Elegans Logo

Yüksek Mühendis Mimar Ertem ERTUNGA Balık Baştan Kokuyor...



Yüksek Mühendis Mimar ünvanıyla meslek hayatına 1962 yılında atılan Ertem ERTUNGA daha o dönemlerde, sonraları uzmanlaşacağı turistik tesisler alanında ilk başarılı denemelerini gerçekleştirmiştir. 1968 yılında, Alman Mimar Bruno LAMBERT'in Düsseldorf'taki bürosunda ortak olarak çalışmış ve çeşitli konkurlarda birincilikler almıştır. Her alandaki bilgi birikimini aktarmak üzere 1979 yılında Türkiye'ye dönen ERTUNGA, İstanbul'daki kendi mimarlık bürosunda ekibi ile pekçok projeye imza atmıştır. Avrasya Ticaret-Fuar ve Kültür Merkezi, Four Seasons Resort Hotel and Golf Club, Türk Petrol Benzin istasyonu, Doğuş Plaza, Hotel Astana (Kazakistan), Başkanlık Rezidansı, Grand Otel Vista Kemer, Aşkabat Milli Parkı, Mövenpick Hotel İstanbul, Ramada Otel İstanbul, Büyükhanlı Suadiye Konut ve Çarşı Projeleri bunlardan birkaçıdır. Hepimizi derinden etkileyen, maddi ve manevi çok büyük kayıplar verdiğimiz Marmara Depremi ile ilgili olarak şehircilik Planlama Esasları, Mimar/Mühendis/Müteahhit, Statik, Mekanik, Elektrik, Alt Yapı, Zemin Mekaniği, Deprem Bilgisi ve Eğitimi, Deprem Bölgesindeki Bir Ülkede Yapı Tekniği ve bundan sonrası için tavsiyeler üzerine Ertem ERTUNGA'nın görüşlerini aldık.
Deprem sözü edilince aklımıza çeşitli büyük depremlerin acı hatırası gelir ve üzüntülerimizi birbirimize iletmekten ileri gitmezdik. Toplum olarak belki bu hislerimiz son derece dokunaklı olabilirdi; bir süre sonra unutulur gider ve bizler günlük hayatımıza dönerdik. Bu sefer böyle olmadı. Deprem tüm Türkiye'yi sarstı, sarstıkça eksikler, yanlışlıklar, hükümetin hataları, yerel kamu kuruluşlarının dengesizliği ortaya çıktı.
Esas konu kamu kuruluşlarının hadiseleri kökten olmayan, ileriye dönük ve lüzumlu tedbirleri devreye sokmadan işleri bir nevi Allah'a bırakmalarıdır. Üzüntü yaygarasıyla bu işin halledilemeyeceği tümüyle belli oldu. Hükümet yetkililerinin mahalline gidip 'yara sarma', gönül alma usulü ile hiç olmayacağı ve bunun da çok büyük bir fiyasko olduğu, verilen sözlerin yerine getirilememesi ile sabitleşti ve halkı üzdü, itimadını kaybettirdi, hatta galeyana gelen medya haykırmaya başladı.
Depremin olduğu saatten itibaren ÇARE ve YARDIM aranacağına tutup SUÇLU aranmaya başlandı. Suçlu nasıl olsa bulunur. O saatte bir suçlu bulsanız ne olurş Ne işe yararş Dövsek, sövsek, linç etsek ne faydası varş 200.000 kişinin yerle bir olmuş harabelerin arasında derdine derman aradığı bir zamanda, dış memleketlerden birkaç saat içinde gelerek kazazedelere tam teşkilatlı bir ekiple yardım yapan gruplara karşı, suçlu aramaktan başka elimizden ne geldiş.
Demek ki uzak mesafelerden bile olsa bu yardım yapılabiliyormuş, ibret olsun, ders alsınlar, öğrensinler, çok sayın Devlet Temsilcileri ve mesul kuruluşlar! Bunu ele alan medya defalarca ve de hergün bu tip izahları ve bilgileri bize ilettiği için, daha fazla devam etmiyorum. "Devletin gafil avlandık" lafına hiç inanmıyorum, utanç verici bir tutum sergilediler.
Anadolu'nun deprem haritasına bakılınca 3/4'ünün deprem felaketi ile yakın ilişkisi apaçık görünmektedir. Derecelerine göre detaylı olarak verilmiş olan bu haritaya bir de fay hatları eklenince bizim ilkokul 1.sınıftan itibaren başımıza gelecek olan afetlere hazırlıklı olmamız lüzumu ortaya çıkmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın seneler önce bu hususu ders olarak vermesi şarttı. Üniversitelerde ayrıca daha bilinçli olarak tekrarlanmalıydı. Uyarılar yapıldı, kimse dinlemedi.
Bu bir eğitimdir, her yönden hazırlıklı olmaktır, güncelliktir, yeni teknolojilerin devreye girmesidir. Nihayetinde hepimizin EMNiYETi, SIHHATi ve HUZURUDUR.
Gelelim planlama etaplarının sıralanmasına;
Görüldüğü gibi genel planlamadan başlayan bir yeni vazife serisi bizleri beklemektedir ve acilen yapılmalıdır. Bu durumu incelediğimizde aşağıdaki tablo ortaya çıkmaktadır.

