PHILIPPE BOUSQUIN
AB Komisyonu - AR-GE'den Sorumlu Komisyon Üyesi
EU Commission - R&D Commission Member


Bir İşletme Kurmak Öncelikle Kişisel Girişim Gerektirir

Lizbon Zirvesi, Birlik için çok açık stratejik bir amaç tanımlamıştır. Bu amaç, dünyada toplumsal kaynaşmayı ve iş koşullarını iyileştirmeyi başaracak en dinamik ve en rekabetçi bilgi ekonomisine sahip duruma gelmektir.

Araştırma ve yenilik birbirlerinden ayrılmaz iki kavramdır. Araştırma ve yenilik etkinlikleri, bilgilerin yaratılması, yayılması ve değerlendirilmesi süreci içine yerleşmiş olan değişik aktörlerin sayısız karşılıklı etkileşimi boyunca gitgide daha çok iç içe girmektedir. Araştırma ve yenilik politikaları birbirlerinden bağımsız olarak ele alındıklarında hiç bir şey ifade etmezler.
Lizbon Zirvesi, yönetmeliğe uygun ve teşvik edici değişik politikaları birleştiren, bütünleşmiş bir yaklaşımın öğesi olarak "Avrupa'da bir araştırma ve yenilik alanı" yaratılmasını tavsiye ederek, amaca ulaşmada, araştırma ve gelişmenin oynadıkları önemli rolün altını çizmiş bulunmaktadır.
Günümüzde, araştırma ve yenilik arasındaki ilişkiler, çok güçlü şekilde gelişmektedir:
Pazarların Küreselleşmesi ve Rekabetin Yoğunlaşması: Bu özellikler teknolojik dönüşümün kısalmasına ve araştırma sonuçlarının dünya pazarlarında daha çabuk değerlendirilmesine yol açmakta; bu durum bir bakıma, araştırmanın bittiği yerde yeniliğin başladığı çizgisel modelin sonu anlamına gelmektedir.
Çok-Yönlülük: Yeni ürün, hizmet ve süreçlerdeki artan karmaşıklık, değişik kaynaklı bir çok teknolojinin kullanılmasını gerekli kılmaktadır.
Bilgisayar ve İletişim Teknolojileri: Bu teknolojiler, teknolojik izleme, bilginin yönetilmesi, seri üretim ve ticaret alanlarında yeni olanaklar sunmaktadır.
Yenilikçi işletmelerin desteklenmesine dayanan Finans Piyasalarının Gelişmesi
Bu bağlamda, işletmeler düzeyinde bir kaç yıldan beri iki olgu giderek öne çıkmaktadır: Öncelikle, araştırma ve geliştirme etkinliklerinin işletmeler tarafından bünye dışına çekilmesi ve gerçek bir bilgi pazarının doğuşu.
Daha sonra, teknolojik nitelikli yeni işletmelerin oluşmasında yoğunlaşma. Bu yoğunlaşma araştırma sonuçlarının pazara uygulanmasını hızlandıran güçlü bir neden oluşturmaktadır.
Bu gelişmeler, özel işletmeler yanında özel işletmelerin kamu araştırma sektöründeki iş ortaklarının, araştırma ve geliştirme etkinlikleri organizasyonunda köklü değişikliklere yol açmaktadır. Bu nedenle, Avrupa'da daha mükemmel bir araştırma organizasyonu sorununun ele alınması, "Avrupa Araştırma Alanı" aktörlerinin tümüne ilişkin kapsamlı bir girişimde bulunulması ve Birliğin finans enstrümanının bu alana köklü bir şekilde uygulanması konularının, Araştırma Bakanlarıyla görüşmüş olduğum, araştırma ve geliştirme çerçeve programı içinde ele alınmasını uygun görmekteyim.
Olayın bu iki yönünü, yani AR-GE'nin bünye dışına çekilmesini ve işletmeler kurulmasını, devlet kuruluşlarının bunlardan alması gereken dersleri göz önünde bulundurarak, birbiri ardından ele alacağım.
Araştırma Etkinliklerinin İşletmeler Tarafından Bünye Dışına Çekilmesi
Lisans pazarının hacmi, bünye dışına çekilme olgusunun yaygınlığı hakkında bir gösterge oluşturmaktadır. Birleşik Devletlerde lisans piyasası hızla büyümektedir. Bu pazarın 1990'da 15 milyar dolaylarında olan getirisi, günümüzde 110 milyar doları aşmış bulunmaktadır. Üniversiteler ve kamu araştırma merkezleri tarafından işletmelere verilen lisansların hacmi bu pazarın küçük bir bölümünü oluşturmakta, ancak bu bölüm büyük bir hızla büyümektedir. Aynı eğilim Avrupa'da da gözlemlenmektedir. Fransa'da işletmeler tarafından bünye dışına çekilen A&G yüzdesi, 1988 de %8 iken, 1998'de %15'e ulaşmış bulunmaktadır.
