MURAT SARAYLI TÜGİAD Ankara Şubesi Başkanı Chairman of TÜGİAD Ankara Chapter Geçmiş İle Bağları Zayıf Olan Kurumların, Yapılanmaları da Zayıf Olur Başbakanımız Bülent Ecevit'in sağlığının iyi olmadığı bu günlerde köklü kurumsal yapılara dayanan demokratik cumhuriyet ile idare edilmenin lüksünü bir kez daha hissedebilmemiz gerekir. Bu his demokratikleşme sürecinde kurumsal yapılanmanın ne derece önemli olduğuna olan inancımızın doğal sonucudur. Tarih bize birey iradeleri değil de kurumsal iradelerin güçlü olduğu ülkelerde rejimlerin uzun ömürlü ve istikrarlı olduğunu göstermektedir. Başbakanımız hastalansa dahi ülke işleri devam ettiği, bürokratik mekanizmalar işleyebildiği, kurumlar çalışabildiği zaman bu yönde yol almış olduğumuzu gösterebileceğiz. Bu açıdan baktığımızda ülkemizde normal şartlarda yarın seçim olsa dahi, siyasetçinin ve siyasi rant kavgalarının kurumsal işleyişi sekteye uğratmaması, ülkemizin iniş çıkışlar yaşamaması gerekir... Ülkemizde kurumsallığa dayanan demokratikleşme yolunda önemli adımların atıldığını, tüm kurumların koyulmuş kurallara, görev ve yetki tanımlarına göre çalıştığını, başlarındaki yönetim kadrolarının mesuliyet şuuruyla hareket ettiklerini o zaman iddia edebileceğiz.. Bu noktada demokratik rejimlerin toplumsal dayanağını oluşturan sivil toplum örgütlerinin öneminden kısaca söz etmek istiyorum. Demokrasinin olmaz ise olmaz koşullarından biri, aktif bir şekilde toplumun karar-alma sürecine katılmasıdır. Sivil toplum örgütleri hem toplumu bilinçlendirme, iktidarların politikaları üzerinde toplumsal talepler doğrultusunda etki yaratma, hem de toplumun siyasal kararlara katılımını sağlayarak siyasetin toplumsallaşmasını sağlamada önemli işlevlere sahiptirler. Tabanının hissiyatını, oluşturulmuş platformlarda ortaklaşa tartışabilen ve çözüm önerileri üreten sivil toplum örgütleri olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bu vesile ile bugün ortak dertler adına çalışma yapabileceğimiz, sesimizi duyurabileceğimiz, demokratik cumhuriyet sisteminde temel dişlilerden birisi olabileceğimiz bir sivil toplum örgütünü, TÜGİAD'ı 16 yıl önce kuran Sayın Cefi KAMHİ ve kurucu arkadaşlarına minnet duygularımı arz etmek istiyorum. Bizlere düşen bugün elimizdekinin kıymetini bilmek, bu şuurla geçmiş tecrübeleri de içine alabilecek yapılanmaları oluşturmak ve ülke menfaatleri adına çalışma ortamları yaratmaktır. Yönetimlerin geçmiş tecrübeleri mevcut bilgiler ile bir araya getirme mecburiyeti ve sorumluluğu olduğu düşüncemi burada tüm üyelerimiz ile paylaşmak istiyorum ve özellikle geçmiş yöneticilerin bilgi birikimlerini aktarabilecekleri havuzlar yaratmanın, ülkemizin içinde bulunduğu durumu göz önüne alırsak, mevcut yönetimlerin önemli bir misyonu olduğunu düşünüyorum.Geçmiş ile bağları zayıf olan kurumların, yapılanmalarının da zayıf olacağı ve bu durumun da zaaflar yaratacağı endişemi burada belirtmek durumundayım. Ben , geçmiş ile geleceğin birlikte değerlendirildiği, bilimsel veriler ve tecrübeler ile desteklenmiş, genç dimağlar ile dinamizm kazandırılmış çözüm önerilerinin toplumun her katmanı ile paylaşılmasının sağlandığı, yaşayan platformları ile tüm üyelerine mesuliyet bilincinin aşılandığı ve katımcı demokrasinin öneminin toplumda yaygınlaştırılma misyonuna sahip bir sivil toplum örgütü arzuluyorum. Bu yolda çalışmanın da bir vatandaşlık görevi, kamu hizmeti olduğunu düşünüyorum. Bu ortamlar muhakkak ki bireysel çalışmalar ile değil, ancak iradeli takım ruhu ile başarıya ulaşacaktır. Başarı için güçlü İRADE şarttır ve İRADENİN olmadığı yerde İDARENİN olamayacağı bilinmelidir. Güçlü iradeler ise, gücünü tabanından alan güçlü yönetimler ile oluşur. Tabanından kopuk, tabandan gelen seslere kulağı tıkalı yönetimlerin başarısızlığa mahkum olacaklarını bilmelidirler. Demokratik rejimlerde yönetimlerin meşruiyetlerinin yegane temeli tabandan gelen sese olan hassasiyetleridir. Burada, derneğimizin temel taşları olan ve varlıklarından taviz veremeyeceğimiz geçmiş ve mevcut üyelere seslenmek istiyorum. Ülkemizin sorumluluk bilincine sahip, ulusal politikalara duyarlı, dağarcığındaki bilgi ve tecrübeleri ortak menfaat adına paylaşan neferle ihtiyacı var. Bize, yani görevlendirdiğiniz yöneticilere düşen, bu platformlara hayat vermek, sizlere düşen görev ise bu platformların hayat bulması için aktif bir biçimde taleplerinizi yönetimlere duyurma ve karar-alma sürecine katılma endişesinde olmanızdır. Ülke adına yegane çıkış noktamız buradadır. Bugün karşınızdaki fotoğraf veya filmin belli kareleri istediğiniz şekilde olmayabilir bu durum filmin sonunun da kötü olacağını göstermez. Bize düşen, vazifemizi yerine getirmemiz, hiç kimseye değil, kendimize, evet ben elimden geleni yaptım , ulusal sorunların çözümü adına, gelecek nesillerin mutluluğu adına, üzerime düşen vatandaşlık görevimi yerine getirdim diyebilmemizdir. Unutmayalım ki, mermeri delen basınçlı su değil, istikrarlı damlalardır. Kurucu üyelerimize, geçmiş başkanlarımıza ve ülke problemlerini içinde hisseden ve bu bilinçle böyle güzide bir sivil toplum örgütüne üye olan arkadaşlarıma, en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum . MURAT SARAYLI: "INSTITUTIONS' WEAK BONDS WITH THE PAST RESULT IN WEAK STRUCTURES FOR THEM" Democracy in our country has shortcomings that are yet to be eliminated and among them, institutionalization stands as a major weakness. We need to take important steps towards a democratization that is based on institutionalization and make sure that all institutions work with established rules and definitions where their managers act with awareness and responsibility. Within this picture of an institutionalized democracy, non-governmental organizations (NGOs) play an indispensable role in terms of raising awareness among the public, making an influence on ruling parties' policies and also in making the public a part of the democracy. However, an ideal NGO should be one which has connections with its past and which learns from its past, which is supported with both scientific data and practical experience bringing in the dynamism of young minds. And as managers and members of TÜGİAD, which is one of the leading NGOs in our country, we also need to act with the responsibility of making a contribution to the efforts of building a bright future for the generations to come.