Elegans Logo

YÜKSEL YALOVA
AB & Türkiye Karma Parlamento Üyesi
Member of the EU & Turkey Joint Parliament

Mali İşbirliği, Türkiye Açısından Avrupa Birliği ile İlişkilerinde Daima Sorun Yaratan Bir Konu Olmuştur.

Helsinki Zirvesi, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 40 yıla yakın bir geçmişi olan ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olmuş, yepyeni bir sayfa açmıştır. Adaylık statümüzün Helsinki'de tescil edilmesiyle başlayan bu yeni dönemde eski alışkanlıkları bir tarafa bırakmak ve artık geriye dönüşü olmayan bir yola girmiş olduğumuz gerçeğini kabullenmek önem taşımaktadır. Bu yolda değerlerimiz ve çıkarlarımızın, hedefimiz ve geleceğimizin ortak olduğunu, bu bilinçle hareket etmemiz ve Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne tam üyeliğe birlikte hazırlamamız gerektiğini vurgulamak isterim.

Kuşkusuz, Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecinde aday ülkelerin hangi kriterlere uyması gerektiği, bu kriterlerden hangilerinin öncelikli olduğu ve bu süreçte zaman unsurunun ne denli önem taşıdığı bellidir. Hükümetimiz bu bilinçle hareket etmekte ve bu yönde yapılması gerekli teknik çalışmaları başlatmış bulunmaktadır. Helsinki Zirvesi'nin ardından ilk olarak, 2001-2005 yıllarını kapsayan Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planını hazırlamakla görevli Devlet Planlama Teşkilatı'nın oluşturduğu Türkiye-Avrupa Birliği ‹lişkileri Özel ‹htisas Komisyonu, Kopenhag kriterleri bağlamında tarafımızdan yapılması gerekenleri içeren teknik raporlar hazırlamıştır. Bu raporlardan siyasi kriterlerle ilgili olanı; demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanında mevcut eksikliklerimizi gidermek için yapılması gereken Anayasa ve yasa değişiklikleri önerilerini içermektedir. Raporu hazırlayan Alt Komisyon, daha sonra çalışmalarını sürdürerek bu önerileri Ulusal Programda yeralacak şekilde takvime bağlamış bulunmaktadır.

Öyle umuyorum ki Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterlerine uyum sürecine önemli bir katkı oluşturduğuna inandığım bu çalışmada yeralan öneriler Meclisimizce gerektiği şekilde değerlendirilecek ve büyük ölçüde benimsenecektir. Ekonomik ve teknik alanda Topluluk müktesebatına uyum çalışmalarına esasen Helsinki Zirvesi'nden çok önce başlanmış ve bu çalışmalara ivme kazandırılabilmesi için yeni bir yapılanmaya gidilmesi ele alınmıştır. Bu çerçevedeki çalışmalar halen sürdürülmektedir.

Gerek siyasi gerek ekonomik ve teknik alanlardaki çalışmaların, Komisyon tarafından hazırlanmakta olan Katılım Ortaklığı ve tarafımızdan hazırlıklarına başlanılmış bulunan Ulusal Plan belirginleştikten sonra ve planda öngörülen takvimin yürürlüğe girmesiyle birlikte ivme kazanacağını düşünüyorum. Bu bakımdan, içinde bulunduğumuz dönem bir geçiş dönemi niteliği taşımaktadır. Bu geçiş döneminde üzerimize düşen görev, süreci olumsuz yönde etkileyebilecek münferit olayları genelleştirmekten kaçınmak, duyarlı olduğumuz konulara dikkat göstermek ve diyalog içinde birlikte hareket etmek olmalıdır.

