Elegans Logo
MADDE BAĞIMLILIĞI VE UYUŞTURUCU SORUNUNA STRATEJİK YAKLAŞIMLAR

HASAN ÖZDEMİR - İstanbul Emniyet Müdürü/ FERRUH TANKUŞ - Narkotik Şube Müdürü

D aha önceden 10 sene Narkotik Şube'de çalışmış olan İstanbul Emniyet Müdürü Özdemir, dünyanın en büyük problemlerinden birinin madde bağımlılığı olduğunu, bu olaya gönül vermeden meselenin hallolmayacağını söyledi. Özdemir, uyuşturucu bağımlısı bir insanı yeniden topluma kazandırmanın çok zor olduğunu vurgulayarak, uyuşturucu kullanımına başlamama yönünde faaliyet gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Özdemir, 10 sene boyunca uyuşturucu kaçakçılığı konusunda çalıştığı sokaklarda edindiği izlenimlerinden, uyuşturucu bağımlısı bir insanda hiçbir zaman normal bir davranış görmediğini, bu insanları tekrar topluma kazandırmanın, yeniden doktor, mühendis, işadamı yapma hayallerinin boşuna olduğunu, bunun için önce maddeye hiç başlamama faaliyetleri sarfetmemiz gerektiğine işaret etti. Türkiye'nin bir çok ülkenin aksine, uyuşturucuyla inanarak mücadele ettiğini ifade eden Özdemir, "Türkiye, uyuşturucuyla mücadelede diğer ülkelere örnek olacak bir konumdadır. Bu sevindirici, fakat ülkemizin yönetiminde uyuşturucu tehdit. Son yıllarda artan madde alışkanlığı, bir çok alanda olduğu gibi ülkelerin sosyal ve ekonomik gelişimi açısından da tehdit oluşturuyor, menfaat çevrelerine rant getiriyor, terörizmin finans kaynağı olarak kullanılıyor ve toplumun dejenere olmasına yol açıyor. Biz İstanbul Emniyet Müdürlüğü olarak uyuşturucunun her safhasında mücadelelerimizi sürdürüyoruz." dedi.
Günümüzde uyuşturucu madde kullanımının ya az gelişmiş ya da doyuma ermiş toplum ve ailelerde görüldüğüne değinen Özdemir, bir bölümünün herşeye doymuş olduğu için başka zevkler aradığını, bu kişilerin annelerinin kumarda, babalarının ev dışında ilişki yaşayanlar olduğunu, diğer bölümünde az gelişmiş, fakir ailelerin, varoşlara gelenlerin çocuklarından oluştuğunu belirtti.
Milli ve manevi değerlere sahip olmayan insanları uyuşturucu batağından kurtaramadıklarını dile getiren Özdemir, bu insanlara ahlaki konuları öğretmenin yetmediğini söyleyerek, uyuşturucunun artık sağlıklı ailelerin çocuklarını da tehdit etmeye başladığını ifade etti. Özdemir, özellikle sokak satıcılarının hedef aldığı okul gençliğini korumak için tüm İlçe Emniyet Müdürlükleri ile koordinasyon kurularak 136 lise etrafında Narkotik Şube Müdürlüğü'nce eğitilen 156 personelin görevlendirildiğini, özellikle gençliğin eğlenmek için uğradıkları umuma açık yer olarak tespit edilen eğlence yerlerine önleyici tedbirler uyguladıklarını belirtti. Ülkemizin uyuşturucu ticareti açısından transit bir bölgede olduğunu söyleyen Özdemir, artan talep karşısında özellikle 1980'den sonra pazar haline geldiğimizi, ülkemizde doğu-batı yönünde bir seyir olduğunu belirtti. Özdemir, yasadışı bölücü terör örgütünün finans sağlamak amacıyla her yolu denediğini, 1984-1996 yılları arasında yapılan çeşitli operasyonlarda 2 ton 40 kg eroin, 13 ton 41 kg esrar yakalandığını ifade etti. Madde bağımlılarının sayısının her geçen gün çoğaldığını, ölümlerin meydana geldiğini, yaptıkları operasyonlarda barlarda, sokaklarda ve okullarda bunu önlemeye çalıştıklarını söyleyen Özdemir, psikolojik savaş başlatan polislerin öğrencilere, velilere panellerle hitap etmeye çalıştıklarını kendilerinin de sempozyum ve panellerle halka ulaşıp bilinçlendirdiklerini fakat sadece polisiye tedbirlerle başarı yakalanmayacağını, hepimize görev düştüğünü vurgulayarak Sivil Toplum Örgütleri'ni de bu konuda göreve çağırdı. Son olarak "Sorunun çözümü, görevi belirli kitlelere bırakmadan topyekün bir bütün halinde vargücümüzle, sürekli ve azimle çalışmayla olacaktır. Geleceğimizin sağlam temeller üzerinde yükselmesi, toplumdaki her kesimin bu fedakarlığı göstermesi ile olacaktır." dedi.


