Elegans Logo
Tugiad Logo 1986
TOPLUMSAL UZLASMA
KAVRAMININ ÖNEMI

ARASTIRMA RAPORU BASIN ÖZETI


2000'LI YILLARA DOGRU TÜRKIYE'NIN ÖNDE GELEN SORUNLARINA YAKLASIMLAR: 30-TOPLUMSAL UZLASMA ARASTIRMA RAPORU BASIN ÖZETI

Araştırma Raporu

TOPLUMSAL UZLASMA KAVRAMININ ÖNEMI
Günümüzde liberal demokrasi anlayisinin yayginlasmasi toplumsal uzlasma kavraminin önemini dünyanin her yaninda artirmaktadir. Özellikle dünyanin gelismis ülkelerinden biri olmayi amaçlayan toplumlarda demokrasi ve uzlasi kavraminin öneminin giderek artmasi kaçinilmazdir. Türkiye'de, çagdas dünyanin bir parçasi olmayi hedefledigi için mevcut demokrasisini gelistirmek ve toplumu olusturan kesimlerin özgürce katilabildigi bir toplumsal platform olusturmak zorundadir.

TOPLUMSAL UZLASMA ANLAYISININ GELISTIRILMESI
Günümüzün sanayilesmis ülkelerinde sanayi devrimi yasanirken isçi, sermaye sinifi ve devlet örgütlenmesinin güçlü olmasi, tartisma konularinin çatismalardan çok diyalog ve anlasma yoluyla çözülmesini saglamistir. Ancak gelismekte olan ülkelerde sanayi devrimi dogal sürecinde yasanmadigi için bu siniflarin örgütlenmeleri gecikmistir. Sanayilesmis toplumlarda burjuva ya da isçi sinifindan olmak, dinsel, etnik ya da fiziksel farkliliklardan daha öncelikliyken, geri kalmis toplumda söz konusu farkliliklar toplumsal kesimi ve farkliliklari belirlemede daha ön plandadir. Farkliliklarin ön plana çikmasi, demokratik gelenekleri ve çogulcu yapiya iliskin altyapilari yetersiz olan bu toplumlarda kolayca çatismaya dönebilmektedir. Özellikle siyasal gücü elinde tutanlarin ya da siyasal gücü eline geçirmek için mücadele verenlerin bu farkliliklari kullanmasi, söz konusu çatismalarin boyutlarini büyütmektedir.

HOSGÖRÜ VE UZLASMA ANLAYISININ GEREKLILIGI
Farkli kesimlerin olaylara tepkileri, bakis açilari, inanç, tutum ve davranislari farklidir, ortak noktada bulusmak, bulusturmak çok güç hatta olanaksiz görünmektedir. Bu farkliliklarin bütünlestirilebilmesi toplumsal uzlasmayla olasidir. Genelde var olan farkli kimlikler, toplumu olusturan bireylerin ortak varlikla özdeslesmeyi, ortak ülkü ve simgelerle birlesmeyi, ortak sevinç ve üzüntüleri paylasma olgusunu yansitmaktadir. Dolayisiyla toplumu olusturan bireyler arasinda kimlik özdesimlerinin uyumlastirilmasiyla daha saglikli bir gelisme trendi yakalanabilir. Hosgörüsüzlügün zemin buldugu dinsel, etnik ve cinsel alanlarda sorunlarin yeni görünümler kazanarak büyümesi ve sürmesi yerine, hosgörü tohumlarinin ekilebilecegi ve yeserebilecegi alanlarda bu erdemin kazandirilmasina çalisilmalidir.

UZLASMANIN SAGLANABILMESI IÇIN GEREKLI KOSULLAR
Uzlasmanin saglanabilmesi için; uzlasmayi gerektiren kosullarin yapisal özelliklerinin, uzlasma bilesenlerinin ve uzlasmanin saglanacagi gruplarin belirlenmesi, uzlasmanin saglanmasinda ortak degerlerin olusturulmasi ve bunlarin benimsetilebilmesi için her bir farkli gruptan liderlerin çikmasi gerekmektedir.

GELENEKSEL YAPI VE DEGISIM SÜRECI
Yüzyillar süren degisim süreçlerinden geçerek günümüzdeki gelismisliklerine sahip olan batili ülkelerde "demokrasi" toplumsal yasantinin vazgeçilmez bir parçasi olarak algilanmaktadir. Toplumsal uzlasmanin gerçeklesmesinin sarti da "demokrasi"dir. Demokrasinin tüm kurumlariyla, taviz verilmeksizin tesis edilmesi, toplumsal uzlasmanin insa edilecegi zeminin saglamligi açisindan zorunludur. Türkiye'de gelenekçi yapinin demokrasiyi uzak tutan felsefesine, demokrasinin islememesinden çikar saglayan güç odaklarinin körükledigi çatismalar katilmaktadir. Kitlelerin söz konusu çatismalarda çok çabuk ve büyük oranda taraf olmalari ise yine sorunlari derinlemesine incelemeyi engelleyen, buyurulani kabul etmeyi ön plana çikaran gelenekçi anlayis ile açiklanabilmektedir. Türk toplumunun kendini yönetmek, kendi kararlarini kendi vermek konusunda 2000'li yillara girilmek üzereyken dahi net ve kararli bir bakis açisinin bulunmamasi, gelenekçi yapinin kök salmisligiyla ivedilikle mücadele edilmesi geregini ortaya koymaktadir.

