Elegans Logo
GLOBAL EKONOMİK KRİZİN ETKİLERİ VE 1999 BEKLENTİLERİ

Dr.CAN FUAT GÜRLESEL


Türkiye 1998 yılının Haziran ayında IMF ile bir Yakın İzleme Antlaşması imzaladı. Bu antlaşma, 1999 yıl sonuna kadar 18 ay sürecek ekonomide iyileştirme ve enflasyonla mücadele hedeflerini içeriyor. Antlaşmanın en önemli hedeflerinden biri olan enflasyonun (TEFE) 1998 yıl sonunda %50'ye, 1999 yıl sonunda ise %20'ye indirilmesi amaçlanmıştı.

Türkiye hazırladığı bu programı uygularken, 1997 yılının ilk yarısı sonunda Asya-Pasifik bölgesinde başlayan mali ve ekonomik kriz, Ağustos ayında Rusya'da başgösteren kriz ile birlikte global bir ekonomik krize dönüştü. Kriz daha çok sermaye hareketlerinin getirdiği olumsuz etkilerden kaynaklanırken, tüm gelişmekte olan ülkelere akan dış sermaye geri çekilmeye ve daha güvenli ülkelere gitmeye başladı. Bu süreçten Eylül-Ekim ayları içerisinde Türkiye de olumsuz etkilendi. Yaklaşık 5,5-6 milyar dolarlık dış sermaye Türkiye'den çekildi. Bu gelişmeler Türkiye'nin IMF ile yaptığı antlaşmada belirlenen hedeflerin de değişmesine yol açtı. 1998 yıl sonu enflasyon hedefi % 50'den % 58'e, 1999 yıl sonu enflasyon hedefi ise % 20'den %35'e çıkarıldı.

Türkiye, global ekonomik krizin etkilerinin daha kuvvetli hissedileceği ve erken genel seçimlerin yapılacağı zorlu bir 1999 yılına giriyor. Tüm bu etkenler çerçevesinde 1999 yılına ilişkin ekonomik beklentileri şöyle özetlemek mümkün.

Ekonomik Büyüme: 1999 yılı programında ekonomik büyüme % 3 olarak belirlendi. Türkiye son üç yıldır hızlı ekonomik büyümesini iç talebe ve yurtdışı net sermaye girişine dayandırıyordu. 1998 yılının ikinci çeyreğinden itibaren iç talep daralmaya başladı. Üçüncü çeyrekten itibaren ise global krizin de etkisi ile yurtdışından sermaye girişi durdu ve tersine döndü. Bu iki gelişme ile birlikte 1998 yılının ikinci yarısında % 0-1,5 aralığında olacak. 1999 yılının ilk yarısında ise, çok genişletici ve populist bir seçim hükümeti ve programı olamayacağı varsayımı ile ekonomik büyüme "negatif" olacaktır. 1999 yılının ikinci yarısında ise ekonomik büyüme iki önemli değişkene bağlı kalacak. Bunlardan ilki Nisan ayında yapılması beklenen seçim sonuçlarını ve yeni bir hükümetin kurulması halinde uygulayacağı politikalar ile yurtdışı sermaye hareketlerindeki kıpırdanmadan Türkiye'nin alacağı pay. Muhtemelen 1999 yılının ikinci yarısında ekonomi ilk yarısına göre daha canlı olacaktır. Bu çerçevede 1999 yılında ekonomik büyüme negatif veya en iyi olasılıklar karşısında yüzde 1-2 aralığında bir büyüme gösterecektir.

Dış Ticaret ve Ödemeler Dengesi: Global ekonomik krizin Türkiye'ye somut etkisi dış ticaret göstergelerinde yansıyacaktır. Dünya ticaret hacmindeki genişleme 1997 yılında %6 olurken, 1999 yılında %3 büyüyeceği tahmin edilmektedir. Ancak Türkiye'nin dış ticaretinde %55 pay alan Avrupa Birliği'nin henüz krizden çok olumsuz etkilenmemiş olması Türkiye'nin ihracatında daralmayı engellemektedir. AB'inde 1999 yılında büyümenin %2,5 olacağı tahmin edilmektedir. Bu çerçevede ihracat 1999 yılında 28-29 milyar dolar seviyesine ulaşacaktır. Ekonomik daralma ise ara malı ve yatırım malı talebini aşağı çekmektedir. Bu açıdan 1999 yılında 49-50 milyar dolarlık bir ithalat ile birlikte dış ticaret açığı 20-21 milyar dolar civarında kalacaktır. Türkiye'nin cari işlemler dengesinde de sorun yaşanmayacaktır. Ancak 1999 yılındaki en önemli sorun dış borçların ödenmesinde, yeniden borçlanabilme konusunda olacaktır.

