Elegans Logo
Tugiad Logo 1986
SUÇ EKONOMİSİ
ARASTIRMA RAPORU BASIN ÖZETI


2000'LI YILLARA DOGRU TÜRKIYE'NIN ÖNDE GELEN SORUNLARINA YAKLASIMLAR:
31-SUÇ EKONOMİSİ ARASTIRMA RAPORU BASIN ÖZETI


Suç ekonomisinin nedenleri üç başlık altında sistematize edilebilir:

1. Sosyo-politik nedenler
2. Ekonomik nedenler
3. Kamu otoritesinin yetersizliğinden kaynaklanan nedenler.

1. Sosyo-politik Nedenler

Suç ekonomisine yol açan sosyo-politik nedenlerin başında kentleşme gelir. Kentleşme bir yandan sosyal düzenin oluşmasına mani olurken, diğer yandan anonim kalabilmenin koşullarını hazırlamaktadır. Kentleşme aynı zamanda toplumsal değişime de yol açar. Kentleşmeye neden olan en önemli faktör ise hızlı nüfus artışıdır.

a) Hızlı Nüfus Artışı

Hızlı nüfus artışı bireylerin refah artışından daha fazla pay almasını ve ekonominin değişim sürecinin daha hızlı gerçekleşmesini engellemekte, sürdürülebilir kalkınma çabalarını zorlaştırmakta, konut, sağlık, eğitim ve altyapıya olan ihtiyacı artırmaktadır.

Kamuda aşırı istihdam yaratılınca, ücretlerin düşük tutulması bir zorunluluk olmaktadır. Görevlilerin düşük gelirlerle geçinememesi, gelirlerini artırmak amacıyla çeşitli yollara başvurmasına neden olmakta ve enformel sektör başta olmak üzere suç ekonomisine yol açmaktadır.

b) Kentleşme

Batıda kentleşme, kalkınma ile birlikte yürümüştür. Oysa, Türkiye'de ekonomik büyüme hızı, kentleşme hızından (bir kaç yıl dışında) her zaman düşük olmuştur.
Kentleşmenin (özellikle de çarpık kentleşmenin) neden olduğu ve suç ekonomisine yol açan toplumsal ayrışmanın unsurları şöyle özetlenebilir: Hızlı nüfus artışı, nüfus yoğunlaşması ve ekonomik faaliyetlerin çeşitlenmesi etnik, mezhepsel ve sınıfsal farklılaşmayı arttırmış ve özellikle kentsel çevre mekanlarda (gecekondularda) nüfusun heterojenleşmesi süreci hızlanmıştır.
Çarpık kentleşmenin sonucu oluşan ve ağırlıklı olarak görece düşük gelirli ailelerin yaşadığı gecekondu yörelerinin toplumsal değişmelere neden olduğu ve bu değişikliklerin bir bölümünün çatışma ve suça yönelik olduğu bilinmektedir.

c) Toplumsal Değişim

Bir ülkede ahlâk kodunu belirleyen üç temel kaynak vardır: İnanca dayalı dini ahlâk; tüzel kuvvete ve yaptırıma dayalı siyasi ahlâk; akıla, bilime ve bilince dayalı bilimsel (laik) ahlâk. Türkiye'deki ahlâk anlayışı, bu üç kaynakdan da bağımsız bir gelişme göstermiş, "işbitirici ahlâk" anlayışı hakim olmuştur. İşbitirici ahlâkın bireysel görüntüsü "köşe dönmeci" niteliğe bürünmektedir.