SIYASI PARTILER VE LIDERLER
Uzlasma gereksiniminin ortaya çikisinin temel nedenlerinden biri de sik sik gündeme gelen politik tartismalardir. Medyanin önemli ölçüde yönlendirdigi ve tansiyonunu ayarladigi partiler ve liderler arasi tartismalar, tabana da yansimakta, tepede olumlu diyalog ortaya çiktiginda seçmenler arasi yakinlasma, kavga ve atisma oldugundan partilerin sempatizanlari arasinda tatsizliklar görülmektedir. Siyasi partiler yasasinin parti içi demokrasiyi saglayacak biçimde degistirilmesi, böylece liderlerin parti tabanindan seçilerek savunulan ideallere bagli kisiler olma özelligi tasimasi, parti liderligi konusunda yasanan kisisel çikar ve hirs kisir döngüsüne çözüm getirecek niteliktedir.

TOPLUMSAL UZLASMANIN GELISEBILMESI IÇIN YAPILMASI GEREKENLER
Bu konudaki en somut adim devlet, birey ve toplumu olusturan tüm kesimler arasinda diyalog, tartisma ve katilimin saglanacagi mikro ve makro mekanizmalarinin olusturulmasidir. Bu mekanizmalarin dinamik ve toplumun tüm kesimlerini kapsamasi gerekmektedir. Toplumsal uzlasma modeli gelistirmede en çok önem verilecek konulardan birisi de toplumu olusturan unsurlardan her birinin bu modelde kendine yer bulabilmesidir. Hiçbir kesimin dislanmadigi bir model ancak gerçek anlamda katilimci bir model olabilir. Türkiye'nin de aralarinda oldugu bir çok ülkede toplumsal uzlasma anlayisinin gelisebilmesi ancak yasal altyapinin iyilestirilmesi ile olasidir. Örgütlenme, özgürce kendini ifade etme gibi temel insan hak ve hürriyetlerindeki kisitlayici hükümlerin bulundugu bir yasal ortamda, saglikli bir toplumsal diyalog ve tartisma ortaminin olamayacagi açiktir. Saglikli bir tartisma ve diyalog ortaminin olmadigi durumlarda toplumsal hosgörü ve uzlasma anlayisinin gelisemeyecegi ortadadir. Devlet, özel sektör, üniversiteler ve sendikalar arasindaki iletisimin gelismesi toplumsal uzlasma anlayisina katkida bulunacak sektör, üniversiteler ve sendikalar arasindaki iletisimin gelismesi toplumsal uzlasma anlayisina katkida bulunacak bir diger gelisme niteligindedir. Bu konuda yapilan bir çalismada Türkiye'de kamu, isveren, sendikalar ve üniversiteler arasinda karsilikli iletisim, ortak çalisma gibi temel katilim ve uzlasim konularinda isbirligi ve karsilikli etkilesim düzeyi oldukça düsük oldugu görülmüstür. Türkiye'nin karsi karsiya bulundugu sorunlarin karar alma sürecine etkin olarak katiliminin tesvik edilmesi, düsüncelerin açik biçimde tartisilabildigi seffaf ortamlarin olusturulmasi gerekmektedir. Özellikle gelismekte olan ülkelerde demokratiklesme, toplumsal katilim ve toplumsal uzlasma anlayisinin gelisebilmesi için hosgörülü, saygili, akilci ve demokratik siyaset insanlarinin, parti liderlerinin, aydinlarin, medyanin ve sagduyu sahibi tüm insanlarin, gruplarin dürüst bir biçimde katkida bulunmasi gereklidir.



APPROACHES TO TURKEY'S MAJOR PROBLEMS TOWARDS THE 21th CENTURY: SOCIAL CONSENSUS
The idea of liberal democracy has increased the importance attached to the concept of social consensus. Turkey, as a country aspiring to become a part of the modern world, must form a social platform where all sections of the society can participate freely. Today's industrialized countries coutries have gone through the industrial revolution and created strong working and capital classes, therefore they have had to solve their social problems by means od a dialogue. On the other hand, the newly developing countries could not go through the natural process of an industrial revolution leading to a delay in the emergence of the above classes. In such countries, social discrepances and economic gaps easily produce different forms of social conflict. Under such circumstances consensus can only be formed through mechanisms which enable dialogue, discussion and participation among all elements of the society. It is clear that this requires a legal framework which will give rise to a free environment whereby ideas and views can be aired openly.



MEDYATEXT
Elegans'a mail