İşletmeler yenilik için ihtiyaç duydukları bir çok teknolojiyi kendi başlarına geliştirmekten gittikçe uzaklaşmaktadırlar. İşletmeler kendi araştırmalarını rekabet güçleriyle ilgili asıl alanlarda odaklamak ve gerekli uzmanlıkların bütününü elde etmek amacıyla başka kuruluşlarla, üniversiteler ve kamu araştırma merkezleriyle işbirliğine gitme eğilimi içindedirler. Araştırmanın ve yeniliğin ağ biçimindeki bu organizasyonu değişik aktörleri, herkesin kazançlı çıktığı daha büyük bir uzmanlaşmaya ve verimliliğe itmektedir.
Artan sayıda büyük işletme, yatırımları ve riskleri azaltmak, yenilik dönemlerini kısaltmak ve daha mükemmel rekabet gücüne erişmek için bu yeni araştırma-yenilik organizasyonunu kullanmaktadır. Bunu yaparken işbirliğinde bulundukları işletmelerde, çoğunlukla PME'lerde araştırma ve yenilik gayretlerinin yoğunlaşmasına neden olmaktadırlar.
Üniversiteler ve kamu araştırma merkezleri önemli potansiyel iş ortakları durumuna gelmektedir. Bu arada, bu kuruluşlar entelektüel sermayelerini korumak ve yönetmek ve işletmelerle eşit şekilde pazarlık yapabilmek için gerekli yapı ve uzmanlıkla donanmak zorundadırlar.
Avrupa'da bu sürecin etkili gelişiminin sadece ulusal düzeyde kalması kabul edilemez. Bu sürece Avrupa düzeyinde yaklaşmak gerekmektedir. Ulusal ve Avrupa düzeyindeki araştırma politikaları, araştırmanın gerçek bir "Avrupa Alanı"nı yaratmak amacıyla, birbirleriyle işbirliği içinde işlemeli, bu sürece eşlik etmeli ve ona güç vermelidirler.
Bu açıdan Birlik program ve belgeleri, bu süreci ortaya çıkaran ve harekete geçiren etkileri güçlendirecek biçimde, bu sürece uygun olmak zorundadır. Bu amaçla:
  • Ortak çıkarları konu alan ulusal programların karşılıklı yürürlüğe konulması desteklenecektir. Bu programlar düzenlenirken bir çok işletmenin Avrupalı olma niteliği de göz önünde bulundurulacak, sadece Birliğin elindekilere bağlı kalmanın ötesinde ortak araştırma imkanları da genişletilecektir.
  • Bilim ve teknolojinin değişik alanlarında kritik büyüklüğe ulaşabilme olasılığını güçlendirmek ve bütünleşmiş bir pazarın ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmek için kamu veya özel araştırma kapasitelerine haiz ağın kurulması kolaylaştırılacaktır.
  • Araştırma çerçeve programı içinde, kişisel projeleri parça parça finanse etmekten, çalışma programlarını finanse etmeye geçilecektir. Çünkü bu tür bir yaklaşım uzmanlıkları daha etkin bir şekilde birleştirmeyi ve harekete geçirmeyi sağlamaktadır.
  • Bir çok üye ülkede başarıyla uygulanan "ortak araştırma" modeli PME'lere kazandırılacaktır. Bu modelde ulusal, yöresel ve teknik merkezlerin uzmanlıkları, PME'lerin çoğunu ilgilendiren konuları kapsamaktadır.
  • İnsan kaynakları düzeyinde, kamu araştırma merkezleri ve üniversitelerle, işletmeler arasındaki bilgi transferini özellikle teşvik etmek için araştırmacıların daha fazla yer değiştirmeleri gerçekleştirilecektir.
  • Yönetmelik kuralları, araştırma sonuçlarının Avrupa ölçeğinde daha iyi değerlendirilmesini ve korunmasını gerçekleştirecek şekilde uygulanacaktır. Bu işlemin yapılması için ise:
  • Düşük maliyet için bir birlik ödülü tahsis edilecek ve daha mükemmel bir hukuki güvence sağlanacaktır.
  • Kamu fonlarıyla finanse edilen araştırmalara uygulanacak entelektüel mülkiyet haklarını ortaya çıkaran ulusal kurallar belirlenecektir.

