Elegans Logo

Dr. BAHADIR KALEAĞASI
AB Nezdinde TÜSİAD ve TİSK Temsilcisi
TUSIAD and TISK Representative at the EU


AB Standartalrında Özel Sektör

AB Konseyi Helsinki Zirvesi’nin 11 Aralık 1999 günü açıkladığı sonuç bildirisi ile Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönem başlamıştır. Orta vadede dış politikamız açısından dikkatli olmamızı gerektirecek unsurlar içermekle birlikte, zirve sonuç bildirisi Türkiye’yi AB üyeliğine diğer aday ülkeler ile aynı kıstaslar temelinde resmen aday ülke ilan etmesi yönü ile son derece olumludur.

Lüksemburg kararlarından bugüne iki yılda ülkemiz için alınan bu önemli mesafede, siyasi ve diplomatik yetkililerimizin, özel sektörün, sivil toplum örgütlerimizin ve kamuoyumuzun oynadığı başarılı rolü vurgulamak gerekmektedir.
AB’ye aday ülkelerin iş dünyalarının UNICE’ye üyelik kıstaslarını yerine getirecek şekilde örgütlenmeleri istenmektedir. TÜSİAD ve TiSK, UNICE’ye tam üyelikleri ve son yıllarda hızla artan etkinlikleri ile, ülkemizin diğer aday ülkelere göre çok daha ileride oldukları bir yönünün simgesidirler. Yine aynı çerçevede TÜGİAD’ın YES FOR EUROPE üyeliği, Avrupa özel sektör dünyasında ve AB kurumları ile ilişkilerde Türkiye için çok belirgin bir kazançtır. TOBB’un EUROCHAMBERS ve TESK’in UEAPME üyelikleri, sektör düzeyinde örneğin TGSD’nin EUROTEX üyeliği AB’ye uyum sürecimizin özel sektör boyutunda çok önemli anahtardır. İşçi sendikaları konfederasyonlarımız (Türk-iş, DiSK ve Hak-iş) yıllardan beri ETUC üyesi konumlarını AB ile ilişkilerimizin gelişmesi yönünde değerlendirmişlerdir. Aynı şekilde tüm sosyo-ekonomik ve sivil toplum kuruluşlarımızın Avrupa düzeyindeki muadil birliklerine üye olmaları AB-Türkiye ilişkilerinde yatay entegrasyon kanallarımızı son derece güçlendirecektir.
AB ülkelerinde özel sektör temsil örgütleri, makro-ekonomik, sektörel ve yerel düzeylerde örgütlenmektedirler. Bu örgütlerin temsil niteliğine haiz olmak için sahip olmaları gereken başlıca nitelik gönüllü üyeliğe tabi olmalarıdır. Ulusal düzeydeki özel sektör örgütleri, aynı zamanda AB düzeyindeki UNICE’ye kabul edildikleri takdirde, ülkelerinin iş dünyasını AB nezdinde temsil rolünü üstlenmektedirler. UNICE ve üyelerinin esas işlevleri ekonomik alanı ilgilendiren politikalar ve mevzuatlar hakkında özel sektörün görüşlerinin ve uzmanlık birikimlerinin hükümetler ve AB kurumları tarafindan değerlendirilmesini sağlamaktır. Bu yönde üst düzey ekonomik diplomasiden, teknik uzmanlık çalışmalarına uzanan geniş bir yelpazede etkinlik içindedirler ve siyasi sistemin önemli bir direğini teşkil etmektedirler. Avrupa özel sektörünün temsil örgütü UNICE’ye tam üyelik kıstasları şunlardır:
1. Avrupa Konseyi üyesi ve AB üyeliği öngörülen ülkenin kuruluşu.
2. Ulusal ekonomide temsil niteliğine sahip örgütlenme:

