Elegans Logo

HALİL ŞIVGIN Türk Dünyasında Demokrasiyi Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Siyasi İstikrar Yok



Sağlık Bakanıydı. Vakıflar kurdu. Seçimlerde ANAP tekrar iktidar olamayınca görevi son buldu. Şaibelerle uğraştı. Siyaset yapraklarından birinde Halil ŞIVGIN var. Bu yenilikçi politikacı şimdi Türk Demokrasi Vakfı'nın kurucusu olarak çalışmalarını sürdürüyor. Başkanlık sisteminin siyasi istikrar ve buna bağlı olan ekonomik istikrar için gerekli olduğunu söylüyor. Tabii bu kadar değil söyledikleri. işte bugüne gelen serüveni.


Şu an bir geçiş süreci. Cumhurbaşkanlığı seçimi de bir süreçtir. Bu iyi değerlendirilmeli. Bir sivil toplum örgütü kuruluyor. Kendi haklarını korumak için...Kendileri için çalışmak yerine lobi çalışmalarıyla daha başarılı olurlar. Güven yaratır, etki bırakırlar.

- Vakıfların varolma sebebini, "Vakıf" kavramını nasıl algılıyorsunuzş Sizin vakıf çalışmalarınız nasıl başladı?
Politikanın içinde aktif görev yaptığım sırada Sağlık Bakanı oldum. Sağlık Bakanlığı'nın yapmakta olduğu birçok aktivite var tabii. Ama ya tanınmıyor ya da anlaşılmıyordu. Çoğu yapılması mecburi bir çalışma gibi algılanıyor. Sağlık Bakanlığı'nın kamuoyuna yeterince tanıtılması ve aktif destek için neler yapabilirizş diye düşünmeye başladık.

- Bu noktada mı vakıf kurma düşüncesi doğdu?
Evet. Her birime ayrı ayrı vakıf kurdurma arzusu doğdu. Sağlık Bakanlığı'nın ilaç bölümü için ilaç Eczacılık Vakfı, tüketiciyi korumak için Tüketiciyi Koruma Vakfı kuruldu.

- Bu çalışmalar hangi yıllardaydı, amaç neydi?
1989-90 yıllarında yapılan bu çalışmalarda amaç "her bakan vakfın başkanı olsun" idi. Ben bakanlıktan ayrıldıktan sonra yerime geçen arkadaşım, "Siz kaynak verin biz kullanalım, benim vakıf başkanı olmama gerek yok" dedi. Seçim oldu, biz kaybettik.
Anavatan Partisi'ni üç ayrı noktadan vurmak istediler. Bizim Ulaştırma, Karayolu, Sağlık Bakanlığı ile ilgili çalışmalarımızı hedef aldılar. Sağlık Bakanlığı'nı yolsuzluk kaynağı halinde gösteren çalışmalar yaptılar. Müdahale etmek zorunda kaldım. Arkadaşlar tedirgin oldu, tartışmalar oldu. ilaç Eczacılık Araştırma Vakfı; Araştırma Vakfı haline getirildi. Stratejik Araştırma Vakfı; sosyal tarihi, kültürel, jeopolitik, güncel, stratejik konularla ilgili yeni bir yapılanmaya girdi.
Türk Dünyasında Demokrasiyi Geliştirme Vakfı'nı kurdum.

- Vakfın amacı nedir?
Türkiye başta olmak üzere artık demokratik değerlerin, hukuki, sosyal yapısının birbirine benzer yapılarda olmasına dikkat ederek toplumların paylaşım, alışveriş içinde gelişimini hedefliyoruz. Siyasette yeniden yapılanma için başkanlık sistemi çalışmamız var. Başkanlık sistemiyle ilgili kaynak aradım, bulamadım. Türkçe kaynak olarak sadece üç makale bulabildim. Ancak bugün, leyhte ve aleyhte binleri aşmış tartışmalar, makaleler var. Biz zaten bir konunun tartışılmasını istiyoruz.

- Başkanlık sisteminin tartışılmasını istiyorsunuz. Peki burada gerçek amaç ne?
Bir sistemi dengeleyeceksek önce ona karşı olanların görüşlerini alalım dedik. Karşı olanlar zaafları savunanlardan daha iyi görürler. iyi bir noktaya geldik.

- Mevcut sistemin fotoğrafında neler görüyorsunuz?
Türkiye, siyaset sistemini yenilemek zorundadır. Bizde yasama, yürütme, yargı ayrı gibi görünüyorsa da yürütme herşeyi alır. icra hem hükümeti denetliyor hem meclisi kontrol ediyor. Dolayısıyla yargıyı da kontrol ediyor.

