ÇUVALDIZ - CELAL BEYSEL
BUSİAD Başkanı


"DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE..."

"Dünyanın hiçbir yerinde" diye başlayan cümleler kuran bilgiçlere pek çok rastlanır oldu ülkemizde_ Bu kelimelerle cümle kurmaya başlayan bilgiçleri dikkatle dinleyiniz_Pek çoğunun kendi gayelerine hizmet adına masallar anlattığına şahit olacaksınız_
Özellikle demokrasinin ne olup ne olmadığı hususunda anlatılanlar, bu konuda zatenaklı karışık olan insanımızı iyice şaşırtmaktan başka işe yaramıyor_
A.B.D., İngiltere, Almanya, İsviçre , Kanada gibi ülkelerin yasaları -yüzeysel de olsa- incelenince görülüyor ki çağdaş demokrasi ille de herkesin her an her işe karışmasıolarak algılanmıyor_ Demokratik ülkelerde her kurumun seçilmişlerden oluşması da şart değil. Cumhurbaşkanının ille de en fazla oy alanı bir göreve ataması gereği de demokrasilerin olmazsa olmaz şartı değil. Veto müessesesi de hemen her demokratik ülkede bazı nüanslarla var...
Oralarda iyi düşünülmüş kurallar çerçevesinde seçilmiş kişiler ülke dümenini serbestçe, ancak denetime açık bir şekilde idare ediyorlar. Birçok önemli karar noktalarına istedikleri kişileri atayabiliyorlar. Tabii atananların şeffaf çalışmaları ve denetlenebilir olmaları vazgeçilmez kural..
Sonra da gerekirse kanun önünde hesap veriyorlar. Ya da en güzeli bir sonraki seçimlerde hesapları halk tarafından görülüyor...

Örnek mi istiyorsunuz ?

Lordlar kamarasının seçilmemiş olması İngiltereyi, Senato üyelerinin Başbakan tarafından atanmış olması Kanadayı, Amerikan RTÜK'ü olarak adlandırabileceğimiz ama aslında RTÜK'ten çok daha fazla yetkileri olan medya denetleme kurulunun (FCC) A.B.D Başkanı tarafından atanmış olması A.B.D. yi rahatsız etmiyor. Demokratik antidemokratik tartışması yaratmıyor... İsviçre'de rektörlerin atanmış olmasına kimse itiraz etmiyor_ Oralarda demokrasi -bizde bazı çevrelerce antidemokratik olarak damgalanmaya çalışılan uygulamalara rağmen- yine de mükemmele yakın bir şekilde işliyor...
Bizdeyse bazı çevreler çağdaş demokrasilerde doğal ve demokratik kabul edilen birçok uygulamaya antidemokratik damgasını kolayca vuruveriyorlar_ Hem de "dünyanın hiçbir yerinde" diye başlayan cümleler kuraraktan... Aynı çevreler -tabii işlerine gelen konularda - demokrasi örneği olarak o ülkeleri gösteriyorlar_ Biri çıkıyor, A.B.D.nincezaevlerinde hücre sisteminden vazgeçildiğini ve ortak alanlar yaratılıp mahkumlara insanca davranıldığını anlatıyor_ A.B.D.de her yıl kaç kişinin idam edildiğinden bahsetmeden _ Sanki Amerikan hapishanelerini anlatan hiç bir film görmemişcesine_ Birdiğeri açlık grevlerini kırmanın insan haklarına uymadığından dem vuruyor_ Kendini köprüden atıp intihar etmekle aç kalarak intihar etmenin arasında ne fark olduğunu izah edemeden_
Demokrasi nedir, çağdaş ülkelerde demokrasi nasıl işliyor, özgürlük, eşitlik kavramları nasıl algılanmalıdır, demokrasilerde özgürlüklerin nereye kadar kısıtlanması toplumun genel menfaatlerine uygundur, yasaklar nereden sonra antidemokratik addedilmelidir_
Avrupa ile bütünleşmiş ve Avrupa para birimine geçmiş Yunanistan'ın kişi başı GSMH'sı 15.000 doları aşmış durumda_ Bizimkisi 10 yıldır hiç değişmemiş, 3000 dolar!
Dünyayı tanımadan "dünyanın hiçbir yerinde" diye başlayarak çağdaş demokrasi kavramını çarpıtarak halkı kendi ideolojileri yönünde uyutma gayreti içinde olanların tuzağına düşmemeliyiz. Çağdaş demokrasilerin felsefesini öğrenmeli, demokrasinin amaç değil, toplumun huzur içinde yaşayabilmesi için araç olduğunu savunmalıyız. Bazı bağnaz çevrelerin "Türkiye'nin değişmesini engellemek" diye özetleyebileceğimiz gayelerinin önünü kesmeliyiz.
Aksi takdirde Yunanistan'ın arkasından nal toplamaktan kurtulamayacağız.

# # # # # # # #