  • Üye ve etkinlik tabanının özel ekonomide önemli bir pay sahibi olmasi
    (asgari ±%30)
  • Üyeleri arasında ülkenin belli başlı büyük şirketleri ve dinamik orta ölçekli şirketlerinin de bulunması.
  • Sektörel ve yerel düzeyde gönüllü iş dünyası dernekleri ile organik bağ veya pratik işbirliği.
    3. Gönüllü üyeliğe tabi dernek statüsü :
    4. Uzmanlık, analiz ve etkinlik gücü açısından yeterli kurumsal yapı.
    5. Sanayi ve hizmet sektörlerinden şirketlerin makro-ekonomik düzeyde temsili veya işveren örgütü özelliklerinden en az biri.
    TÜSİAD, TİSK ile birlikte 1998 yılından beri UNICE’nin tam üyesidir. Kıbrıs ve Malta dışında diğer aday ülkelerin özel sektör örgütleri, henüz UNICE’ye tam üye kabul edilmemektedirler.
    Onbeş AB ülkesi ve üç aday Akdenizli ülkenin (Türkiye, G.Kıbrıs ve Malta) yanısıra, İsviçre, Norveç ve İzlanda’nin özel sektör örgütleri de UNICE’nin tam üyesidirler.
    Önümüzdeki dönemde AB nezdindeki ve Avrupa özel sektörü dahilindeki TÜSİAD ve TİSK uzmanlık, tanıtım ve bilgilendirme çalışmaları artarak ve diğer ekonomik kuruluşlarla işbirliği içinde sürecektir:

  • TÜSİAD ve TİSK, UNICE üyesi olmaları nedeni ile, AB genişleme politikaları dahilindeki etkinliklerde Türk özel sektörünü temsil etmektedir. Dış ekonomik ilişkiler önceliklerimiz ve Gümrük Birliği bağlamında bir kısmına halihazırda katılınan etkinliklerin başlıcaları şunlardır:

    1. AB politikalarına yönelik UNICE çalışma grupları :
    Dış ekonomik ilişkiler, DTÖ, uluslararası ticaret, para birliği, bölgesel politikalar, telekomünikasyon, enerji, eğitim, elektronik ticaret, istihdam, araştırma-geliştirme,

    2. AB mevzuatlarına yönelik UNICE çalışma grupları:
    Rekabet, çevre, ulaştırma, kamu alımları, hizmetler, tüketiciyi koruma, vergi,

    3. Genişleme Görev Birimi (“Task Force for Enlargement”)
    AB kurumları ile Avrupa özel sektörü arasında ortak zemin sağlayan Genişleme Görev Birimi kapsamına Türkiye de dahil edilmiş ve bir Fransız uzman raportör atanmıştır.
    4. AB Komisyonu genişleme forumları :
    Sanayi işbirliği, sosyal diyalog, istihdam politikaları, bilgi toplumu, elektronik sanayi,
    • Bu çalışmalarda, ihtisas alanlarına göre, Türk sektör örgütlerinin ve şirketlerin uzmanları görevlendirilmeye bağlanmıştır. Çalışmalara katılımın koordinasyonu TÜSİAD Genel Sekreterliği ve Brüksel Temsilciliği tarafından yapılmaktadır.
  • AB ve UNICE’nin özel sektöre yönelik veya özel sektör katılımı öngören çalışmalarına katılan uzmanlar TÜSİAD’ın ilgili çalışma grubu veya komisyonuna ve de bağlı olduğu sektör temsil kuruluşuna rapor vermektedir. Bu çerçevede TÜSİAD Dış İlişkiler ve Parlamento komisyonlarının ortak girişimi ile yeni bir AB ile uyum izleme mekanizması tesis edilmiştir.
  • TÜSİAD, Ankara irtibat yapısını bir temsilciliğe dönüştürmüştür.   AB ile uyum sürecinde özel sektör çalışmalarına katkıda bulunmak TÜSİAD Ankara temsilciliğinin başlıca görevlerindendir.
  • Bu girişim ile birlikte TÜSİAD bünyesinde ve çalışmalarında görev alan, AB ile ilgili konularda çalışan, bu konularda eğitim ve deneyim sahibi ve Brüksel’de AB ve UNICE etkinliklerine katılan uzman sayısı daha da artmaktadır.
    Sonuç olarak, Helsinki sonrası AB adaylığı sürecinde Türk özel sektörüne çok önemli bir öncü rol düşmektedir. Çünkü, bu sürecin gerektirdiği siyasi, ekonomik, toplumsal ve yasal değişiklikler özel sektörü doğrudan etkileyeceği gibi, özel sektörün desteği ve katılımı olmaksızın başarıya ulaşmaları olasılığı düşüktür.
    Bu dönemde Avrupa standartlarında temsil yapısı, uzmanlık, kamuoyu desteği ve dış tanıtım anahtar etkenler olacaktır.



    MEDYATEXT
    Elegans'a mail