- MASTER PLAN ÇALIŞMALARI
1/50000, 1/25000
- NAZIM PLAN ÇALIŞMALARI
1/10000, 1/5000
- UYGULAMA iMAR PLANI ÇALIŞMALARI
1/1000
ölçekli olmalıdır.

Bu üç çalışma karakteri birbirine bağlı olarak, yerinde etüdlerle en az 25-50 sene ilerisini görebilecek türde hazırlanmalıdır. Kaç ilimiz varsa, arsa spekülasyonuna yol açmayacak kontrollü bir çalışmayla hepsinde bir MASTER PLAN oluşturulmalıdır. Hatta mümkünse bir şehir maketi tamamlanmalı, şehrin veya bölgenin ileride artacak nüfus ve ileride genişleme, inkişaf bölgeleri de belirtilmiş olmalıdır.
- Bu bir lüks değil, acil ihtiyaçtır.
- Bu çok büyük bir masraf da değildir.
- Bu husus ileriye dönük herşeyi daha evvel görmek; şehircilik yönünden bir disiplin getirilmiş ve karakter verilmiş alanlarda uyulması gereken ve başkalarının müdahalesi olmadan tatbik etmek ve kontrol etmek imkanıdır.
- Bu husus tatbik edilmediği zaman çeşitli politikacıların oy toplamak için belediye başkanlarının -ki çoğunun bu mevzu ile ilgili pek az bilgisi vardır- Spekülasyonlara sebep olan MEVZi iMAR PLANI değişiklikleri yaparak bazı kişi ve kuruluşların aşırı rant elde etmesine sebep olmaktadır. Bu husus tümüyle ortadan kalkmalıdır.
Bu düzensiz ve arkasından da kontrolsüz gidiş başta saydığımız ana eksik ve hatalı çalışmaların ve projelerin kabulü ile başlamaktadır.
Farkındaysanız bu ana kadar size açıkladıklarımda ne bir mimar, ne bir mühendis, ne de bir müteahhit vardı. Maalesef Türkiye ve kamu yetkilileri burada ana hatayı yapıyorlar.
Bizim işe başlamamıza kadar saydığımız bütün çalışmalar, hatalar, eksikler, rant hesapları KAMU KURULUŞLARINA AİTTİR. Bu düzenlenemeyecek kadar büyük bir DİKKATSİZLİK ve BECERİKSİZLİKTİR, maalesef BALIK BAŞTAN KOKUYOR.

PLANLAMA ESASLARI
Planlama çok katlı, çok etaplı, evrensel konjonktüre bağlı, ülke düzeyinde başlayıp bina imara kadar inen dinamik bir süreçTİR. insanın refah, sağlık ve mutluluğu planlama faaliyetlerinin asıl amacıdır.

Ülke Planlama
Ulusal çıkarlar doğrultusunda, ülkenin 5-10-30-50 yıllar perspektifindeki doğru seçilmiş hedeflere yönelik ekonomik, sosyal, kültürel ve teknolojik planlar ile bunların alt planlarını oluşturan parlamento ve iktidar programlarına baz teşkil eden araştırma, gelişTİRme, bilgi ve haberleşme, alt yapı, endüstri, tarım, ulaşım, eğitim, sağlık, güvenlik konularına ilişkin planlama faaliyetleri özerk DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) koordinasyonunda özerk üniversiteler, tarafsız araştırma KURULUŞları, kurumların ar-ge bölümleri, Tübitak ve uzman meslek KURULUŞları tarafından hazırlanmalıdır.
Siyasetüstü ve bilimsel nitelik taşımalıdır. Siyasi konjonktürden kesinlikle korunmalıdır.