2. Ekonomik Nedenler

a) Yasaklar
Yasaklar, suç ekonomisini besleyen en önemli faktörlerden biridir.
Yasaklanmış mallar için olağan piyasada olduğu gibi arz ve talep koşulları geçerlidir. Ancak yasaklar bu malların arzını dışsal faktörlerin etkisine sokar ve yasakların yarattığı risk bedelinin sonucunda arz eğrisi dikleşir. Böyle bir ortamda arzın kısılması fiyatların yükselmesine neden olur. Aynı şekilde bu mallara olan talep esnekliğide sert olduğundan suç ekonomisi piyasasında işlem gören mallar olağanüstü yüksek fiyatlar ve kar marjları ile gerçekleşir. Neticede yasaklar sonucu oluşan aşırı karlar, bir çok birey için cazip olabilir ve suç ekonomisi faaliyetlerine zemin hazırlar.
b) İşsizlik
Bir ülkede işsizlik artmış ise gelir dağılımının bozulmasıda kaçınılmazdır. İşsizlikle beraber gelir dağılımınında bozulması toplumsal normların sorgulanmasını ve ahlaki çökünyüyü beraberinde getirir. Sonuçta suç ekonomisinde faaliyet göstermenin kısıtlayıcı unsurları etkisini kaybeder.
c) Gelir Dağılımında Bozukluk
Türkiye gelir dağılımının adil olmadığı bir ülkedir. Hatta dağılımın çok kötü olduğu bile iddia edilebilir.
Ayrıca yoksulların, şehirlerin yoğun sefalet bölgelerinde oturmak zorunda olmaları, ana ve babanın aynı zamanda çalışmak zorunda olmaları nedeniyle çocukların maddi ve manevi ihtiyaçlarını gidermede yetersiz kalmaları suça zemin hazırlayabilir. Aynı şekilde yaşamın güçlükleri dolayısıyla içki ve uyuşturucu maddelerin verdiği rehavetle gerçek ile temasın kesilmesi yoluna gidilebilir. Böylece yoksulluk suç olan yaşam tarz ve şekliyle devamlı temas durumundadır. Bu nedenle gelir dağılım bozukluğu ve yoksulluk bireysel farklılıkların oluşmasına etki etmek suretiyle suç ekonomisine yol açabilir.
3. Kamu Otoritesinin Yetersizliği
Toplumsal yaşamın gerekli kıldığı zorunlu temel kuralları sağlamakla yükümlü olan kamu otoritesinin temeli, siyasal yapılanma, bürokrasi ve adalet sistemine dayanır. Aşağıda Türkiye'de bürokrasi ve adalet sisteminde gözlenen aksaklıklar özetlenmiştir.
a) Siyasal Yapılanmadan Kaynaklanan Nedenler
Türkiye'de siyasetin yozlaşması ve bu yozlaşmanın kamu otoritesinin diğer unsurlarında bozulmaya yol açması teknik bir mesele olmaktan çok, ideolojisi ve geleneklerinden kaynaklanmaktadır. Siyasetin kamu yararına katkıda bulunmaktan ziyade, toplumsal ihtiyaçlarından türeyen ve toplum tarafından düzenlenen bir kurumsal yapı olmak yerine toplumu düzenleyen bir ülkenin siyaseti her türlü yozlaşma potansiyelini bünyesinde barındırmaktadır. Böyle bir siyaset anlayışı hakim olduğu sürece, kamu yararının devletin varlık ve bekasına feda edilmesi olağanlaşmakta, ekonomik kaynakları kontrol eden "velinimet" devlet yapısıyla birleşmesi de siyasi yozlaşma için fazlasıyla uygun bir zemin oluşturmaktadır.
b) Adalet Sisteminden Kaynaklanan Nedenler
Türkiye'de yargı organının içinde bulunduğu koşullar ve vatandaşların yargının adaleti gerçekleştireceğine olan inanç düzeyinde yetersizlikler, kamu erklerinin en önemlilerinden biri olan yargı organının önemli açmazlar ve sıkıntılar içinde olduğunu göstermektedir.
Yargı erkinin yerine getirmekte olduğu iş ve hizmetlerdeki performans düzeyi bireyler arasında hukuksal uyuşmazlıklarda hakkın ve adaletin yargı organları aracılığıyla tam ve güvenilir bir şekilde ortaya çıkarılmasında yetersiz kalmakta ve kararın kesinleşmesinin oldukça uzun süre alması -adalet yerini bulsa bile- elde edilen hukuki kazanımın anlamını yitirmesine yol açmaktadır.
