Elegans Logo

AHMET NECDET SEZER
T.C. Cumhurbaşkanı
President of the Turkish Republic

Çağdaşlaşmanın ve Ekonomik Kalkınmanın Temel Dayanağı Eğitimidir.


Ulusal egemenliğin somutlaştığı ve temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ve onun saygıdeğer üyelerinin güven ve desteğinin korunması, saygınlığının yüceltilmesi konusunda Cumhurbaşkanlığınca en üst düzeyde duyarlık gösterilecektir.

Kuşku yok ki, egemenliğin asıl kaynağı ve kayıtsız, koşulsuz sahibi Türk Ulusu'dur ve ebediyen öyle olacaktır, öyle kalacaktır. Bunu sağlayan laiklik ilkesi de dokunulmaz bir kural olarak ödünsüz bir kararlılıkla korunacaktır. Çünkü bireylerin din ve vicdan özgürlüklerinin en iyi korunduğu yönetim biçimi laik, demokratik cumhuriyettir. Demokrasinin temelini oluşturan laiklik ilkesi olmadan, özgürlükten ve demokrasiden söz edilemez; din kurallarıyla devlet ve toplumsal yaşam düzenlenemez.

Ulus egemenliğinden kaynaklanan her görevin temel amacı ve özü, ulusun mutluluğunu gönencini yükseltmektir; devlet bunun için vardır, bu amaca yönelik olarak örgütlenmiştir. Devletin tüm kurum ve organları, bu bilinçte görev yapmalıdır, bu görevin sorumluluğunu taşımalıdır. Cumhurbaşkanlığı bu doğrultudaki çabalara özenle ve etkinlikle katkı yapacaktır; çünkü, Türk Ulusu, daha elverişli koşullarda, daha temiz, daha özgür bir dünyada daha mutlu yaşamayı haketmiştir. İnsanlarımızın hak ve hukukunu korumak, onların duygularını, inançlarını ve emeğini sömürtmemek öncelikli görevimizdir. Bu alandaki başarımız, ulusseverliğimizin, yurtseverliğimizin de ölçüsü ve göstergesi olacaktır.

Bu aydınlık yolun başlangıcı, hukuk devleti ilkesinin, demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin, evrensel boyut da içererek gerçekleşmesinden geçmektedir. Bunu, dostlarımız gerekli gördüğü için değil, ondan önce, ulusumuzun özlemlerine ve çağdaşlaşma programımıza önem verdiğimiz için, büyük ulus olduğumuz için, Yüce Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyini aşma buyruğunu yerine getirmemiz için yaşama geçirmeliyiz. Bunu, mutlaka ve duraksamadan başarmak zorundayız. Siyasal yaşamımızın dokusuna çağdaş demokrasiyi, devlet yapımızın dokusuna da hukuk devleti ilkesini yerleştirme görevimizi daha fazla geciktirmemeliyiz. Polis devletini çağrıştıran yapı ve uygulamaları terk etmeden çağdaş toplumun gereksinmelerini karşılayamayız. Cumhurbaşkanlığı, bu dönüşüm ve gelişmenin sağlanmasına önem verecektir. Demokrasi ve hukuk devleti ilkesine uygun eylem ve işlemler, ulusal verimliliği ve ulusal mutluluğu da artıracaktır.
Hukuk devletinin, sağlam ve sağlıklı demokrasilerin, toplumun ulaştığı ekonomik kalkınma düzeyiyle ilişkisini de gözardı edemeyiz. Bu nedenle, ulusal anlamda güçlü bir ekonomik yapı, demokrasinin de hukuk devletinin de güvencesidir. Bu güvencenin oluşması, tüm olanaklarla desteklenmelidir. Bu doğrultudaki düzenlemeler, toplumsal yarar gözetilerek, gelir dağılımında ve fırsat eşitliğinde adalet sağlanarak, yoksul ve dargelirli kesimler esirgenip korunarak, işsizlik sorununu giderici yöntemler yeğlenerek, sosyal devlet gereklerine uygun olarak gerçekleştirilmelidir.
Çağdaşlaşmanın da, ekonomik kalkınmanın da temel dayanağı eğitimdir. Eğitim düzeyi ve kalitesi yükseltilmeli, 11 yıllık zorunlu temel eğitim hedefimiz olmalıdır.

Toplumsal yaşamı değerli, anlamlı ve saygın kılan ögelerin başında, eylem ve işlemlerin kurallara uygun olması gelmektedir. Kurallar, ödünsüz ve ayrıcalıksız uygulanıyorsa ve bu kurallara uyuluyorsa, özgürlük, eşitlik, girişimcilik, yeteneklerin geliştirilmesi gibi kavramlar ve böylece toplumsal mutluluk güvence altına alınmış demektir. Aslında, devletin temel amacı ve görevleri, Türk Ulusu'nun bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, cumhuriyet ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, kişinin temel hak ve özgürlüklerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak biçimde sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlamaya çalışmaktır. Devlet, toplumda hukuku egemen kılmalıdır; barışın, özgürlüğün, mutluluğun, geleceğe kaygısız bakmanın koşulu da budur. Toplum, sürekli temiz ve aydınlık bir ortamda yaşamalıdır, bunu sağlamak devletin görevidir. Kimse hukukun üstünde değildir; hukukun üstünlüğü ilkesi herkesi bağlamalı, Anayasanın, yasaların ve hukukun gereği her zaman ve herkese karşı yerine getirilmelidir. En büyük sosyal felaketin, hukuka ve adalete olan güvenin yitirilmesi olduğu unutulmamalıdır.