Helsinki Zirvesi ardından Türkiye ile Avrupa Birliği giderek yoğunlaşan bir diyalog sürecine girmiş, teknik düzeyde karşılıklı temaslarda önemli bir artış meydana gelmiştir. Bunlardan en önemlisi, üç yıllık bir aradan sonra 11 Nisan 2000 tarihinde Lüksemburg'da gerçekleştirilen 39. Ortaklık Konseyi'dir. Konseyde alınan kararlardan en önemlisi, "tarama" denilen analitik inceleme için 8 alt komitenin kurulmasıdır. Bu süreçte Avrupa Birliği'nin de bazı yükümlülükleri bulunmaktadır. Herşeyden önce adayların uyum süreçlerinin yeterli mali kaynaklarla desteklenmesi gerekmektedir. Mali işbirliği, Türkiye açısından Avrupa Birliği ile ilişkilerinde daima sorun yaratan bir konu olagelmiştir. Bilindiği gibi Avrupa Birliği, Gümrük Birliği kapsamında taahhüt ettiği yardımlardan bir bölümünü yerine getirememiştir. Komiser VERHEUGEN bunlardan 750 milyon Euro'luk Avrupa Yatırım Bankası kredilerini Avrupa Birliği'nin siyasi bir taahhüdü olarak gördüğünü ve bu meblağın bir bölümünün bu yıl verilebileceğini belirtmiş olmakla birlikte bu konuda henüz somut bir gelişme sağlanmış değildir. Öte yandan, diğer adaylara olduğu gibi Türkiye'ye tam üyelik yolunda yapılacak tüm yardımların tek bir çerçeveye oturtulması için Komisyon'da başlatılmış bulunan çalışmaların biran önce sonuçlandırılması gerekmektedir. Hepimizin bildiği gibi Katılma Ortaklığı Belgesi, tam üyelik yolunda saptanan hedeflere varmak için gerekli mali desteği de ortaya koyan temel strateji belgesidir. Mali destek paketi doğal olarak Avrupa Parlamentosu'nun onayına sunulacaktır. Adaylığımızın birlikte hedefe götürülmesinin temel koşullarından biri olarak gördüğüm bu paketin onaylanacağına ve böylece Avrupa Birliği'ne uyum sürecimizin gerekli mali imkanlarla desteklenmiş olacağına inanıyorum.

Türkiye'nin Helsinki Zirvesi ile girdiği üyelik sürecinde, Avrupa Parlamentosu'na, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve Karma Parlamento Komisyonu'na önemli görevler düştüğü inancını taşıyorum. Bu dönemde, aramızda yoğunlaştırarak sürdürmemiz gereken işbirliğine parlamentolarımızı da bir şekilde dahil etmekte, temsilcileri olduğumuz halkların siyasi katılımını genişletmek bakımından kuşkusuz yarar vardır. Böylece iki tarafta da mevcut farklı duyarlılıkların giderilebileceğini, karşılıklı anlayış ve güven ortamının sağlanabileceğini düşünüyorum.

YÜKSEL YALOVA: "THE ISSUE OF FINANCIAL COOPERATION HAS ALWAYS CREATED PROBLEMS FOR TURKEY IN ITS RELATIONS WITH THE EUROPEAN UNION"

The Helsinki Summit was a turning point in the almost 40 years old relations between Turkey and the EC... the confirmation of our status as a candidate makes it imperative to put aside our former habits and to realize the importance of the reality that we have now entered a road without return. Our government is aware of the clearly-set criteria to be adapted to by the candidate members to the EU... I would now like to inform the Commission of the technical works in progress on the subject... In the economic and technical fields, the adaptation studies were in fact started long before the Helsinki summit and the necessary re-construction is in progress...

I have till now spoken of Turkey's obligations for the process of adaptation as a candidate to full membership...The EU also has obligations to fulfill... the candidates need to be supported through sufficient financial sources...A concrete development is yet to be witnessed in the matter of the promised European Bank of Investment's credit for the amount of 750 million Euro, a part of which was to be paid in this year... The Participation Partnership certificate is the basic strategic document attesting to sufficient financial support necessary to the attainment of the goals set on the way leading to full membership... I believe that when this financial package is prosonted to the approval of the European Parliament, it will be approved through your valuable participation, in a way to make us forget the unfair treatment of the past...

MEDYATEXT
Elegans'a mail