Bölge Planlama Bu görev belli bir dönemde DPT tarafından başarı ile yürütülmüş ve bölgesel fiziki planlar sonuç belgeleri olarak uygulayıcılara sunulmuştu. Tabidir ki fiziki planların hazırlanmasında yer bilimi, toprak ve zemin yapısı, ulaşım ve enerji, iklim ve doğal faktörler, topografik yapı, sosyal yapı, endüstri ve tarım başlıca veriler olup stratejik konular da ayrıca değerlendirilmişTİR. Ancak günümüzde bu hizmeti veren herhangi bir yetkili KURULUŞ olmadığından her kurum veya KURULUŞ kendini ilgilendiren alanları münferiden planlamaktadır.

FİZİKİ PLANLAR
1- BÖLGESEL PLANLAR (COĞRAFİ)
Günümüzde yasal olarak bu planları yapmakla görevli herhangi bir kurum veya KURULUŞ yok. Bu nedenle de bütüncül anlayışla herhangi bir bölge planı yapılmayıp her kurum kendi planlarını kendi idari bölgelerine göre yapmaktadır.
(Örnek: TCK, DDY, DHL, DL, TEK, v.b)

2- İL PLANLARI (İDARİ SINIRLAR)
Günümüzde İL hudutları içersinde kalan alanda plan yapma yetkisi çeşitli otoritelere AİT olup bütüncül bir İL planı yapma, yaptırma imkanı yoktur.
Parçacıl alanlar ise iki kategoride toplanmıştır;
a- Yerleşim alanları ve mücavir alanlarda plan yapma, yaptırma ve onarım yetkisi mahalli idarelere AİTTİR. (Turizm alanı, SİT alanı, orman ve koru alanları, koruma havza alanları, askeri alanlar, hazine arazileri hariç)
b- Yerleşim alanları dışında (belediye hudutları dışı) plan yapma, yaptırma ve onama yetkisi Bayındırlık Bakanlığı adına İL Bayındırlık Müdürlüğü'ne AİTTİR. (orman, koru, tarım arazisi, SİT alanı, koruma havzası alanı, askeri alanlar, hazine arazileri hariç)

3- KENT PLANLARI
Plan yapma, yaptırma ve onama yetkisi mahalli idarelere AİTTİR.
a- Nazım planlar (1/25000-1/10000-1/5000) Master Plan Metropolitan veya kent bütününü İLgilendiren temel kararlar ile bölgeleri ifade eder. Büyük şehirlerde bu çok uzun ve büyük bir ekip çalışması gerekTİRdiğinden planlara müdahale ve tadİLler imkansız gibidir. Bu yüzden birçok kentimizde bu planlar tamamlanamamıştır!...
- İmar Planları (1/1000-1/500)
- Uygulama imar planları (kent bütünü)
- Mevzi imar alanları (kentsel parçalar)
- Koruma amaçlı imar planları (koruma alanları)
Kent içindeki veya mücavir alanda planların yapımı, yaptırılması, onayı yerel yönetimlerin yetkisinde, koruma alanlarında Kültür Bakanlığı adına koruma kurullarında, turizm alanlarında ise Turizm Bakanlığı'ndadır.

SONUÇ: Ülkemizde plancılar için uyulması gerekli imar yasa ve yönetmelikleri, Kültür Bakanlığı yasa ve yönetmelikleri, İLke kararları, Turizm Bakanlığı mevzuatı, Çevre Bakanlığı Ç.E.D. yönetmeliği, Belediye imar mevzuatları gibi pekçok karmaşık yasa ve mevzuat ayrı kurum ve KURULUŞlardan ayrı standartlarla ve ayrı zamanlarda hazırlanmıştır. Bu şartlarda plancı sonuca çok uzun ve karmaşık yollardan sayısız tuzakları atlayarak ulaşmak mecburiyetindedir.
Bu aktiviteler zincirinde Bayındırlık Bakanlığı, Orman Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Köy işleri Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, imar ve iskan Bakanlığı, bazı durumlarda MİLLİ Savunma Bakanlığı ile yerel yönetimler (belediyeler) tam bir kaos yaşamaktadır. Her KURULUŞ bir diğerinin yetki alanına girebİLmekte, çok sayıdaki sorumluların büyük sorumsuzlukları gözükmektedir.

