AJAY CHHIBBER
Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi
Representative of World Bank for Turkey


Programın Çok İyi Olmasının Nedeni Kriz Yaşamış Başka Ülkelerin Uygulamalarından Ders Alınmış Olmasıdır

Türkiye Genç İşadamları Derneği'nin (TÜGİAD) düzenlediği "Yeni Ekonomik Program ve Dünya Bankası'nın Desteği" konulu toplantıya Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay CHHIBBER konuşmacı olarak katıldı.

"Krizle birlikte rekabete, insiyatife, cesarete dayalı bir dönemin başladığını söyleyebiliriz" diyerek konuşmasına başlayan CHHIBBER yeni ekonomik programın tasarımının çok iyi olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:

"Programın çok iyi olmasının nedeni kriz yaşamış başka ülkelerin uygulamalarından ders alınmış olmasından ve Türkiye'nin koşullarına uyarlanmasından kaynaklanıyor.

Benzer gelir düzeyi olan, geçen 10 yılda kriz yaşamış ülkelere baktığınızda burada hızlı iyileşmeyi başarmış olan Kore, Brezilya gibi ülkelerin 3-4 ayırt edici yönü olduğunu görüyoruz. Bunlardan en önemlisi bankacılık sektöründe hızlı tepki alınması. Çünkü eğer bankacılık sektörü çalışmazsa diğer sektörlerde çalışmıyor. Krizde reel döviz kurunun ayarlanması da çok önemlidir. Bu rekabetçiliği artırır.

Türkiye'de öncelikle kurlar düşürülmüştür. Bu ihracatın daha güçlü olması ve turizm için olumludur. Olayın sosyal boyutu da çok önemlidir. Sosyal düzensizlikler ya da çözülmeler olursa belirsizlik artar.

Hızlı iyileşme sürecinin sistemde yerleşmesi zorlaşır."
CHHIBBER, programdaki 4.önemli konunun da "eski iş yapma şeklinin yeni iş yapma şekline" dönüşmesi olduğunu vurgulayarak, Türkiye'de özel sektörün devlete sırtını çok dayadığını, bunun değişmesi gerektiğini söyledi.

Yeni ekonomik programın iyi bir ekiple yola çıktığını, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ile Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurulu ve diğer ekonomi kurumlarındaki şahıslara bakıldığında çok etkili bir tablo olduğunu, programın kısa vadede "acı olacağını" ancak Türkiye'yi kısa vadede krizden çıkaracak en iyi, başarı olasılığı yüksek bir program olduğunu sözlerine ekledi.

Sosyal konularda ise kısa vadede işsizlik ve yüksek fiyatların sorun çıkaracağını belirten CHHIBBER, işsizlik sigortasının bu bağlamda çok önemli olduğunu, bu fonun 2002 Mart ayında devreye gireceğini, ancak bunu daha önce devreye girmesini istediklerini söyledi.

Sosyal Yardım Fonu'nun da kendileri için çok önemli olduğuna dikkat çeken CHHIBBER, bu fonun iyileştirilebileceğini, zenginleştirilebileceğini ifade ederek, "Biz depremden sonra depremzedeler için 250 milyon dolar bu fona aktardık. Daha sonra yaptığımız araştırmalarda bu paranın çok iyi harcandığını gördük" şeklinde konuştu.

Krizin bankacılık boyutundaki tehlikenin ise 2 ayda başarılı bir şekilde giderildiğiniz söyleyen CHHIBBER, yeni programla kamu bankalarının rehabilite edilmesi ve rollerin azaltılmasının amaçlandığını belirterek, "Reel sektör ile bankacılık sektörü arasında uyumsuzluk ortaya çıkmıştır. Daha iyi ancak daha az sayıda bankaya ihtiyaç vardır.

Bankacılık reformunun amacı bankaları korumak değil bankaları devreden çıkarmaktır. Reformun en önemli hedeflerinden biri de budur.
Özel bankaların daha çok desteklenmesi gerekiyor" diye konuştu.

CHHIBBER, reel sektör konusunda da çalışmalar yaptıklarını, ihracat ve turizmin de desteklenebileceğini, ancak önümüzdeki 2 yıl için verecekleri 6 milyar dolar paranın çoğunun bankacılık sektörüne gideceğini ve Türkiye'nin bu krizden daha güçlü, daha verimli, daha iyi çıkacağına emin olduğunu sözlerine ekledi.

Toplantıda açılış konuşmasını yapan TÜGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem YILMAZ, Türkiye'nin sıkıntılı günler yaşadığı bir ortamda Dünya Bankası'nın desteğinin güçlü ekonomiye geçişte önemli bir rol oynayacağına inandığını söyledi.

Dünya Bankası'nın genellikle piyasayı düzenleyen yapısal reformlara önem verdiğini belirten YILMAZ, buna rağmen Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkelere verdiği desteğin üç ana parametresi bulunduğunu kaydetti ve bu parametreleri şöyle sıraladı:

"Bunlardan ilki, bankacılık sektörünün yeniden yapılanması ve bu sektörde reformun gerçekleştirilmesi; ikincisi sağlık ve eğitim gibi vazgeçilmez sosyal harcamaların sürdürülmesinin sağlanması, üçüncüsü ise özellikle kadın ve çocukların krizlerden daha az etkilenmeleri için gerekli kaynakların aktarılmasıdır."

"Dünya Bankası ile Türkiye arasındaki ilişkilere bakıldığında bu üç ana parametreye yönelik güçlü bir desteğin sağlandığını söylemek mümkün değildir.

Türkiye'nin süratle ekonomik istikrara ulaşması ve bunu gelecekte de sürdürmesi, hem bölge hem de dünya ekonomik ve sosyal dengeleri açısından göz ardı edilemeyecek kadar önem taşımaktadır.

Bu üç ana parametre ve diğer alanlarla ilgili desteklerin Türkiye'nin gerçeklerini de dikkate alarak, hızlandıracaklarını ümit ediyoruz." dedi.

AJAY CHHIBBER: "THIS IS A VERY GOOD PROGRAM BECAUSE IT IS BASED ON LESSONS LEARNED FROM OTHER COUNTRIES WHICH HAD SIMILAR CRISES."
Ajay CHHIBBER of the World Bank, who spoke at the TÜGYAD meeting entitled "New Economic Program and the World Bank's Support", said that the crisis started a new period based on "competition, initiative and courage." He stated that the economic program adopted by Turkey is a very good one because it is based on lessons learned from other countries which had similar crises and has been adopted to Turkey's specific conditions.

Countries like Korea and Brazil which had comparable income levels and crises in the past decade have been successful due to a number of factors the most important of which is the rapid reaction of the banking sector. Adjusting the real exchange rates during a crisis increases competition. Emphasizing the social dimension of the crisis and preventing social disintegration also affect the success of an economic program. In the short term, unemployment and high prices will create problems and increase the importance of unemployment insurance. An unemployment insurance fund will be set up in March 2002.

According to CHHIBBER, another significant aspect is to adopt new ways of working. Turkey needs to change the dependence of the private sector on the state. He also said "When I look at the Minister in charge of the economy and the individuals at the Central Bank and the Banking Regulatory and Supervisory Board, I see a very impressive picture." The new program aims at rehabilitating public banks and decreasing their role. "There is need for less but better banks. The objective of the banking reform is not to protect banks but to eliminate them." CHHIBBER said that the World Bank is working on the real sector, exports and tourism but that a majority of $6 billion to be given to Turkey in the next two years will be spent on the banking sector.

Spot: Bankacılık sektörü çalışmazsa diğer sektörler de çalışmıyor




# # # # # # # #