- Başkanlık sistemiyle değişecek olanlar neler?
Başkanlık sistemiyle meclis, hükümet ayrı olacak, yargı da bağımsız olacak. Olmazsa siyasi istikrar, ekonomi olmaz.
Dolayısıyla gelişme hayal olur.

- İşdünyasıyla değişim paralelliği ne ivmede?
işadamları, sivil toplum örgütleri, sendikalar siyasette etkilidir. Siyasi istikrar yok. Siyasette ve ekonomide istikrar önemlidir. Başkanlık sistemiyle siyasi istikrar sağlanabilir. Bugün ingiltere'de, Almanya'da olduğu gibi. Mesela Fransa'da cumhuriyetçiler, sosyal demokratlar var. ABD'de cumhuriyetçiler ve demokratlar var. Ülkemizde en ileri kalkınma hamleleri bir partinin tek iktidar olduğu devirlerdir. Onun için ya iki partili sistem ya bakanlık sistemi gerekmektedir.

- şu an içinde bulunulan durumu nasıl değerlendiriyorsunuzş Cumhurbaşkanlığı seçimi bu değişim ihtiyacıyla ne rolde?
şu an bir geçiş süreci diye düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimi de bir süreçtir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu süreç iyi değerlendirilmeli. Halk iki turda %51 destekle başkanı seçmeli. Meclis, başkandan ayrılmalı. Bakanlar, milletvekillerinden seçilmemeli.

- Bakanlar nasıl seçilecek? Neden milletvekillerinden seçilmemeli?
Bakanları başkan seçmeli.

- Yani danışmanları seçer gibi mi?
Evet. Milletvekilleri bakan olunca yeniden seçilmek için uğraşıyor, icraatları az oluyor. Seçilmek kaygısı olmamalı.

- Sivil toplum örgütleri değişim sürecinde ne etkinlikte ve rolde sizce?
Sivil toplum örgütleri diyoruz ama nasıl çalışmalı konuşmuyoruz. Çeşitli oluşumlar var. Yeterince etkin olamıyoruz. Araştırdım; bir sivil toplum örgütü kuruluyor, kendi haklarını korumak için. Herbir meslek grubu, işadamları bir dernek kurup kendileri için çalışmak yerine lobi çalışması yapsa daha başarılı olur.
Kendi çevresi dışında da güven yaratır, etki bırakır. Böylece toplum olarak kalkınır, gelişiriz.
Cumhuriyet'in 76.yılında, Cumhurbaşkanlığı Seçimini iyi değerlendirerek, siyaset sistemimizi A'dan Z'ye yenilememiz gerekir. Türkiye'deki sosyal oluşumlar gelişimi hızlandırabilir.
Türk Demokrasi Vakfı olarak AGiT'e katıldık. Biz Türkiye'nin yararına olacak görüşleri araştırıyor, uygulamaya çalışıyoruz. Başkanlık sistemini heryerde tartışıyoruz. Herşeyi devletten beklememeli. Sivil toplum örgütlerine destek verilmeli ki değişim süreci hızlansın, sonuçlar en iyi şekilde alınsın.

HALİL ŞIVGIN: "THERE IS NO POLITICAL STABILITY"
When I was minister of health, the public was not well-informed about about our activities. We started to think how we could make people know and support our ministry. So we established a separate foundation for each unit such as the Medicine and Pharmacy Foundation etc. We wanted each minister to be chair the relevant foundation. But we lost the election and my successor changed their functions. Then I established the Foundation for Developing Democracy in the Turkish World.

We aim to help societies develop through mutual interaction, having similar democratic values, and legal and social structures. We work on the presidency system for the restructuring of politics. Happily this issue started to be discussed. We want this to be discussed because opponents can see weakness more clearly than advocates can. Turkey has to renovate its political system. Although legislative, executive and judicial powers are apparently separate, the executive dominates all in reality. With the presidency system, the Parliament will be separated from the government and jurisdiction will be independent. Otherwise we cannot have political, and thus economic stability. In Turkey, the most curicial developments took place while one single party was in control. The upcoming presidential election is a good opportunity. The president should be elected by the people and the ministers should be appointed by the president.

As to the role of NGO's in this process of change: NGO's are usually set up by people who want to defend their rights. However, lobbying would be more effective in this case. NGO's should be supported to facilitate the process of change.



MEDYATEXT
Elegans'a mail