KENT İMAR - (Örnek: SİLİVRİ PROJESİ)
Dış ülkelerde bu projeler senelerce evvel Ana şehircİLik İLkeleri ve bütün detayları ile hazırlatılmıştır. Bizde de belediyeler o planlara uyumluluğu kontrol eden müesseseler olmalıdır, plan üretmemeleri gerekir. Devletin, her şehirde bir gözlemcisi olabilir.
Ama Ankara;
- Hem planlayıcı ve üretici
- Hem tatbik edici hem kontrol edici
- Hem yapıcı
- Hem de ödeyici olamaz.
80 İLimizde 60.000 problemin yeraldığı koskoca ülkede Ankara ve merkeziyet sistemi hiçbir zaman başarılı olamaz. Nitekim bu acı afet karşısında da aciz kalmıştır. Bu acı tablo asla unutulmayacaktır.
Yapılması gerekenler:
- SİVİL KURULUŞLAR devreye girmelidir.
- şEHiR PLANLAMA (Nazım Plan) Büroları devreye girmelidir.
- Devlet gözcüsü de bu topluluklar içinde yeralmalıdır.
- Bu tip geniş çapta Nazım Plan KURULUŞları bölgesel de olmalıdır.
- Bu bir planlama ağıdır. Bu sayede Ankara durumu merkeziyet sisteminden kurtarıp her noktaya erişebİLir ve denetleyebilir.
- DPT (Devlet Planlama TeşkİLatı) eskiden olduğu gibi teşkilatlanabilir ve bünyesine yabancı müellifleri alarak daha tesirli bir KURULUŞ haline gelebilir.

ÖN MASTER PLAN ÇALIŞMALARI 1/50000-1/25000 İLK LEKE PLANLARI 1/10000, 1/50000
Bu etapta şehircİLik çalışmalarında daha detaylı olarak hazırlanıp uyulması gereken ana kararları belirttik. Bu kararlar mecbur olunmadıkça değişmemelidir.
1/1000 UYGULAMA MEVZi İMAR PLANLARI
Tatbik edilecek şehircİLik planlarının en detaylısıdır, inşaat yapılmadan evvel MİMAR-MÜHENDİS-MEKANİKÇİ-ELEKTRİKÇİ-YAPICI FİRMALARIN bir nevi anahtar paftasıdır.
Bildiğiniz gibi mimar, bir işe başlarken TAPU-ÇAP-İMAR DURUMU-ZEMİN RAPORU, İSKİ ve TEK RAPORUNU ister. şunu bir kere daha vurgulamak isterim.
Bizim planlarımız gördüğünüz gibi 3.etabın süzme bİLgileri ile başlamaktadır.B Bize gelene kadar bizim de değiştiremeyeceğimiz bu bilgilerde (ana kararlarda) hata varsa izah ettiğim gibi en baştaki çalışmaların kalıntılarıdır. Bu 3 etap planlama: - İLler Bankası - İMAR ve iskan Bakanlığı - DPT (Devlet Planlama TeşkİLatı) - İL İMAR Müdürlükleri tarafından yapılır. Yerel belediyeler gibi devletin kurmuş olduğu plan ve etüd ağıyla olmaz. Olamayacağını da son kötü misaller bir kere daha vurgulamıştır. Devlet gözcü, denetici, yardımcı gönderebİLir. Bunun yanında; a- Evvela Türkiye'yi acilen planlama bölgelerine bölmek şarttır. b- Her şehirde veya bölgede kurulacak olan Nazım Plan Büroları'nın çalışmaları biran evvel biTİRİLmelidir. c- Bunlardan alınan süzme ana bilgileri belediye uygularken 1/1000 M.i.P. çalışmalarını yine her şehirde kuracağı şehircİLik ETÜD ve PLANLAMA bürosuna bırakmalıdır. İMAR Müdürlükleri bu kararların uygulanmasında en etkin rolü oynamalıdır.
d- Her şehrin korunması, güzelleştirilmesi ve imarı için bir kurul oluşturulmalıdır. Adı da ŞEHiR HALK MECLİSİ olabilir.
e- İller Bankası ana merkez olarak her türlü KURULUŞLA ve Bölge Planlama ve Etüd teşkilatıyla sıkı bir ilişki içinde olmalıdır.

