Elegans Logo

MİLENYUM ZİRVESİ
AHMET NECDET SEZER
T.C. Cumhurbaşkanı
President of T.R.


Zirvemize biri kuzey, diğeri güney yarımküreden iki seçkin devlet adamının başkanlık yapıyor olması bizim için bir ayrıcalık oluşturmaktadır. Bu eşsiz toplantıya Namibya Devlet Başkanı'nın başkanlık etmesi, Birleşmiş Milletler için ayrı bir kıvanç kaynağıdır. çünkü anımsanacağı gibi, Namibya halkının bağımsızlık mücadelesinin uluslararası alandaki öncülüğünü, Türkiye'nin de Başkan Yardımcısı ve Başkan Vekili olarak görev yapma onurunu taşıdığı Birleşmiş Milletler Namibya Konseyi yürütmüştü.

Dünya liderlerinin bugüne kadar gerçekleştirdikleri en geniş katılımlı Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısına hitap ederken büyük bir sorumluluk ve onur duyuyorum. †çüncü binyıl için en doğru mesajları vermemiz bizden beklenmektedir. Gelecek kuşaklar için daha iyi bir yaşam sağlamanın yollarını, araştırıyoruz. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin isabetle belirttiği gibi, yoksulluktan kurtulma, korkudan arınma ve gelecek kuşakların kendi yaşamlarını sürdürebilme özgürlüğü, insanlığın daha fazla gelişmesini sağlamanın birbirini tamamlayan üç hedefini oluşturuyor. †midin çaresizlikle yanyana durduğu, fırsatların yoksulluk ve büyük güçlüklerle çarpıştığı ve sevincin çoğu kez hüzün tarafından gölgelendiği bir dünyada yaşıyoruz. Günümüzün belki de en çarpıcı çelişkisi, küresel topluluk olarak elimizdeki kaynakları hala büyük ölçüde hem iyi hem kötü amaçlar için harcamakta olmamızdır.

Küreselleşme insanlık için yeni fırsatlar vadetmektedir. Ancak yine de zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul kılmamak için özen göstermeliyiz. En büyük kaygılarımızdan birini oluşturan küresel boyuttaki yoksulluğun ilk aşamada azaltılması ve sonunda ortadan kaldırılması hususunda Genel Sekreter'in de kuvvetle ifade ettiği çağrıya, uluslararası toplum ve özellikle varlıklı ülkeler etkin ve içten bir biçimde yanıt vermelidirler. Genel Sekreter'in raporunda çarpıcı bir şekilde vurguladığı üzere, en başta Afrika'nın özel ve sürekli ilgimize gereksinmesi vardır.

Bu ortak amaçla ilgili olarak ulusumun gelişme ve gönenç uğrunda yürüttüğü savaşımdan edindiği deneyim bize kimi konuları öğretti.

Bu bağlamda, halkın iradesine güvenmeyi ve ona saygı göstermeyi herşeyin üstünde tutulacak en önemli değer olarak görmekteyiz. Diğer değerler yalnız bu kaynaktan doğabilirler ve hukuk devleti böyle egemen kılınabilir. Ayrıca, demokrasinin sınırlarının genişletilmesini ve bugüne kadar daha iyisi bulunamamış olan bu yönetim biçiminin her türlü aşırı akım ve fanatizme karşı korunmasında sivil toplumun giderek daha önemli bir rol oynamasını sağlamamız gereklidir.

Demokratikleşme ile ekonomik gelişmişliğin birbirine paralel iki süreç olduğunun da gözönünde bulundurulmasında yarar vardır. Buna ek olarak, gençliğimizin eğitimine en yüksek önceliğin verilmesi, hem manevi hem maddi yönlerden en büyük yararı sağlayacaktır.

Gerçekten, serbest pazar ekonomileri ve yeni teknolojilerden kaynaklanan yararların ulusal ve küresel düzeylerde hakça paylaşımını sağlamamızın doğal çevremize gelecek kuşaklara miras bırakacağımız yaşamsal önemde ortak bir değer olarak saygı göstermemizin ve bölgesel ve uluslararası herkesin yararına olacak şekilde güçlendirmemizin önemini geçen yüzyılın olayları bizlere öğretmiştir. …zetle, uluslarımız arasında giderek artan karşılıklı bağımlılık bir zayıflık değil, bir zorunluluk olup, bu süreci besleyen evrensel değerleri gözetmemiz gerekmektedir. Bu hedeflere ise ancak ortak emellerimizi yansıtmaları durumunda ve gerekli uluslararası işbirliği sağlandığında varılabilir.

