Prof. Dr. ROMANO PRODI Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı President of the European Commission ASYA'NIN VE AVRUPA'NIN KARŞI KARŞIYA OLDUĞU SORUNLAR AYNI 4. ASEM Zirvesi, altı yıl önce Bangkok'da başlayan bir sürecin olgunlaştığının işaretidir. Bu zirvede karşı karşıya olduğumuz siyasi sorunlardan, daha ileri düzeyde ekonomik işbirliğine kadar çok önemli konuları ele alacağız. Böylece halklarımıza onları doğrudan ilgilendiren konuları tartıştığımızı göstermiş olacağız. Bu zirve, Asya ve Avrupa'daki liderlerin ortak çıkar ve ilgi alanlarına giren konuları konuşmak üzere düzenli olarak toplandıklarının göstergesidir. Bu durum, Komisyon'un İleri Ortaklık adını verdiği yeni Asya Stratejisi'nin sonucudur. ASEM sürecinin güçlü yönlerinden biri, çeşitlilikten birlik ve güç doğuracak biçimde farklı kültür, uygarlık, din, deneyim ve kalkınma düzeylerine sahip halkları bir araya getirmesidir. ASEM'in gelişmesi, ASEM'in genişlemeye hazır olması gerektiği anlamındadır; Asya'dan ve Avrupa'dan daha çok sayıda ortağın ve sivil toplumun da katılımıyla, daha kapsamlı konuları ele almak demektir. Asya'nın ve Avrupa'nın karşı karşıya olduğu sorunlar aynıdır: hızla değişen global makroekonomik duruma uyum sağlamak; çok taraflı ticaret sistemini geliştirmek; global mali sistemlerin kara para aklama gibi uygulamalarla kötüye kullanılmasına karşı savaşım vermek. Asya ve Avrupa ülkeleri, bilgi toplumundaki sorunları siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan ele almalıdır. Teknolojik gelişmelerle desteklenen bilginin hızlı gelişimi ve yayılışı, bu ülkelerin güvenliğini de etkilemektedir. "GENİŞLEME - SON ETAP" Avrupa Komisyonu Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Malta, Polonya, Slovak Cumhuriyeti ve Slovenya ile yıl sonuna kadar müzakere sürecinin tamamlanmasından yana. Bulgaristan ve Romanya ise özellikle geçtiğimiz 1 yıllık dönemde katılıma hazırlık teşkil edecek önemli gelişmeler kaydettiler ve bu ülkeler için düşünülen tarih 2007. Türkiye ise şu ana dek özellikle mevzuatında önemli boyutta iyileştirici değişiklikler gerçekleştirmiş olmakla birlikte biraz daha çaba göstermesi gerekiyor. Eski Doğu Bloku üyesi aday ülkeler bugüne kadar çok önemli bir değişimden geçtiler ve önemli bir yol kat ettiler. Ancak bu ülkelerde gümrük hizmetleri, vergilendirme, bitki ve hayvan sağlığı kontrolleri vb. belli bir kaç alanda aşılması gereken sorunlar var. Buna yolsuzluk ve insan kaçakçılığı konuları da dahil. Ancak, zamanla bu alanlarda iyileşme sağlanacağına inanıyoruz. Diğer yandan Kıbrıs sorununun da çözüme kavuşturulmasıyla birlikte Avrupa'nın genişleme projesi daha pürüzsüz bir zemine oturtulmuş olacaktır. Bu arada bizler de AB sınırları içinde yer alan ve genişlemenin dezavantajları konusunda kaygıları bulunan vatandaşlarımızı aydınlatıcı çalışmalar yapmalıyız. Genişlemeyle birlikte Avrupa'da istikrarlı bir ortamın oluşacağını, yapay sınırlarla ayrılmış bir Avrupa'da birleşme sağlanacağını ve dünyadaki en büyük tek pazarın ortaya çıkacağını vatandaşlarımıza anlatmamız gerekiyor. Asia And Europe Both Face The Same Challenges The Fourth ASEM Summit marks the coming of age of a process that started six years ago in Bangkok. ASEM has weathered the financial crisis.- And we are seeing renewed dynamism and continuing reform in Asia and Europe. Since the meeting two years ago in Seoul, the landscape has changed in Europe. The euro is in circulation and the decision on enlargement is approaching. Internationally, the scene has been marked by the dreadful events of one year ago. Our subject will be the ASEM Copenhagen Declaration and Cooperation. Programme on Fighting Terrorism. It will send a strong signal: Asian and European leaders condemn all forms of terrorism and will work together to tackle its root causes for a long-term solution. This Summit must send a strong message: Asian and European leaders meet regularly to discuss issues of mutual interest and concern. This is a clear expression of a partnership of equals - one of the cornerstones of the ASEM process. For us, dialogue with our Asian partners has become an integral part of our normal agenda: it is not triggered by euphoria when the economy is going well or sparked by pessimism in times of crisis. It is simply the result of the Commission's new Asia Strategy - what we call Enhanced Partnerships. And the bi-regional ASEM process has an important role to play here. One of the strengths of the ASEM process is engaging peoples of various cultures, civilisations, religions and experience, at different stages of development, in order to draw unity and strength from diversity. After 11 September, public debate has shown that this is a rare asset in international relations that deserves further development. Developing ASEM also means being prepared to enlarge ASEM. This means more Asian and European partners; Civil society in Asia and Europe is interested; The scope of issues discussed is widening. We will be launching a debate between cultures and civilisations. Public discussion after 11 September has shown the need for this. At this Summit we will be discussing important topics, ranging from the crucial political challenges facing us to enhanced economic cooperation and people-to-people exchanges. This will demonstrate to our citizens that we are cooperating on issues of direct concern to them. We will discuss stepping up the fight against transnational crime in all its guises: from money laundering to exploitation of the weakest (children, women and illegal migrants). We will also discuss public health issues like AIDS and other diseases. To guide our peoples in the 21st century, we need to take up the challenges posed by the rapid development of technology. The need for effective cooperation and greater understanding was stressed at the recent World Summit on Sustainable Development. We must build on the achievements of that Summit. Because Asia and Europe both face the same challenges: adapting to the fast-changing global macro-economic outlook; developing the multilateral trade system; combating the abuses of the global financial system effectively - e.g. money laundering. ASEM partners include developed and developing countries. So their cooperation here is an important contribution to bridging the North-South divide. The EU has a leading role to play in ensuring Johannesburg delivers in terms of fighting poverty through trade and aid while protecting the environment. Implementing Johannesburg and achieving further progress should be a concern we share - across borders. Asia and Europe need to address the challenges of the knowledge society, politically, economically and culturally: the fast development and spread of knowledge, backed up by technological progress, also has an impact on security in our countries. Contacts between pupils, researchers, opinion leaders, representatives of civil society and of the business world are essential to bringing our two regions closer. The Asia-Europe Foundation -- the only ASEM institution -- helps to meet this goal. We must all contribute so the Foundation has a firm, sustainable financial basis. ASEM has already proved its value through the extensive networks it has helped build at all levels. This process should help us to better address the challenges we all face - of preserving peace and enhancing prosperity in both our regions and beyond.