Hukuka aykırı eylem ve işlemlere, yolsuzluklara kesinlikle izin verilmemelidir. Yolsuzluklarla, hukuka aykırı yollarla çıkar sağlama alışkanlık ve girişimleriyle kararlı bir mücadele konusunda Cumhurbaşkanlığı'nın tüm olanakları toplumun ve TBMM'nin hizmetinde olacaktır.

Ulusal gündemimizin bir diğer öncelikli konusu; "Toplumsal Barış" özlemidir ve kalıcı nitelikte toplumsal barışın sağlanması ve sürdürülmesi de bir "Devlet Görevi" olarak algılanmalı ve yerine getirilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk Ulusu'nun birliğini temsil etmekte olan Cumhurbaşkanlığı, ulusun ve ülkenin bütünlüğü bağlamında hiçbir tartışmaya izin vermeyecek, ülke ve ulus bütünlüğünü korumayı ve pekiştirmeyi en temel görev sayacaktır.

Cumhuriyetin temel niteliklerine yönelik saldırılar ve terör, etkisini kaybetmekle beraber devam etmektedir. Varlığımızın güvencesi ordumuz ve güvenlik güçlerimiz, bu konuda üzerlerine düşen görevi büyük bir özveriyle sürdürmektedirler. Bugün olduğu gibi gelecekte de Silahlı Kuvvetlerimizin güçlenmesini sağlamak görevimiz olacaktır. Ulusal dış politika uygulamalarında, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk zamanında benimsenen temel ilkeler, günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.
Uluslararası toplumun saygın ve aktif bir üyesi olarak Türkiye, farklı konumuna, olanaklarına, tarihinden gelen ilişkilerine, bölgesel duyarlılığına, coğrafyasına bağlı üstünlük özelliklerine uygun, ulusal bağımsızlık savaşımızın doğrultusuyla uyumlu, Atatürk'ün, akılcı, ulusalcı ve bağımsızlıktan ödün vermeyen, ülke yararını en üst düzeyde tutan onurlu, kişilikli çizgisini sürdürecektir.
Kendi içine kapalı kalması olanaksız olan ülkemizin, Avrupa Birliği'nin benimsediği uygarlık değerleriyle bütünleşmesi zorunludur. Hukuk devleti ve demokrasi konusundaki başarılarımız, çağdaş uluslararası toplumdaki saygınlığımızı da artıracaktır. Teknoloji ve iletişim alanındaki hızlı ivme ve uluslararası ilişkilerdeki yeni gelişmeler, yeni yapılaşmalar, yeni kümeleşme ve birliktelikler, önümüzdeki dönemde dış politikamızda yeni olanaklar ve açılımlar sağlayabilir. Bu konuda büyük dikkat ve hazırlık içinde olmalıyız. Cumhurbaşkanlığı'nın karar ve işlemlerinin değişmez yol göstericisi, esin kaynağı, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ile O'nun aydınlanma ve çağdaşlaşma programının esasları olacaktır. Bu doğrultu, kesinlikle korunacaktır.

AHMET NECDET SEZER: "EDUCATION LAYS THE FOUNDATION FOR MODERNIZATION AND ECONOMIC DEVELOPMENT"
The Turkish Presidency will pay utmost attention fore maintaining the reputation of the Turkish Grand National Assembly, the venue where the will of the Turkish nation is represented.

Secularism is the core of democracy, and as such, social life and the state itself cannot be organized under religious laws. The state is for its citizens. The rule of law should be guiding all activities of the state. This is how the well-being of Turkish citizens can be established.

A strong economic structure will obviously safeguard democracy. We need to adopt a compulsory 11-year basic education system. No single individual is beyond laws. The most disastrous social catastrophe is the loss of trust placed upon law and justice. Turkish Presidency shall serve with diligence to help the Assembly prevent corruption and illegal deeds of any type. It shall be the Turkish Presidency's main task to maintain the unity of the country and its people. As a respectable and active member of the international community, Turkey shall continue pursuing its national interests without making any concessions regarding the country's independence in all senses.It is a must for our country to internalize European values adopted by the European Union. Technological developments and positive steps in international relations coupled with a true understanding of state of law shall pave the way for us to become more reputable internationally. The Turkish Presidency shall perform its best to serve the country, guided by the principles of Mustafa Kemal ATATURK.


MEDYATEXT
Elegans'a mail