- DEPREMZEDE KONUT -
ACİlEN YAPIMI GEREKTİREN PREFABRiKE KONUT ELEMENTER MİMAR
- DEPREM TEHLİKESİ OLAN
BÖLGELERDE KALICI KONUT
Bu tip konut projeleri bizler gibi deprem kuşağı ve faylarının içinde yaşayan bir ülkede İLk ele alınması gereken planlama olmalıdır.
- İlkokuldan itibaren başlatılması gereken bu derslerde her türlü korunma ve disiplin öğretilmelidir. - Bizler gibi mesleki yönden bu alanda eser vermek isteyenlerin üniversite çağında bu konuda da etüdü ve planlaması şarttır.
- Her sene çeşitli konkurlarla güncel DEPREM KONUT projeleri yenilenebilir.
- Bu projeler elde hazır tutulmalıdır. Her felaketten sonra derhal uygulamaya geçilmelidir.
Bu konutlar genellikle;
Geçici Konutlar ve Kalıcı Konutlar diye ikiye ayrılabilir. Her iki konut da prefabrike olabilir. Prefabrike, ELEMENTER mimar demektir.
Türkiye'de yanlış tarif edilmektedir. Hazırlanmış hafif veya ağır metal ya da beton elemanların inşaat alanında monte edilmesi ve yerinde az bir çalışma ile elde edilen çabuk yapılabilen bir tür inşaat dalıdır.
Tek katlı ya da 4-5 katlı olabilir. Bu tip prefabrike elemanları başarıyla üreten pekçok firmamız vardır. Bu araştırmalarda ele alınacak hususlar;
- Yapı elemanları daha hafif olmalıdır.
- Betonarme yapı tarzına ek olarak metal yapı sistemleri oluşturulmalıdır. Yalnızca sanayi yapılarında uygulanan bu sistem; konut, okul, hastane, büro v.s.gibi projelerde de uygulanabilir.
- Dünyada çelik veya ahşap karkasla yapılan pek çok yapı sistemi mevcuttur. Bilhassa Amerika-Kanada-Avustralya-Güney Afrika'da da uygulanmaktadır.
Bu saydıklarımız içinde en tesirlisi ve başarılısı çelik konstrüksiyon esaslarına uygun yapı tekniğidir. Tanrı hepimizi bu tip felaketlerden korusun! Bunun yanında sizlere detaylı olarak ilettiğim kadarı ile, bizlerin de önümüzdeki yıllarda daha dikkatli planlamalar yapmamız gerçeği bir kere daha ortaya çıkmıştır.


