|
A. CÜNEYT TÜRKTAN 1991 yılında Finlandiya'da başlayan Global System for Mobile Communication (GSM) sistemi Türkiye'ye 1994 yılında geldi. GSM'i tanımayan bir pazara giren Turkcell, düzenlediği eğitici kampanyalar, abonelere verdiği ücretsiz yayınlar, Müşteri Hizmetleri, Bölge Ofisleri ve Abonelik Merkezleri aracılığıyla kamuoyunda bilincin oluşmasına katkıda bulundu. Reklamlarda bile sistemle ilgili eğitici bilgiler verilmesi amaçlandı. Future Call Summit adıyla bugünün ve geleceğin teknolojilerinin anlatıldığı iki toplantı düzenledik, E-Business in Turkey, Komünikasyon Fuarı, Bilişim Fuarı gibi sektöre katkı sağlayacak ve bilgi düzeyini arttıracak etkinliklere sponsor olduk. Sektöre hizmet eden vakıf ve derneklere kurumsal sponsorluk yaptık. Destek vermeye de devam edeceğiz. 1998 yılında, ihale yoluyla GSM lisansının devrine karar verildi. O dönemde hizmete talip olan operatörlerden istenen ücret, dünyanın en yüksek lisans ücretlerinden biriydi. GSM sistemi fazla bilinmiyordu ve Türkiye'de ilk defa kullanılacaktı. Teknik altyapı henüz gelişmemişti. Turkcell, önceleri Türk Telekom'la gelir paylaşımı esasına göre çalışırken, 1998'de lisansı almasından sonra hızla büyüdü ve 2.5 milyar ABD dolarının üzerinde altyapı yatırımı gerçekleştirdi. Bu yatırımların neticesinde, 1999'den başlayarak mobil veri iletişimi de ses iletişimi kadar kolay hale geldi. Bu sayede internet mobil ortama taşındı. WAP sayesinde her türlü bilgi, cep telefonunun ekranına sığdı. Teknolojinin geldiği noktaya ve dünya mobil iletişim sektöründeki trendlere bakıldığında bu henüz bir başlangıç. Yakın bir gelecekte GSM'de veri gönderim hızı, geliştirilen teknolojilerle kademeli olarak bugünkünün yaklaşık 10-12 katına çıkacak. Tüm dünyada, teknolojide GSM'den sonraki sistem, HSCSD (High Speed Circuit Switch-Hızlı Data Servisi) konuşuluyor. HSCSD sayesinde internet erişimi ve veri transferinden 3 kat hızlı yararlanılıyor. Dünyanın her yerinden, mobil konumundayken internete ulaşım, faks, elektronik postalama ve yollama imkanı elde ediyor. Günümüzün önemli bir yeniliği de WAP (Wireless Application Protocol-Kablosuz Uygulama Protokolü). Bu uygulama ile cep telefonu kullanıcılarına mobil ortamda bilgiye ulaşma imkanı sağlanıyor. Evet, artık birçok bilgiye mobilken de ulaşabileceğiz, bankacılık işlemlerimizi, rezervasyonlarımızı cep telefonu aracılığıyla yapabileceğiz. Abonelerin Kısa Mesaj Servisi'ne (SMS) gösterdiği olağanüstü ilgiye bakıldığında, yazılı iletişimin artık sesli iletişim kadar tercih edildiği anlaşılıyor. Bayramlar ve özel günlerde SMS trafiği oldukça yoğunlaşıyor. Bu da toplumun, hayatını kolaylaştıran teknolojiyi benimsediğini ve kullandığını gösteriyor. Turkcell'in SMS tabanlı bilgi servisleri yoğun olarak kullanılıyor. Abonelerin bilgi alışverişine olan eğilimleri, WAP'ın geleceğinin çok parlak olduğunu gösteriyor. Kısa bir süre sonra interaktif televizyon, görüntülü konuşma, kişisel multimedya imkanı sağlayacak 3.kuşak cep telefonlarıyla tanışacağız. GSM'e eklenecek en büyük platformlardan biri de General Packet Radio Service (GPRS) olacak. Sese dayalı olmayan, verilerin mobil telefon şebekesi üzerinden gönderilip alınmasını sağlayan bir katma değerli hizmet olan GPRS'te, veri gönderim hızı 64 Kbps'ye ulaşacak. GPRS teknolojisinden sonra, 2003 yılında EDGE adı verilen sistem başlayacak. EDGE ile veri gönderim hızı 115 Kbps'ye çıkacak. 2005 yılında devreye girecek. UMTS'de ise bu hız 2 Mbps olacak. Bütün bu gelişmeler ve sunulan imkanlar, yakın gelecekte GSM operatörlerinin hizmet çeşitlerinin çok geniş bir yelpazeye yayılacağını gösteriyor. Böylece iş yapış şekillerimizden günlük hayatımıza kadar birçok şey artık eskisi gibi olmayacak. Mobil iletişim, hem zaman kazanmayı hem de verimli çalışmayı sağlayacak. Bunun sonucunda kendimize daha çok vakit ayırma imkanına sahip olabileceğiz. Her şey teknolojiyi nasıl kullanacağımıza bağlı. Çocuklarımıza ve gençlerimize yeni teknolojileri kullanma imkanını ne kadar tanırsak, onların dünyayla rekabette o kadar avantaj yakalayacaklarını düşünüyoruz. Bu konuda anne-babalara, devlete ve özel sektöre çok önemli görevler düşüyor. Biz Turkcell olarak misyonumuzu, mobil iletişimi temel iletişim aracı haline getirmek olarak belirledik; çalışmalarımızı hızla ve bu yönde sürdürüyoruz. CÜNEYT TÜRKTAN: "MOBILE COMMUNICATION IN TURKEY AND THE WORLD" The Global System for Mobile Communication (GSM) was introduced in Turkey in 1994, three years after its emergence in Finland in 1991. Turkcell has organized conferences, fairs and meetings to raise awareness on the issue in Turkey. After the decision of transferring operating rights via tenders was taken, Turkcell has paid quite a huge sum to obtain the license. Infrastructure investments totaling to 2.5 billion US dollars were made. Starting as of 1999, mobile data transfer became as easy as the transfer of sound; as a result of the investments. Now, through WAP technology it became possible to squeeze all kinds of information into the screen of mobile phones. The world now spends time on discussing a new system called HSCSD-High Speed Circuit Switch) which will allow faster transfer of data and internet access. Through the WAP technology, users will have access to information when they are mobile. We will be able to do bookings, carry out banking transactions through mobile phones. 3rd generation mobile phones will be introduced to us in the near future. These will allow visual talking and personal multimedia services. A new system to be introduced is GPRS-General Packet Radio Service, which will pave the way for even faster transfer of data. So, through the introduction of new systems, mobile communication will have significant impact on our lifestyles. The more we give opportunities to our children to make better use of new technologies, the more their competitive power will be.  Elegans'a mail |
|