Türkiye, demokratik kurumlarından ekonomisine, toplumsal ve kültürel gelişmeden doğal afetlere karşı hazırlıklı olmaya kadar çeşitli alanlarda giderek güçlendikçe, Birleşmiş Milletler'in yeni bir canlılık kazanan çabalarına daha etkin biçimde katkıda bulunmaya kararlıdır.

Birleşmiş Milletler tarihinde belirleyici bir zaman diliminden geçiyoruz. …rgütün YasasıÕnda yer alan yüce hedefler bugün her zaman olduğundan daha fazla geçerlidir. …te yandan, bu yüce örgütün savaşın yıkımları ve insani felaketler, yokluklar, temel hak ve özgürlüklerin ağır ihlalleri, açlık ve afetler karşısında bir seyirci olarak hareketsiz kaldığı birçok üzücü ve trajik durumu anımsıyoruz, Genel Sekreter, yine haklı olarak, Birleşmiş Milletler'in çatışmaların önlenmesinde oynaması gereken temel role ve bu açıdan bir "önleyicilik kültürü" geliştirilmesi gereğine işaret etmektedir. Gerçekten Birleşmiş Milletler, ekonomik ve toplumsal yardım sağlamanın yanında, çatışmaları önleme ve sona erdirme yeteneği bakımından da güçlendirilmelidir. Bu bakımdan, Binyıl Raporu ana temasının yarın kabul edeceğimiz belgeye yansıtılacak olmasından mutluluk duyuyoruz.

Bu bağlamda, anlaşmazlık ve uyuşmazlıkları çözümlemeye yardımcı olmayan, saplantı niteliği taşıyan kararların sonsuza kadar sürdürülmesinden kaçınılmasının önemini de vurgulamam gerekmektedir. Aynı şekilde Güvenlik Konseyi'nin, ülkelerin egemen eşitliği ilkesine uygun ve daha ileri bir temsil yeteneği, saydamlık ve sorumluluk sağlayacak bir yenileştirmeye kesin gereksinimi bulunduğunu düşünüyoruz.

Kolayca belirtilebilen bu sözlerin içeriğini yaşama geçirmek ve somut sonuçlar elde etmek temel görevimiz olmaya devam etmektedir.

Bu Zirve, uluslararası toplumun vicdanı üzerinde gerekli etkiyi uyandırma ve harekete geçirme, hareketin olduğu yerde hızlandırılmasını sağlama potansiyeline sahip bulunmaktadır. Bu dünyanın çocuklarının, 21. yüzyılın çocuklarının, ister güney, ister kuzey yarımkürede, nerede olurlarsa olsunlar, ama en başta güvensizlik ve yoksulluk tehdidi altında bulunan çocukların daha iyi bir geleceği hakettiklerini belirterek sözlerime son vermek istiyorum. Dünya liderlerinin bu zirvesi, bunu gerçekleştirmenin sorumluluğunu taşımaktadır.

Son olarak Ermenistan CumhurbaşkanıÕnın yaptığı konuşmada ülkemize yaptığı atfı esefle karşıladığımı belirtmek isterim. Tarihin saptırılmasıyla gerçekler değiştirilemez. Tarihi tarihçilere bırakmak gerekir.

AHMET NECDET SEZER: 'GLOBALIZATION WILL CREATE NEW OPPORTUNITIES FOR HUMANITY'

Eradicating poverty, being free of fear and providing future generations with the liberty to lead their own lives, are the targets to achieve for the development of humanity.

International communities and especially rich countries should show efforts to decrease and ultimately prevent global poverty.

We deem the nationÕs will to be the above all other values. We find it obligatory to extend the limits of democracy and to ensure that civil society protects democracy against all radical fanaticism. It should also be kept in mind that democracy and economic development are parallel processes. In addition to that, education of our young people is crucial. We learned from the previous century that we should ensure fair distribution of the benefits coming from free market economies and new technologies and that we should respect environment as a vital common asset which we will leave to our children.

Turkey is determined to contribute more effectively in UNÕs efforts as it gets stronger in terms of economy, social and cultural development, its democratic institutions, all the way to its being prepared for national disasters.

UN, in addition to being an institution that provides economic and social aid, should be rendered powerful in terms of its preventing and stopping confrontations. In this context, we believe that the Security Council needs a restructuring which will enable an advanced representation ability, transparency and responsibility. This Summit owns the power to put all these targets into implementation. And finally I would like to state that I regret the attribution of the President of Armenia regarding our country. Facts can not be changed through distortion of history.



MEDYATEXT
Elegans'a mail