Elegans Logo
Javier Solana - Nato Genel Sekreteri

Yeni Avrupa İçin Yeni Nato Mimarisi




Ben bir fizikçiyim, fakat daha sonra fizik kadar etkileyici olan uluslararası ilişkiler alanına yöneldim. Bence bu iki alan arasında çok önemli bir fark var: "Fizik, evreni açıklamamıza yardımcı olurken, hayatımız ve davranışlarımız üzerinde yavaşca etkili oluyor. Oysa ki politika, dünyamızı çok hızlı bir biçimde (en iyiye doğru olması ümidiyle) şekillendirebiliyor. Uluslararası ilişkiler bilim dalı, etkileyici olmasının yanında çok büyük sorumlulukları da bünyesinde taşıyor.

Soğuk savaş döneminin sonunda, bazıları özellikle Avrupa'da güvenlik sorununun önemini yitirmiş olduğu ve bundan böyle barışın da sadece ekonomik bağımsızlık ile sağlanabileceği görüşünü paylaşıyorlardı. Oysaki bugün , Bosna'daki savaştan sonra ve mevcut Kosova krizinden dolayı bu görüşler önemlerini kaybetmişlerdir. Bu olaylardan şu dersleri almış olmalıyız; "Barış; ekonomik, politik, sosyal ve güvenlik faktörlerinden oluşan bir kombinasyon ile güvence altına alınmalıdır". Gelecek üzerine kehanette bulunmanın imkansızlığı bir kez daha görülmüştür. Gerçek olan, öngörülmeyene karşı koyma sanatı olan politikadır".

1980'lerden bu yana, Avrupa'daki mimariyi önemli bir şekilde güçlendirip ve yaşanabilir kılmaya çalışıyoruz. Bosna'daki çarpışma, bu konuda pek de iyi bir örnek olmayabilir, fakat bu olay uluslararası kurumlara yeni olaylar karşısında daha kompleks eylem planları geliştirme yeteneği kazandırmıştır.

Kriz, özellikle XX.yüzyıl sonlarına doğru oluşturulmaya çalışılan güvenlik ve istikrarın tüm uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından güvence altına alınmasını zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda, Avrupa Birliği yeni üyeler ile genişlemekte, Rusya ve Akdeniz ülkeleri ile yeni ilişkiler kurmaktadır.

Bu mimaride (yapılanmada), NATO çok önemli bir role sahiptir. NATO'nun sahip olduğu ve gözardı edilemeyecek kadar önemli olan üç anahtar özelliği: politik danışma prosedürü, askeri yetki ve trans-Atlantik bağlantı...Tüm öğeler, Avrupa-Atlantik alanında daha önce mevcut olamayan bir işbirliği hamlesi niteliğindedir. Bosna'daki operasyonda bu farklılık gözlemlenilmiştir.

NATO'nun Bosna'da tamamladığı misyon şu açılardan önemlidir: 30 ülke, ittifak ve partöner arasında koalisyon ve uygulamaya konulan Dayton Barış Anlaşması. Bu bağlamda NATO, ABD'den Rusya'ya, İsveç'ten Avusturya'ya kadar olan ilişkileri birleştirici rol üstlenmiştir. Bunun yanısıra NATO, Kosova krizinde üstlenmiş olduğu sorumluluk sonucu uluslararası kamuoyunu duyarlı ve etkili kılarak, planlamış olduğu askeri opsiyonlar ile muhtemel bir yıkımı engellemiştir. Aynı şekilde belirlemiş olduğumuz güvenlik işbirliği stratejiler bünyesinde Kosova, Arnavutluk, Makedonya (eski Yugoslavya)'da stabilizasyon (dengeleme) sağlanılmaya çalışılmıştır.