FERRUH TANKUŞ

Tankuş, Narkotik Şube Müdürlüğü olarak uyuşturucu madde bağımlılığını engellemek ve sorunu tamamen yok etmek için uzun ve kısa vadeli tedbirlerin alınmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek, gelişen teknoloji ve kültürel etkileşim sonucu mücadeleyi alt başlıklarla; kısa vadeli tedbirler olarak uluslararası organizasyonlar ile mücadele, sokak satıcıları ile mücadele, önleyici polis tedbirleri şeklinde açıkladı. Uzun vadeli tedbirlerin, eğitim, koordinasyon, halkla ilişkiler kapsamında bağımlılar ile ilişkiler, bağımlı aileler ile ilişkiler, gönüllüler ile ilişkiler başlıklarını kapsadığını ifade etti. Uyuşturucu madde sorununu, uluslararası uyuşturucu madde kaçakçılığı ile mücadele, iç piyasaya yönelik uyuşturucu madde kaçakçılığı ile mücadele ve eğitim başlıkları altında değerlendiren Tankuş, bu yönde çalışmalarına yön veren teşkilatlarının, uluslararası alanda organize gruplar halinde gerçekleşen ve teröre finans sağlayan bu illegal faaliyetlerin çökertilmesi için bazı Avrupa ülkeleri ile işbirliği içinde olduklarını belirtti.
1996 yılı uyuşturucu madde yakalaması sonuçları değerlendirildiğinde ülkemizin bu konuda ne kadar başarılı olduğunun görüldüğünü belirten Tankuş, özellikle İstanbul ilinin çok kalabalık nüfusa sahip olması, yıllık göç ortalamasının yüksek olması ve kozmopolit yapısının da etkisiyle önem teşkil ettiğini, 1996 yılı itibariyle İstanbul'da 1 ton 38 kg eroin, 877 kg esrar, 10.5 kg kokain, 7 litre likit esrar, 728 litre asitanhidrit, 789 kg bazmotin, 212863 adet uyuşturucu hap, 92 kg afyon maddesinin yapılan başarılı operasyonlarla ele geçirildiğini söyledi. Tankuş, alınacak tedbirlerin etkin ve verimli olması için toplumdaki bireylerin ve sosyal örgütlerin aktivitelerinin arttırılması ve en önemlisi eğitim çalışmalarının özellikle medyanın da desteğiyle yaygınlaştırılmasının birinci öncelikli faaliyet olması gerektiğini ifade etti.
1997 yılı içerisinde 750 kişi üzerinde yapılan çalışmalarda yakalanan bağımlı kişilerin %27'sinin 26-35 yaş arasında, %26'sının 36-45 yaş arasında, %23'ünün 16-25 yaş arasında ve %24'ünün 45 yaş ve yukarısı olduğunu belirten Tankuş, bu çalışmalardan hareketle, bağımlılık yaşının 16 yaşa kadar inmesinin lise eğitimi gören genç kuşağın yoğun bir uyuşturucu tehdidi altında olduğunu gösterdiğini, uyuşturucuya başlama sebebi olarak merak ve özenti ile arkadaş ve çevre faktörünün çok önemli rol oynadığını vurguladı. Burada toplumu oluşturan en küçük birim olan aileye ve eğitimcilere önemli görevler düştüğünü, en başta anne ve babaların çocuklarına örnek olması gerektiğini, ancak sağlıklı bir aileden sağlıklı çocukların yetişeceğini belirten Tankuş, düzenlenecek seminer ve konferanslarla uyuşturucu maddenin zararlarının öğrencilere anlatılması gerektiğini söyledi. Yaptıkları araştırmaya göre madde bağımlılarının %34'ü ilkokul, %20'si ilkokul, %19'u lise ve %1'i üniversite mezunlarından oluşmakta olduğu ortaya çıkmış.
Bugün toplumumuzdaki fertleri çok ciddi bir şekilde tehdit eder hale gelmiş olan uyuşturucu kullanımı ile mücadelenin toplumun ilgisini çekmekte yeterince destek toplayamadığını belirten Tankuş, bu mücadelenin "sokaktaki insan" tarafından, tamamı ile devlete bırakıldığını, medeni bir toplumda vatandaşın polise "destek ve yardımcı" olması gerektiğini, toplumu bu konuda daha duyarlı hale getirmek, toplumu oluşturan kurumların mücadelede birlikteliğini sağlamak ve hedefe emin adımlarla ilerlemek mecburiyetinde olduğumuzu söyleyerek amaçlarının sağlıklı, maddesiz bir toplum olduğunu ifade etti.


DRUG ABUSE AND STRATEGIC APPROACHES TO THE PROBLEM OF DRUGS

HASAN ÖZDEMİR

Hasan ÖZDEMİR, İstanbul Chief of Police who formerly worked at the Narcotics Department for ten years stated that one of the biggest problems of the world today is drug abuse, that is very difficult to rehabilitate drug addicts and efforts must concentrate rather on reducing the number of people who start using drugs in the first place. ÖZDEMİR explained that in Turkey as well as in many other countries, the increasing amount of substance abuse is a threat to social and economic development and a source of income for interest groups and terrorist organizations, causing degradation in the society. ÖZDEMİR pinpointed that our country is located on a transit region and has become a market after 1980's as a result of increased demand. He explained that the number of addicts increase every day and their operations aim at prevention of expansion in bars, on the streets and at schools. ÖZDEMİR concluded that we all have to work very hard as a whole to solve this massive problem.

FERRUH TANKUŞ

Ferruh TANKUŞ stated that as the Department of Narcotics, they see long and short term measures as inevitable in preventing drug abuse and solving the problem as a whole. As short term measures, he listed fight with international organizations, with street vendors and preventive police measures. He explained that long term measures include education, coordination, relations with addicts and volunteers. TANKUŞ stated that 1996 was quite a successful year for the Narcotics Department when high amounts of drugs were captured in a series of operations. TANKUŞ added that their activities in 1997 reveal that the age of the captured addicts go all the way down to 16, which means that the young generation especially is under the threat of drugs. TANKUŞ stated that the families and educators have a very important role to play here in preventing young people from being involved in drugs.


MEDYATEXT
Elegans'a mail