Elegans Logo

MURAT BEKDİK
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü



Yeni dünyada insanlar artık ticaret, finans, mülk ve bilgi yolları ile birbirlerine bağlanmışlar, sınırlar ortadan kalkmış ve ortak evrensel değerler ve kültürel modeller oluşmuştur. Yeni dünyada, bir kişiye yapılan tehdit, aynı anda herkes üzerinde etki yaratmakta ve bu da bireyleri her şeyden sorumlu hale getirmektedir. Başka bir deyişle, bir başka ülkede yaşananları, örneğin o ülkede birey hak ve özgürlükleri ihlal edilse bile bizi ilgilendirmez yaklaşımı, 21.yüzyılda ortadan kalkacaktır.
Yeni dünya düzeninde devletin yeni sorumlulukları ve yasal yetkileri aşağı ve yukarı doğru biçimlenecektir. Aşağı doğru, sivil toplum örgütleri ve sivil toplumun yapılarına doğru. Yukarı doğru ise, bölgesel ve küresel örgütlenmelere doğru. Devletten daha yüce bir değerin varlığı ve bu değerin de insanlık olduğu gerçeği, 21.yüzyıl yeni devlet anlayışına damgasını vuracaktır. Devlet insanlara hizmet için vardır. Birey ülkesine hizmet eder ve bunun karşılığında devletten de tüm vatandaşlara aynı şekilde hizmet etmesini bekler. ‹nsan hakları, devletlerin haklarının üzerindedir. Dolayısıyla insan özgürlükleri, devlet egemenliğinden daha yüksek bir değer taşımaktadır. Bu bağlamda, Türkiye'de devlet-birey ilişkilerinin yeniden tarifi önem kazanmaktadır. Türkiye'nin, devlet-birey ilişkilerinin yeniden tarif edilmesinde en önemli sorun diyalog ve uzlaşma eksikliği ile farklı görüşler arasındaki kutuplaşmadır. Bu kutuplaşma, siyasete de yansımakta ve siyasiler bu konuda da çözüm yerine sorun kaynağı haline gelmektedir. Kilitlenme, devletin giderek daha çok yıpratılması ile sonuçlanmaktadır. Demokratikleşme çerçevesindeki taleplerin cumhuriyetin laiklik ve bölünmez bütünlük ile ilgili kazanımlarını tehdit etmesi, bu taleplerin siyasallaştırılması ve partilerin siyasi misyonu haline gelmesi, cumhuriyetin kazanımlarının koruyucusu devletin kurumları ile demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partileri karşı karşıya getirmektedir. Bu noktada, daha çok demokrasi talebi ,adeta cumhuriyet kazanımlarının daha çok tehdit altında kalacağı endişesini yaratır hale gelmiştir. Devletin, bireyine bakış açısının bu şekle dönüşmesi demokratikleşmenin de önünü tıkamaktadır. Devletin bu katı tutumu, bireylerin devlete olan güvenini azaltmakta ve devleti yıpratmaktadır.
Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkan, birey hak ve özgürlüklerini genişleten ve devleti yeniden tarif ederek küçülten, ancak güçlendiren ve böylece itibar kazandıran bir anlayış ile desteklenen, geleneklerine bağlı ve bir anlamda muhafazakar, birey hak ve özgürlüklerini genişleten, demokrat, piyasa ekonomisi ve devleti küçülten, liberal, devletin kaynaklarını beşeri gelişmişlik için kullanan sosyal bir dünya görüşü, yukarıdaki sorunların çözüm kaynağı olarak merkezde yer alacak yeni bir siyasi oluşumun dünya görüşü olacaktır.

People are connected to one another through links of trade, finance, property and information in the new world. There are no borders anymore, common universal values and cultural models have emerged. Any threat posed to a single individual affects everybody, and this makes individuals responsible for everything.
New responsibilities of the state in the new world order shall have upward and downward directions. Downwards we have non-governmental organizations, and structures of the civil society. And upwards there are regional and global organizations. The 21st century's concept of the state will be deeply affected by the fact that the individual is more valuable than the state itself. The state is to serve the people Individuals serve their countries and in return, expect and equal amount of service for all citizens. Human rigths are beyond the rights of the state. In this respect, we need to re-define the relations between the state and the individual in Turkey.
The main problem in doing such a re-definition is the lack of dialog and reconciliation and the emerging polarization between different points of view. Such polarization has its impact on politics, and politicians create problems rather than solving them. This gridlock causes more damages to the state. Political parties, the indispensable actors of democracy, are brought face to face with state institutions, the protectors of the gains of the republic; subsequently demands within democratization pose threats to the gains of the republic regarding secularism and inseperable unity, and political parties adopt the said demands as their missions. There are worries that more demands for democracy may pose more serious threats to the gains of the republic. This change in the way the state perceives its citizens, blocks the way to democratization. This rigid attitude of the state causes the individual to mistrust it, and the state is harmed in the end.
A social world view that aims to maintain the gains of the republic; and that is backed up by an understanding that enhances individual rights and freedoms, while making the state smaller to render it more reputable; and that respects traditions and remains conservative in a sense; also that enhances the rights and freedom of the individual with a democratic understanding that paves the path for a market economy; and that makes the state smaller through being liberal and using state assets for humanitarian development, shall be the world view of the new political formation to emerge.


MEDYATEXT
Elegans'a mail