İLHAN SELÇUK
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı
Columnist-Cumhuriyet Daily


İnsan Gibi Yaşamanın Bir Emek Sorunu Olduğu Hiç Unutulmasın!..

Röportaj: Ayşen LAÇİNEL


Basında, tüm gazetelerden farklı Cumhuriyet var. Bir de onu yaşatan ondan vazgeçmeyenler var. İlhan SELÇUK, Cumhuriyet gazetesinden vazgeçmedi. Gazetenin çizgisinin değişmesine razı olmadı. İlhan SELÇUK'un razı olmayışı üzerine konuştum.

-Cumhuriyet her özelliğiyle diğer gazetelerden çok farklı ve varolduğundan bugüne çizgisini koruyor. Cumhuriyet'ten vazgeçmediniz. Neden Cumhuriyet?

Çünkü "Cumhuriyet" Cumhuriyet Devriminin gazetesidir, ürünüdür. Adını Atatürk'ün koyduğu gazetedir. Eskilerin değişiyle "ismiyle müsemma"dır. Tarihsel anlamını, geleceğin meşalesine dönüştürmüştür. Cumhuriyet bir gazeteden çok ötede birşeydir.
Bu ülke çürüyen ve çöken bir imparatorluktan sonra emperyalizme karşı savaşarak nasıl canlandı?... Cumhuriyet Gazetesi'nin varoluşunu da bu sorunun yanıtı içinde bulabiliriz.

-Özel alanınızda da vazgeçemedikleriniz olmuştur. Nelerden vazgeçemediniz? Neden?

Özel alanda insan gibi yaşamaktan vazgeçemem. Bunun içinde herşey var. İnsan ilk insandan bu yana hangi kazanımlara sahip olmuşsa hepsi benim hakkım ya da senin hakkın!...
Ancak insan gibi yaşamanın bir emek sorunu olduğu hiç unutulmasın!...Yaşamak kültür, sanat, yazınla soluk alıp verebilecek bir düzeye yükselmekle eş anlamlıdır. Fikirsel, duygusal, tensel yapının ve hazların harcını karmak insana yakışır bir biçimle gerçekleşmeli...

-Cumhuriyet zorlu günler geçirdi ve hep ayakta kalmayı başardı, nasıl?

1990'lı yıllarda yaşanan medyalaşma, toplumdaki kirlenmenin yayın yaşamına yansımasını getirdi.
Ekonomideki yozluk basındaki çürümüşlüğü pompaladı. "Kartelleşme" medyayı fikir değil çıkar yörüngesine oturtmasıyla basın yörüngesinden saptı, promosyonlar "okur"u "müşteri"ye dönüştürdü. Cumhuriyet bu yolda ödün vermedi, azla yetinse de özünü korumayı başardı. Okurlar Cumhuriyet'in gerçek sahibidir. Başarının itici gücü onlardır. Cumhuriyet ne kendisine ihanet etti, ne de okurlarına!... Gazete olarak kaldı. Öteki gazeteler gibi pazarlama şirketlerinin satış broşürlerine dönüşmedi. Ancak bunun çok çetin, eziyetli, sıkıntılı, dar ve ince bir yoldan geçerek gerçekleştirilebildiğini söyleyebilirim.

-Kendinizi çıkmazda hissettiğiniz ve size sunulan ama size sunulanlarla birlikte razıolmanız, göz yummanız gereken başka koşullar da oldu mu bu hayatta? Tavrınız ne oldu?

Kendimi çıkmazda, kuşatılmış, saldırı altında hissettiğim çok zamanlar yaşadım. Her insan için böyle anlar vardır. Yaşamını çok mutlu geçirdiğini sandığımız kişiler bile taşıyamayacakları yükler altına girerler ya da kendilerini bir çıkmazda hissedebilirler. Fantezi gibi görünse de güzelliğine çok düşkün bir kadının yüzünde oluşan ilk kırışıklıklarnedeniyle düşeceği bunalımı düşünün!...
İşkencenin türlü türlü biçimi ve adı var. Kimisi açtır, çocuğuna yemek bulamaz; kimizengin hastadır yemeği sindiremez. Hayatın çeşitliliğinden yaşamın felsefesini kurmak ancak bilgelik sayesinde gerçekleşir. Bilgelik öyle bir erdem ki erişebilen için mutluluğungöstergesi sayılır.
Yaşamak acıların, sevinçlerin, mutlulukların, hüzünlerin toplam çizgisinin altına yazılabilecek bir süreçtir.

-Vazgeçemediğiniz ilk üç? Razı olmadığınız ilk üç?

Vazgeçemediğim ya da razı olamadığım üç yok!..Belki beş var, on var, elli var, yüzvar!...Hayatı üçe indirgemek olanaksız!...Çünkü yaşam çok zengin ve çeşitli. Bir insan yirmibeşinde ya da doksanbeşinde ilk üç vazgeçemediğini hangi beyaz kağıda yazabilir?... Yazdıkları birbirini tutar mı?... "Aynı suda iki kez yıkanamayan" insanın vazgeçemedikleri de sürekli değişkenlik içindedir.

İLHAN SELÇUK:
"WE SHOULD NEVER FORGET THAT IT TAKES EFFORT TO LIVE LIKE A HUMANBEING"


Cumhuriyet is not like other newspapers and it has maintained its original identity.You never gave up Cumhuriyet. Why?
Because Cumhuriyet is the newspaper of the Foundation of the Republic. It is the newspaper that was named by Atatürk.
There must have been things in your private life that you could not give up. What were they and why?
I cannot give up living like a human being. However, we should never forget that it takes a lot of effort to live like a human being! Living is synonymous with elevating yourself to a level where you can breathe through culture, art and literature.
Cumhuriyet has gone through some very hard days, but has always managed to survive. How?
In the 1990's, social corruption and economic degeneration have been reflected on the media. Promotion activities turned "readers" into "customers". Cumhuriyet did notcompromise. It had to manage with meagre means, but it kept its core. Readers are thereal owners of Cumhuriyet. It betrayed neither its readers nor itself.
Did you ever feel at a dead-end? What did you do?
There were many times when I felt besieged, under attack. Even people who seem to be very happy have such moments. Some are hungry, cannot find food. Others are rich, but too ill to eat. You can only develop an attitude to life through wisdom.
What are the first three things that you could not give up? The first three that you won't stand for?
I might have five, ten, fifty, a hundred of both. You cannot reduce life to groups of three.

# # # # # # # #