ERTEM ERTUNGA: "DECADENCE STARTS WITH THE ADMINISTRATION"
We talked about the recent earthquake disaster with architect and engineer Ertem ERTUNGA, an expert in urban planning and construction technologies who has completed successful projects both in Turkey and abroad during the last 37 years.
"The Marmara earthquake has once again revealed that such widespread material and moral damage and the death of so many people is not an irony of fate but the result of a negligent and irresponsible attitude."
The earthquake map of Anatolia shows that three quarters of our country is faced with earthquake risk. For our safety and health we have to be equipped with the necessary knowledge and training on this issue. First we should reconsider the three-stage urban planning process:
- Master Zoning Plan (1:50.000, 1:25.000)
- Regulatory Zoning Plan (1:10.000, 1:5.000)
- Application Zoning Plan (1:1.000)
These plans should based on on-the-spot examinations and be devised by thinking ahead 25-50 years. We should buİLd physical models of each city and specify growth areas which wİLl be required due to population growth. This wİLl prevent municipalities from effecting local changes to zoning plans for-re-election purposes.
Mistakes to be committed at this stage are major mistakes the responsiBility for which fully rest with the official authorities.
Planning activities are carried out on a national and regional basis.
A) During national planning, 5-10-30-and 50- year targets are set in accordance with national interests. These economic, social, cultural and technological plans are folllowed by planning activities in the fields of R&D, information, communication, infrastructure, industry, agriculture, transportation, education, health and security, all of which form the basis of parliamentary and governmental programs. National planning should be carried out scientifically and remain unaffected by the political conjuncture.
B) For a certain period of time, the State Planning Organization has been responsible for regional planning activities. Today, regional plans are prepared by each institution separately and individually.
C) Physical plans should be considered as a separate category and assessed on the basis of data regarding geology, soll and land conditions, transportation and energy climatic and natural factors, the topographic structure, the social structure, industry and agriculture.
C-1) During the physical planning process, there exists no separate department for geographical studies. Each institution prepares its own plans based on its own field.
C-2) There is no single authority to prepare provincial plans for the area covered by a province. Therefore, the plans are prepared in two ways:
- The authority to prepare and amend plans in settlement zones and adjacent zones belongs to the local administration (tourism areas, special protection zones, forests, mİLitary zones and Treasury-owned land are excluded. In such areas, the authority is given to the relevant institution.)
- In areas outside municipal boundaries, the authority belongs to the Provincial Department of Public Works acting on behalf of the Ministry of Public Works (forests, company-owned lands, special protection zones, mİLitary zones and Treasury-owned lands are excluded. In such areas, the authority is given to the relevant institution).
C-3) The authority to prepare and amend city plans belongs to local administrations.
- Regulatory zoning plans (1:25.000, 1:10.000, 1:5.000) define the areas and basic decisions involving the metropolitan area or the whole city. These plans are not applied in many cities since they are rather large-scale plans with high costs.
- Zoning plans (1:2.000, 1:5.000). Application zoning plans for the whole city and local zoning plans for a specific portion of the city are prepared by local administrations. Zoning plans for preservation purposes are prepared by the Preservation Boards working under the Ministry of Culture, while zoning plans for tourism areas are prepared by the Ministry of Tourism.
In short, construction codes and regulations applicable to urban planners form a complex and diverse body of legal norms such as the Codes and Regulations of the Ministry of Culture, Standard Decisions, Regulations of the Ministry of Tourism, Environmental Impact Asssessment Regulations of the Ministry of Environment and the Municipal Code of Construction.
With such a huge number of ministries and local authorities involved, the issue of planning naturally finds itself in a chaos. There is a chaos in terms of authority and responsiBility. In fact, all planning activities should be carried out by independent, scientific and objective institutions, such as universities.
The responsiBility of local administrations and hence the responsiBility of the state should be to supervise the execution of prepared plans. The state should never prepare plans itself. Instead of preparing plans, the state could assign a supervisor to each city. CivİL organizations and urban planning offices should be incorporated into this procedure. The state's role should be limited to supervision, while regulatory zoning bodies should have a regional character. The State Planning Organization could also have a role to play in the planning system.
The stages up to this point were about basic decisions only. Architects, engineers, mechanics, electricians and buİLders join the process during the Local Zoning stage of preliminary Master Zoning Plan studies. In other words, it is the third stage when these people start their work and the architect requests the reports regarding the title deed, zoning status, ground characteristics, water and electricity. Therefore, if everything goes smoothly in the first and second stages, and if there are stİLl defects in the projects, the only thing one can do is to hold responsible the architect, engineer or contractor. The only other option is that the initial defects go unnoticed.
So, what is to be dones
- Turkey should be divided into planning zones
- Regulatory Zoning Plan offices should be set up in each city or region
- Municipalities should assign the implementation stage to Urban Planning Study and Planning Offices which it will establish in each city. Construction Departments should also assume active role at this stage.
- City Councils formed by inhabitants should be set up in each city to preserve and improve the condition in cities. The Bank of Provinces (iller Bankası) should act as a base and closely collaborate with all relevant institutions and the Regional Planning and Study organization.
The things Turkey should do as an earthquake-prone country are as follows:
- Starting at primary school, children should be equipped with all protective and disciplinary knowledge. - Prospective architects and engineers should attend a special earthquake study program at the university.
- Earthquake housing projects could be developed by organizing several contests each year.
Earthquake housing can be temporary or permanent. These prefabricated houses can be single-story or have 4 to 5 stories. This method should not be limited to residential buildings but also be applied to schools, hospitals, etc. As for prefabricated buildings with steel or wooden frames, steel constructions seems to be the most effective method.



MEDYATEXT
Elegans'a mail