NATO'nun genişlemesi, güvenlik mimarisi açısından çok önamli bir yere sahiptir. Açık bir Avrupa'yı kapalı kurumlar üzerine inşa edemeyiz. Bundan sebepledir ki, NATO ve AB yeni üyeliklere açıktır. NATO Madrid Zirvesi'nde ( 8-9 Temmuz 1997 tarihlerinde öngörüldüğü üzere), Aralık 1997'de Katılım Protokolü'nü imzalayan Macaristan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti, NATO'nun 50.yıldönümü olan 1999 yılında ittifaka katılacaklardır. Genişlemenin günlük hayata geçirilebilmesi için elbetteki NATO üyesi olan 16 üye devlet (ABD, Kanada, Fransa, Türkiye, Federal Almanya, İngiltere, İtalya, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, İzlanda, Yunanistan, Danimarka, Norveç, İspanya, Portekiz) parlamentoları tarafından onaylanılmasından sonra, müstakbel üye adayı ülkelerin askeri kuvvetlerinin NATO standartlarına yakınlaştırılmaları amacıyla, gerekli reformların yapılması ile birlikte çalışma sistemlerine entegrasyonlarının sağlanabilmesi gerekmektedir. 8-9 Temmuz 1997 Madrid Zirvesi'nde kararlaştırılan agendada şu konular değerlendirilmiştir:


· NATO üyeliği konusunda "açık kapı-open door" politikası,
· *Güçlendirilmiş Partönerlik ve Barış programı (Ocak '97),
· Avrupa-Atlantik İşbirliği Konseyi bünyesinde artırılan danışma prosedürünün yoğunlaştırılması (Mayıs '97'de oluşturulan),
· NATO-Rusya ilişkilerinde yeni bir sayfa açılması (Mayıs '97, Paris Act.)
· NATO-Ukrayna arasında imzalanılan etkili işbirliğine yönelik protokol,
· Akdeniz ülkeleri ile diyalogların güçlendirilmesi,
· İttifak bünyesinde, Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği'nin geliştirilmesi,
· NATO komuta yapısında köklü reformların yapılması.

* Mayıs 1997 tarihinde Sintra, Portekiz'de alınan karar üzerine oluşturulan ve Avrupa-Atlantik İşbirliği Konseyi (EAPC) ve NATO Partöneri (PFP) olan 28 ülke şöyledir: Arnavutluk, Ermenistan, Avusturya, Azerbeycan, Beyaz Rusya, Bulgaristan Çek Cumhuriyeti, Estonya, Finlandiya, Gürcistan, Macaristan, Kazakistan, Kırgızistan, Letonya, Litvanya, Moldovya, Polonya, Romanya, Rusya, Slovakya, Slovenya, İsveç, İsviçre, Eski-Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti, Tacikistan (sadece EAPC), Türkmenistan, Ukrayna ve Özbekistan. (Türkiye, Makedonya Cumhuriyeti'ni anayasasında yeralan adı ile tanımaktadır)

Elbette ki, Madrid bu sürecin sonu değildir. NATO'nun genişlemesi daha sonraki yıllarda da devam edecektir. Merkez ve Doğu Avrupa ülkeleri, aday ülkeler ve komşuları bu süreçte yerlerini alacaklardır. NATO'nun genişlemesi açık bir mesaj vermektedir: "Dağılmış Avrupa bundan böyle geçmişe ait olacaktır". Madrid Zirvesi'nde alınan kararlar bizlere bir kez daha göstermektedir ki: "Yeni ve Bölünmez Avrupa için Yeni NATO inşaası (mimarisi)" kaçınılmazdır.

JAVIER SOLANA: "A NEW NATO FOR A NEW EUROPE"

Peace can only be secured through a combination of economic, political, social and security-related factors. In that sense, security continues to play an important role in Europe in the aftermath of the Cold War. Solutions for crises that emerge after the Cold War require the participation of international organizations. Through its political consultation procedure, military authority and the transatlantic link, NATO has a key role to play in this respect as shown by the events in Bosnia and the recent situation in Kosovo. It has been possible to show through Nato action in Bosnia that more than 30 countries including Russia and the USA could come together for a common goal, in this case the implementation of the Dayton Peace Accord. NATO has already invited Czech Republic, Poland and Hungary to join as full members in 1999 on the 50th anniversary of the Alliance. The Euro-Atlantic Partnership Council, NATO-Russia and NATO-Ukraine Councils were established in addition to Partnership for Peace and the Enhanced Partnership for Peace initiatives. Pursuant to NATO Madrid Summit decisions of July 1997i NOATO carries on with enlargement work as well as reforms on the command structure and the European Security and Defense Identity. The process of enlargement and other activities of NATO send out a clear signal about how "a divided Europe belongs to the past"

MEDYATEXT
Elegans'a mail