    Teknoloji İşletmelerinin Doğuşu

    Şimdi araştırma-iyileştirme sistemlerinin gelişiminde rol oynayan ikinci önemli olguyu, teknoloji işletmelerinin kurulmasının yoğunlaşmasını ve işletme kurucularının rolünü ele almak istiyorum:
    Özellikle yeni teknolojiler alanında işletmelerin kurulması, kamu ve özel sektör araştırmalarının değerlendirilmesinde etkili ve çekici bir imkan durumuna gelmiştir.
    Üniversitelerle işletmeler arasındaki bilgi transferinde özellikle önemli bir rol oynayan bu olgu, Birleşik Devletlerde on beş yıldan beri kesintisiz şekilde sürmektedir. Bu olgu iki taraflı işlemektedir: Bir yandan yeni ürünlerin ve hizmetlerin doğrudan doğruya ticarileşmesini sağlamakta, diğer yandan üniversitelerle işletmeler arasında bir ara istasyon rolü üstlenmektedir. Aslında bu işletmelerin önemli bir bölümü, araştırmacıların çoğunlukta oldukları, uygulamalı araştırmalarda uzmanlaşmış işletmelerdir.
    Üniversite araştırmalarından doğan yeni teknoloji işletmelerinin sayısı düzenli bir artış göstermektedir. 1998'de bu sayı 360 idi. Kuruculara gelince, onlar, işletme doğuşunun hızlanmasını ve yoğunlaşmasını ve aynı zamanda başarı şanslarının artmasını sağlamaktadırlar. (Araştırmadan yola çıkan işletmelerin başarı şansı %80 iken, diğerlerinin %20'dir.) 1999'da Amerika Birleşik Devletlerinde her kategoride 600'den fazla kurucu yer almıştır.
    Avrupa'da işletmelerin doğuşu ve kurucuları olayı, araştırma-yenilik sisteminin değişik düzeylerindeki engeller yüzünden daha geç gelişmiştir.
    Ancak, son yıllarda durum az da olsa bir iyileşme göstermiştir.
    Araştırmacılar işletme kurma düşüncesine sahip çıkmaktadırlar. Bir işletme kurmayı ve bunu yapmak için de Avrupa'da kalmayı isteyen araştırmacıların sayısı artmaktadır. Almanya'da 1990 ile 1997 yılları arasında, yılda ortalama 58 üniversite kökenli işletme kurulmuştur.
    Biyoteknoloji sektöründe Avrupa kökenli işletmelerin sayısı beş yılda %180 oranında artmıştır.
    1999'da yenilikçi genç işletmelerde, risk alan kapitallerce gerçekleştirilen yatırımların hacmi, bir önceki yıla göre iki kat ve son beş yıla göre on kat artış göstermiştir.
    Öncelikle yenilikçi genç işletmelere (EASDAQ, EURO-NM, AIM vb.) yönelik birçok Avrupa borsası 1997 yılından itibaren kurulmuş ve 1500'den fazla işletme bu borsalara kayıtlı duruma gelmiştir.
    Ne kadar cesaret verici olursa olsun, bu gelişmeler yine de güçsüz, coğrafi açıdan eşitsiz derecede dağınık ve hala yetersizdir.
    Lizbon Zirvesinde öngörüldüğü üzere bu gayretleri bir sistem dahilinde izlemek gerekmektedir. Devlet kuruluşları, işletmeye yöresel, ulusal ve Avrupa düzeyinde uygun bir çerçeve yaratmalı, işletmeyi hareketlendirici ve hızlandırıcı bir rol üstlenmeli ve pazar güçleri yetersiz kaldığında, işletmeye parasal teşvikte bulunmalıdır.
    Merkezi ve yerel devlet kuruluşlarının oynayacakları rol çok önemlidir. Örneğin, Fransa'da Araştırma Bakanlığı iki yıl içinde, çoğu bir çok üniversiteye ve kamu araştırma merkezine bağlı ve diğer yerel ekonomi birimlerine ortak 29 kurucuyu ortaya çıkarmak için 150 MFRF tahsis etmiştir. Benzer programlar uygulanmakta veya üye ülkelerin çoğunluğunda uygulanmaya konulmaktadır.
    Birlik düzeyinde sürmekte olan bir dizi etkinlik de izlenmeli ve desteklenmelidir.
  • Yenilik üzerine odaklanan Avrupa Birliği finans gereçlerinin güçlendirilmesi, özellikle yenileştirici işletmelerin ve kurucularının finanse edilmesi. Burada söz konusu olan öncelikle Avrupa Yatırım Bankasının yeni girişimi "Yenilik 2000" ve Yapısal Fonlar çerçevesinde sürdürülen çalışmalardır.
  • Yenilikçi işletmeler için özellikle vergi alanında daha yararlı bir ortamın gerçekleştirilmesini, işletmelerin kuruluş, iflas ve borç ödeyememe durumlarıyla ilgili idari süreçlerde basitleştirmeler yapılmasını hedefleyen çalışmalar.
  • Avrupa finans piyasalarının, özellikle sermaye-risk alanındaki etkinliğini ve bütünleşmesini iyileştirmeyi hedefleyen çalışmalar.
  • Son olarak da, belli sektörlerde Avrupa düzeyinde araştırmacılar, girişimciler ve finansörler arasındaki karşılıklı ilişkileri kolaylaştırmayı hedefleyen toplantıların düzenlenmesi. Bu toplantılara örnek, araştırma politikası çerçevesi içinde, Avrupa Komisyonu ile Avrupa yatırım işletmeleri kuruluşunun ortaklaşa düzenledikleri "Biyoteknoloji ve Finans" forumudur.

