BÜLENT ECEVİT
T.C. Başbakanı
Prime Minister of the Republic of Turkey


Türkiye AB'ye Tam ve Etkin Biçimde Katılmayı Öngörmektedir

Başbakan Bülent ECEVİT Avrupa Birliği Göteborg Konferansı'nda yaptığı konuşmada: "Türk Hükümeti" AB müktesabatına uyum amacıyla Ulusal Programı'nı açıklamıştır. Ulusal Programımız Türkiye'nin demokratikleşme, insan haklarını geliştirme ve sürdürülebilir ekonomik politikalar yönündeki reform çabaları açısından bir dönüm noktasını oluşturmaktadır." dedi.

Bu alandaki en yeni gelişme Türk Anayasası'nda yapılması öngörülen değişikliklerdir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Partilerarası Uzlaşma Komisyonu Alt-Komitesi, Anayasa'nın 37 maddesinin değiştirilmesini içeren bir rapor hazırlamıştır. Bu maddelerin çoğunun Ulusal Program'da yer alan unsurlar olduğunu belirtmek gerekir.

Türkiye'nin AB müktesabatıyla uyum çalışmaları bakımından AB Komisyonu'yla yapılan alt-komite toplantıları çok yararlı ve verimli olmuştur. Analitik inceleme sürecinin gereğince hazırlandığına ve 29 bölümünün tamamına ilişkin resmi tarama sürecini artık gelecek yıl içinde açmamız gerektiğine inanıyoruz.

Yakın geçmişte karşılaştığımız mali ve ekonomik sorunlara değinirsek: 14 Nisan'da açıkladığımız yeni ekonomik program mali sektörün yeniden yapılandırılmasını, kamu sektöründe saydamlığın arttırılmasını, kamu maliyesinin güçlendirilmesini, ekonomide rekabetin ve verimliliğin teşvik edilmesini ve sosyal adaletin yaygınlaştırılmasını amaçlamaktadır. Bu program, Ulusal Program'daki ekonomik kriterlerle örtüşmektedir.

Diğer yandan, programın başarısı açısından esas olan, özellikle bankacılık sektöründeki ve özelleştirme alanındaki yapısal reformların etkili biçimde uygulanmasıdır.

Bu bakımdan ekonomik reform programımıza verdiği destek için AB'ye teşekkür etmek istiyorum. AB Dönem Başkanlığı'nın ekonomik programımızın istisnai dış yardımı hakettiğini kaydeden Nisan ayındaki açıklamasını büyük memnuniyetle karşıladık.

AB çok yakında gelecekteki genişlemesi için karar verecektir.
Yeni üyeler AB'ne en geç 2004 veya 2005'te katılabileceklerdir. Bu nedenle genişleme sürecinin dışında tutmamak amacıyla Türkiye'ye de daha ileri bir siyasi perspektif verilmesi zorunluluğunu anlaşılacağından eminim.

AB bu en iddialı genişleme ve reform sürecini başlatırken, Türkiye de AB'nin geleceğine ilişkin tartışmaya tam ve etkin biçimde katılmayı öngörmektedir. 2004 yılında yapılacak olan gelecek hükümetlerarası konferansta ele alınacak konuların bilincindeyiz. Görüşmelerin mümkün olduğu kadar açık biçimde sürdürülmesi gerektiğine katılıyoruz.

Türkiye, daha şimdiden meseleleri ele almaya başlamış olup, sürecin başarılı olması için katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
Bu çerçevede bilgi temeline dayanan ve Avrupa'yı dünyanın en rekabete açık ekonomisi haline getirecek olan 'Avrupa Eylem Planı'nın önemini vurgulamak isterim. Türkiye bu eylem planının hedeflerine bağlıdır.

Öte yandan Balkanlar'ın güvenliği, Avrupa Kıtası'nın istikrarının temel bir unsurudur.
Bölgeyle olan tarihi, kültürel ve beşeri bağları nedeniyle Balkanlar'da istikrar, Türkiye için her zaman öncelikli olmuştur. Balkanlar'daki istikrarın başlıca tehdidi olan Makedonya'daki hassas durumdan büyük endişe duyuyoruz. Bu çerçevede Makedonya Hükümeti'nin krizin siyasi açıdan çözümlenmesi için geliştirdiği barış planlarını önemli bir adım olarak memnuniyetle karşıladık. Ayrıca tüm etnik grupların yasal siyasi temsilcileri aracılığıyla etnik gruplararası diyalog süreci içinde yer almaları gerektiğine inanıyoruz. Bu arada Türkiye'de zengin bir Balkan etnik varlığın bulunduğu dikkate alınmalıdır. Bu Balkan halkları, yıllarca barış ve uyum içinde birlikte, içiçe yaşamışlardır.

Bu da tahrik edilmedikçe, farklı Balkan etnik gruplarının etnik milliyetçilik yönünde beraber yaşayıp, çalışabileceklerini göstermektedir.

Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği (AGSK) Avrupa'nın daha da derin bir biçimde bütünleşmesi için yeni bir unsur oluşturmaktadır.

Türkiye, bu anlayışla AGSK'yi desteklemiş ve gelişmesine katkıda bulunmuştur. AGSK, tüm NATO müttefikleri ile ortaklarının çıkarları doğrultusunda Avrupa güvenliğini kapsamaktadır. Bu nedenle ortak güvenlik uygulamaları askeri ve siyasi yönden ilgili bütün ortakların ve müttefiklerin gerçek katılımını sağlamalıdır. Bu amaç doğrultusunda çalışmaya devam etmeliyiz.

Helsinki AB Zirvesi ertesinde Türkiye-AB ilişkilerinde çarpıcı bir yön değişikliği olmuştur.
Bu fırsatı önümüzde bekleyen dönemeçleri aşmak için kullanmayı sürdüreceğimize inanıyorum. Şu anda önemli bir eşiği geride bıraktık.

Daha sıkı bir işbirliğiyle gereksinmeleri daha hızla yerine getireceğimize ve AB'nin gönencine katkıda bulunacağımıza olan inancımız tamdır.



BÜLENT ECEVİT:
"TURKEY ENVISAGES PARTICIPATING IN THE EUROPEAN UNION FULLY AND EFFECTIVELY"


Speaking at the EU Göteborg Conference, Prime Minister Bülent Ecevit said, "The Turkish government announced its National Program for harmonization with the acquis communautaire. The National Program is a turning point in Turkey's reforms towards democratization, improving human rights and adopting sustainable economic policies." The parliament has prepared a report for amending 37 articles of the Constitution; most of these articles pertain to the National Program. The new economic program aims at restructuring the finance sector, increasing transparency in the public sector, strengthening public finance, encouraging competition and efficiency and enhancing social justice. The program's success lies in its ability to implement structural reforms in the banking sector and in privatization. Turkey welcomes the EU Presidency's support to extending an exceptional aid to Turkey for the economic program.

As the EU starts an ambitious process of enlargement and reform, Turkey envisages participating fully and effectively in the discussions pertaining to EU's future. It is aware of the issues to be discussed during the intergovernmental conference in 2004 and is already examining these issues. Security in the Balkans is a key element of stability in Europe. Stability in this region has always been a priority for Turkey due to its historical and cultural ties with the Balkans. Turkey is greatly concerned about the sensitive situation in Macedonia and welcomes the peace plan developed by the Macedonian government in an effort to find a political solution to the crisis.

Spot: Balkanlar'da istikrar, Türkiye için her zaman öncelikli olmuştur



# # # # # # # #