Türkiye 1999 yılında 12 milyar dolar dış borç ödeyecektir. Buna karşın muhtemelen 7-8 milyar dolarlık yeni borçlanma sağlanacaktır. Bakiye ise kamu kesiminde iç borçlanma ile karşılanacaktır. Bu da faiz oranlarının yüksek seviyelerde kalması anlamındadır.

KUR POLİTİKASI VE DEVALÜASYON
Yakın izleme anlaşmasında kur politikası enflasyonun aşağı çekilmesi için önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. 1998 yılında aylık enflasyon oranlarına yakın kur ayarlamaları yapıldı. 1999 yılında da aynı politika sürdürülecektir. Yukarıda belirtilen dış ticaret beklentilerinde olağanüstü bir sapma olmadığı takdirde devalüasyon ihtiyacı ve olasılığı bulunmamaktadır.

ENFLASYON
1999 yıl sonu için hedeflenen %35 enflasyon (TEFE) hedefi uzak bir olasılık olarak görülmektedir. %140 bileşik nominal faizlerin oluştuğu bir ekonomide ve mevcut diğer ekonomik beklentiler neticesinde enflasyonun 1999 yıl sonunda %50-60 aralığında kalması başarı olacaktır.

GLOBAL EKONOMİK KRİZ VE 1999 BEKLENTİLERİ
GELİŞMELER SONUÇLARI
1. Yurtdışından sermaye girişi durdu. İç talep daralıyor.
2. İç talep daralıyor. Ekonomik büyüme "Negatif" olabilir.
3. Hazine dış borç bulmada zorlanıyor. Dış borçlar iç borçlar ile karşılanacak, iç borç stoku artacak.
4.İç borç stoku genişliyor. Nominal ve reel faiz oranları yükseliyor.
5.Faiz oranları yükseliyor. İç talep ve yatırım eğilimi düşüyor, büyüme yavaşlıyor.
6. Faiz oranları yükseliyor. Kamu kesiminin bütçedeki faiz gideri yükü artıyor. Kamu açıkları artacak.
7.Kamu açıklarının kontrolü güçleşiyor. Kamu açıklarının yolaçtığı enflasyonla mücadele zorlanıyor.
8. Dış sermaye girişi tersine dönüyor. Merkez Bankası rezervleri, 20 milyar dolar seviyesinin altına inebilir.
9.Dünya ticaretinde genişleme yavaşlıyor.İhracat artışı yavaşlayacak.
10.Ekonomik büyüme yavaşlıyor. İmalat azalacak. Dış ticaret dengesi (açığı) azalabilir.
11. Dış sermaye girişi bankaların olanakları yavaşlıyor. Bankaların kredi hacmi reel olarak Daralabilir, kredi faizleri yükselebilir.

IMPACT OF THE GLOBAL ECONOMICS CRISIS AND EXPECTATIONS FOR 1999
Turkey signed an agreement with the IMF in June 1998 to improve the Turkish economy and to combat the inflation. While Turkey was busy with improvent measures, the outbreak of a major crisis in Russia in addition to the crisis in the Asia-Pacific region took place in August this year. Thus, Turkey had to revise the infaltion targets set by the agreement with the IMF. Early general elections constitute another major challenge for Turkey in 1999. As a result, Turkey's annual economic growth is foreseen as 3%. Accordingly, Turkey's balance of peyments and foreign trade will also be effected by these developments. Exports are estimated to increase up to 28-29 billion USD and imports to 49-50 billion USD. Thus, foreign trade deficit is estimated to reach 20-21 billion USD. The 1999 year end inflation target of 35% according to wholesale priceindex now seems to be far-fetched. In an economy with 140% cumulative nominal interest rates an in light of other economic indicators, it would be quite a success if an inflation rate of around 50-60% is achieved in 1999.

MEDYATEXT
Elegans'a mail