    Sonuç olarak, bir işletme kurmanın öncelikle kişisel girişim gerektirdiğini belirtmek ve bu yola giren herkese ve bu yolun getirdiği riskleri yüklenenlere duyduğum saygıyı ifade etmek istiyorum.
    Ama aynı zamanda, Lizbon Zirvesi'nin yönlendirmesine uygun olarak, araştırma ve iyileştirme konusunda, Birliğin bu kamu davasına yön verecek unsurlarını belirtmek istiyorum. Kamu mekanizması işletmelerin pratikteki gelişimini göz önünde bulundurmalı, ve bu değişimlere eşlik edecek ve onları kolaylaştıracak şekilde uyum göstermelidir. Her şeyden önce, ulusal ve Avrupa'ya ait araştırma politikalarının üstlenecekleri çok önemli bir rol vardır ve bu politikalar gerçek bir "Avrupa Araştırma Alanı" oluşturmak amacıyla, birbirlerini karşılıklı olarak güçlendirmelidir. Bu araştırma alanında, araştırmacılar, düşünceler ve teknolojiler hiç bir engel görmeden dolaşacaktır. Bu araştırma alanında işbirliği ve örgütlenme, kendisi üstünde maksimum etkiyi sağlayabilecek düzeyde gerçekleşecektir. Bu araştırma alanında ortaklaşa çalışma ve rekabet mükemmelliği ortaya çıkacaktır. Bu alan aynı zamanda dünyaya açık olacak ve herkesi kendine çekecektir.
    Öte yandan, Lizbon'da tavsiye edilen açık işbirliği düşüncesi çerçevesinde, yenilik alanında aktif olan ulusal, yöresel ve yerel aktörleri, onların uluslararası hale gelme gayretlerini destekleyecek ve bilginin yayılımını güçlendirecek şekilde örgütlemek söz konusudur. Her ne kadar araştırma ve yenilik politikaları bu kamu davasının önemli temel direkleri olsalar da, aynı zamanda başka girişimler de gereklidir. Bu açıdan, bazı sektörlerde iç piyasayı ve özellikle işletme kültürünün yükselmesinde ve yeni fikirlerin değerlendirilmesinde başlıca rolü üstlenen sermaye piyasalarını oluşturmak için gerekli çalışmaları hızla sonuçlandırmak önem taşımaktadır.



    PHILIPPE BOUSQUIN: "PERSONAL INITIATIVE IS PREREQUISITE TO SETTING UP AN ORGANIZATION"

  • Research and innovation are two inseparable notions. Research and innovation activities are becoming more and more pronounced with the multiple interaction of the actors involved in the ongoing process of dissemination, creation and evaluation of information. Policies behind these activities would mean nothing when taken into consideration separately.
  • The Lisbon Summit has defined a very explicit strategic objective for the Union: to become the most competitive and most dynamic information economy of the world, capable of improving employment conditions and creating social unity.
  • At the present time, the relationship between research and innovation is rapidly growing under the influence of the following factors:
  • Globalization of markets and intensification of competition., - Use of different sources, - Information and communication technologies, - Development of the financial markets
  • Within this context, two phenomenon in respect of enterprises have become more and more important during the past years:
  • First is the outsourcing of research and development activities by enterprises, leading to the emergence of a real information market.
  • Second is the increase in the number of enterprises with technological characteristics.
  • Although research and innovation politics constitute major factors that contribute to economic development, other initiatives are equally necessary. Therefore, it is of vital importance to ensure that works aimed at improving the domestic market and especially the capital market which plays an essential role in making the best use of new ideas and promoting institutional culture, are concluded rapidly.

  • # # # # # # # #