TUNCAY ÖZİLHAN
TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı
Chairman of the Board of TÜSİAD (Turkish Industrialists' and Businessmen's Association)


Ekonomik Programın Sürmesi Ve AB Tam Üyelik Süreci, Kurulacak Hükümetin Acilen Ele Alması Gereken En Önemli Konulardır


TÜSİAD Başkanı Tuncay ÖZİLHAN, yeni hükümeti kutlarken, TÜSİAD açısından ele alınması gereken en önemli üç konu üstünde durdu.

TÜSİAD, 3 Kasım tarihinde gerçekleştirilen erken genel seçimin, tam bir demokratik olgunluk içinde gerçekleşmesini memnuniyetle karşılamakta ve yaklaşık yüzde 34 oy alarak birinci parti olan ve parlamentoda tek başına iktidar çoğunluğunu sağlayan Adalet ve Kalkınma Partisi'ni bu başarısından ötürü kutlamaktadır.
Türkiye'nin beklentisi, tek başına iktidar olanaklarının, ülkede siyasi istikrarın tesis edilmesi doğrultusunda kullanılmasıdır. Seçmen kitlesinin, yaklaşık yüzde kırkının parlamentoda temsil edilmemesi hükümete önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Bu nedenle, hükümetin, ulusal meselelerin çözümünde, muhalefet ile mutabakat arayışı içerisinde olmaya özen göstermesi gerektiği görüşündeyiz. Bu seçimden alınan dersler ışığında, seçmen iradesini parlamentoya daha adil biçimde yansıtırken istikrarı da koruyacak yeni bir seçim kanunu tasarısının gündeme alınmasının zorunlu olduğu açıktır.
Aynı şekilde, Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılacak değişikliklerle siyasi partilerin demokratik bir işleyiş kazanması, siyasi hayatımızın sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasına yardımcı olacaktır.
TÜSİAD açısından, Türkiye'yi yönetecek hükümetin gözönüne alması gereken üç önemli konubulunmaktadır:

1. YÖNETİM İLKELERİ: Cumhuriyetimizin temel ilkeleri ve yönetim kuralları titizlikle gözetilmelidir.
Muhalefet denetimi ve kamuoyu tepkileri, demokrasinin sağlıklı bir şekilde işlemesinin vazgeçilmez şartıdır. Türkiye'de demokratikleşme süreci genişlemeli ve derinleşmelidir.
2. EKONOMİK PROGRAM: "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı", makroekonomik istikrarın güçlendirilmesi amacıyla Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yapılmış olan anlaşma çerçevesinde uygulanmaya devam edilmelidir. Yapısal ekonomik reformların tamamlanması, hem siyasi, hem de ekonomik istikrarın pekiştirilmesine katkıda bulunacaktır.
Yeni hükümet, ivedilikle, uluslararası mali piyasaların güvenini kazanacak değerlendirmeleri yaparken; ekonomi yönetimi, kararlılık ve eşgüdüm içerisinde ulusal mali piyasaların desteğini sağlamalıdır. Tek parti iktidarı, ekonominin gereği olan cesur kararların popülizmden uzak bir biçimde alınabilmesine de imkan sağlamaktadır.
3. AVRUPA BİRLİĞİ: Toplumumuzun, siyasi, ekonomik ve sosyal olarak tüm alanlarını kapsayan bir çağdaşlaşma hareketi olarak algılanması gereken AB'ye tam üyelik sürecinin gerektirdiği yasal ve kurumsal reformlar sürdürülmelidir. AB tam üyelik hedefinin, Türk toplumunun geniş bir kesimi tarafından benimsenen bir ulusal politika olduğu unutulmamalıdır. Kopenhag zirvesi yaklaşırken bir an önce AB nezdinde aktif dış politikanın gerekleri yerine getirilmeye başlanmalıdır.

CONTINUATION OF THE ECONOMIC PROGRAM AND THE PROCESS OF BECOMING A FULL MEMBER TO THE EU ARE THE ISSUES THAT THE NEW GOVERNMENT SHOULD URGENTLY DEAL WITH


Turkey's expectation form Justice and Development Party is that political stability be established in the country. Moreover, in the light of lessons learned from the last elections, a new draft law of elections should be included on the agenda. According to TÜSİAD, the new government should consider three major issues:
ADMINISTRATIVE PRINCIPLES: The fundamental principles of our Republic should be maintained while the democratization process in Turkey should become more extensive and deeper.
THE ECONOMIC PROGRAM: "The Program of Transition to a Strong Economy" should continue, confidence should be ensured in international markets and bold decisions required by the economy should be taken without a populist approach being involved.
THE EUROPEAN UNION: Legal and institutional reforms should continue with the ultimate aim of full membership to the EU. Meanwhile, it should be kept in mind that full membership is a national policy adopted by the majority of Turkish people. To this end, an active foreign policy should be pursued on the eve of the Copenhagen Summit.

# # # # # # # #