Prof. Dr. MUSTAFA ÖZCAN ÜLTANIR
Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi
Science Institute, Ankara University


Türkiye'de Enerji Zor ve Pahalı Bulunan Bir Meta

TÜGIAD tarafından düzenlenen "Türkiye'nin Enerji Sorunları" konulu konferansa, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan ÜLTANIR konuk konuşmacı olarak katıldı.
Prof. Dr. Mustafa Özcan ÜLTANIR, ülkemizde önemini sürekli koruyan ve gündemden hiç düşmeyen enerji konusundaki görüşlerini aktarırken, içimize işleyen devletçilik zinciri nedeniyle enerji sektöründe olduğu gibi daha pek çok noktada Türkiye'nin geri kalmış bir noktaya geldiğini söyledi. Bir ülkenin enerji politikasını o ülkede uygulanan ekonomi politikalarından ayrılmayacağını belirten Prof. Dr. ÜLTANIR, Türkiye'ye bakıldığında 1930 yılında "mutedil devletçilik" adı altında uygulanan ve o yıllarda geçici olduğu belirtilen ekonomik programın 70 yılı aşkındır devam ettirildiğini sözlerine ekledi.
1980-2000 yıllarında planlı karma ekonomiye geçilmesine rağmen enerji sektörüne özel kuruluşların girmesine bürokratik engellerin çıkartıldığını, enerjinin halen bir kamu hizmeti olarak görüldüğünü söyleyen ÜLTANIR, son çıkarılan yasalarla bir yandan enerji sektörünün özelleştirmeye açılmak istendiğini, özelleştirme yapılırken karşısındaki bir takım tehditlerin kaldırılamadığına dikkat çekti. Enerji kaynaklarının bir meta, mal olarak bakılması ve piyasasının ona göre düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
"Anayasamızın 163'üncü maddesinde yer altı kaynakların ve tabi servetlerin hüküm ve tasarrufu devlete bırakılıyor. Enerji kaynakları için ayrım yapılmamış. Bu nedenle örneğin; su üzerinde enerji üretmek istediğinizde karşınıza sorunlar çıkıyor. Diğer kaynakların değerlendirilmesinde de bu tür sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu tip tehditlerin serbest piyasa döneminde kaldırılması lazım." diyen Prof. Dr. ÜLTANIR Türkiye'de enerjinin zor ve pahalı bulunan bir meta olduğunu ve bunun sanayiimizin rekabet gücünü azalttığını ifade etti.
Enerji tüketimi ile Gayri Safi Milli Hasıla arasında kuvvetli bir ilişki olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. ÜLTANIR, GSMH'nın artırılmasının yolunun o ülkedeki enerji tüketiminin de artırılmasından geçtiğini söyledi.
7 tane Kalkınma Plânının tamamlanmasına rağmen, hedeflenen GSMH ve enerji tüketim düzeylerine çıkılamadığını, hedef aldığımız İtalya'nın bile çok gerisinde olduğumuzu ve Türkiye'nin makro enerji politikasının dünya seviyesini yakalamak ve 2023 yılında gelişmiş ülkelerin seviyesine çıkabilmek olduğunu belirten Prof. Dr. Özcan ÜLTANIR, konuşmasını ?öyle sürdürdü:
"İthal kaynakların çeşitlendirilmesi ve çoğaltılması, enerjinin rasyonel kullanılması, yerli yabancı özel sermayeye dayalı özel sektörün enerji yatırım alanına çekilmesi gibi politikalarımız olmasına rağmen mikro politika dediğimiz, piyasaların işleyişine siyasetin karışması sektörde taşların yerine oturmasını engelliyor. Kamu sektörünün piyasadan çekilmesi lazım. Kamu sektörünün özel sektörle rekabet etmesinin mantığını da anlamıyorum."
Enerji ithalinin sakıncalı olmadığını, buna örnek olarak dünyanın gelişmiş ülkelerinden olan Japonya'nyn enerjisinin tamamına yakınını dışarıdan aldığını hatırlatan Prof. Dr. ÜLTANIR, önemli olanın ekonomiyi, reel sektörü çalıştırabilecek enerjiyi bol ve ucuz olarak sunabilmek olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de kömür ve petrol aramalarının çok yetersiz düzeyde olduğunu, kömürün sadece MTA, petrolün ise TPAO tarafından arandığını açıklayan Prof. Dr. ÜLTANIR, bu konuyla ilgili olarak sözlerine şöyle devam etti:
"Kaynaklarımız var kullanamıyoruz, bazı kaynaklarımız var yetmiyor. Yeni ve yenilenebilir kaynaklardaki potansiyelimiz zengin olsa da Türkiye'nin tüm enerji ihtiyacını karşılamak için yeterli değil.
1954'de çıkarılan 6236 sayılı Amerikan kanunu aynen kopya ederek, liberal bir piyasa sağlayıp, teşvikler getirdiğimizde yabancı sermayeyi ülkemize çekmeyi başarabilmiştik. Ancak petrolü millileştirme politikamız yüzünden Shell ve Mobil gibi şirketler Türkiye'den çekilip gittiler. Şu an ne karlarını ne de sermayelerini kanunun 116 maddesinde yer almasına rağmen dışarıya transfer edemiyorlar. Sayıştay ile Hazine arasındaki anlaşmazlık yüzünden kaybeden Türkiye oluyor." Türkiye'nin ürettiği enerjinin 2000 yılında 124-125 milyar kilovat saat, tükettiği enerjinin ise 128.3 milyar kilovatsaat olduğunu söyleyen Prof. Dr. ÜLTANIR, aradaki farkın Bulgaristan'dan alınarak karşılandığını belirtti.
Kişi başına düşen enerji tüketimi 1968 kilovatsaat ile dünya standardının çok altında seyrettiğini hatırlatan Prof. Dr. ÜltanIr, 28 bin megawat kurulu gücümüzün 2005 yılında 40-42 bin olması, 2010 yılında ise 60 bin megawat düzeyine çıkartılmasının hedeflendiğini, ancak sürdürülen politikalarla bunun gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını sözlerine ekledi.

Prof. Dr. MUSTAFA ÖZCAN ÜLTANIR:
"ENERGY IS A RARE AND EXPENSIVE COMMODITY IN TURKEY"

Prof. Dr. Mustafa Özcan ÜltanIr participated in the TUGIAD conference entitled "Turkey's Energy Problems". Turkey is underdeveloped in the energy sector due to statism. A country's energy policy is an inseparable part of its economic policy. The economic program adopted in Turkey in the 1930s was in parallel with "moderate statism" and supposedly a temporary one; however, it has been in force for more than 70 years. The fact that energy is a rare and expensive commodity in Turkey decreases the competitive power of Turkey.
The Gross National Product (GNP) can be increased through increasing the energy consumption of a country; Turkey's per capita energy consumption level of 1968 kW/hour is much lower than the average around the world. Turkey's macro energy policy is to reach the energy consumption level of developed countries by 2023.
Prof. ÜltanIr said that although Turkey has policies to diversify and increase its imported sources, to use energy rationally and to invest in the sector with foreign and domestic capital, political interventions in the market keep the sector from creating a sound structure. The public sector must withdraw from the market. The oil and coal exploration activities in Turkey are very insufficient. Although Turkey has a rich potential in new and renewable sources, it cannot meet its energy demand domestically.
Spot: Hedef aldığımız İtalya'nın bile çok gerisindeyiz


# # # # # # # #