c) Bürokrasiden Kaynaklanan Nedenler
Türkiye'de bürokrasi gerek işleyişinde gerekse çevreyle ilişkilerinde sorunlu ve değişen şartlara uyum sağlayamamış bir yapı arzetmektedir. Günümüz Türkiye'sinde, genelde sosyal gerçekleri hesaba katmadan, dosyalardan elde ettiği bilgilerle ve belli bir kalıba göre masa başında ve oldukça geç karar veren; işleri hızlandıramayan; gerektiğinde takdir yetkisini kullanamayan; kendi çıkarlarını ön plana çıkararak çeşitli yapılanmalara gidebilen ve çoğu zaman siyasilerin yönlendirmesini kabul etmek zorunda kalan kimselerdir. Sistem sorunları çözmede başarısız kalmakta, bu nedenle kamu otoritesi sarsılmakta ve suç ekonomisinin denetimi etkin gerçekleşememektedir.
Bürokrasinin mutlak kontrol yetkisi nedeniyle vatandaşların hürriyetlerini kısıtlayan bir devlet sistemine dönüşmesi sonucu demokrasimizin geleceği tehdit altındadır. Özellikle siyasetçilerin idare üzerindeki baskısı ortadan kaldırılmadıkça, devletin tarafsızlığını kaybettiği endişesiyle rahatsız olması beklenen vatandaşların tutumu ve tepkileri suç ekonomisinin temelini oluşturan yozlaşmaya zemin hazırlamaktadır.
Bürokrasi ile suç ekonomisi arasındaki bir diğer önemli etkileşim ise suç ekonomisi ile mücadele eden bürokratların, zaman zaman yeraltı dünyası ile sıcak ilişkileridir. Suç ekonomisinde faaliyetlerde bulunanlar bu faaliyetlerini yürütürlerken bürokrasiden de destek görmektedirler. Bilindiği gibi özellikle kriminal sektörde faaliyet gösterenlerin uluslararası boyutlarda güçlü bir iletişim ağı vardır. Bu iletişim ağı içinde bürokratlarda zaman zaman yer almaktadır (hatta bazı iddialara göre böyle bir iletişim ağı bürokratlar yeralmadığı takdirde olanaklı değildir ya da en azından bu ilişkiler bu kadar kuvvetli olamaz). Kriminal sektörle çıkar ilişkileri üzerine kurulu bürokrat-mafya ilişkilerini (genellikle siyasetçilerde ilişki içindedir) açığa çıkarmak oldukça zordur.


APPROACHES TO LEADING PROBLEMS IN TURKEY TOWARDS THE 2000's: ECONOMY OF CRIME

The reasons for the economy of crime can be outlined under three headings: Socio-political reasons, economic reasons and reasons arising as a result of shortcomings of the public authority. A rapid population growth, urbanization and social changes are the leading socio-political reasons. Rapid growth of the population makes it impossible for individuals to get an equal share of the growing wealth and cripples the growth of the economy and sustainable development. In Turkey, the growth rate of the economy has always been lower than that of urbanization, which is another factor leading to an increase in conflict and criminal behaviour. Social change in Turkey has led to the birth of an ethical code based on "saving the day" and "succeeding no matter what". The leading economic reasons of the economy of crime are: prohibitions, unemployment and lack of equality in the distribution of wealth. Prohibitions are one of the main reasons that fuel an economy of crime, since the goods that are traded in an this type of an environment have extremely high prices and profit margins. Unemployment leads to a disruption in the distribution of wealth and creates a suitable environment in which crime flourishes. Finally, the shortcomings of the public authority are based on three factors: Reasond arising from the political infrastructure, the judicial system and the bureaucracy.


MEDYATEXT
Elegans'a mail