VAHDET TULUN
Aksigorta Genel Müdürü


Piyasalar Yılın İkinci Yarısında Hareketlenecek


Aksigorta Genel Müdürü Vahdet TULUN, 2003 yılının ilginç ekonomik ve politik gelişmelere sahne olduğunu açıkladı. Savaş süresince şirketlerin ve genel olarak ekonomik durumun etkilendiğini ifade eden TULUN, en ciddi etkilerin Türkiye'nin aktif olarak savaşa girip girmeyeceği konusunda yaşandığını belirtti. Savaş çok kısa sürdü ve ana hatlarıyla bitti. Türkiye beklentileri pozitife çevirebilseydi, Amerika'dan gelecek hibe artı kredi yardımıyla 15-16 milyar dolar Türk ekonomisine girebilirdi. Dolayısıyla ekonomide çok ciddi bir canlanma olabilirdi. Böyle bir gelişmenin sigorta sektörüne de olumlu etkisi olurdu. Ancak bu yardımın gelmemesi beklenti hüsranına neden oldu. Savaş süresince, insanlar savaş ortamından psikolojik olarak etkilendiler. Harcamalarda kısıtlamalara gidildi. Sigorta gereksiz harcamalar listesine dahil edildi. Bu nedenle birçok poliçe yenilenmedi, satışlar aksadı.

Sınır ticaretinin durmasının nakliyat sigortalarını da olumsuz etkilediğini dile getiren TULUN, yeni yatırımların durması nedeniyle de mühendislik ve inşaat sigortalarının etkilendiğini sözlerine ekledi. "Şimdi savaş sonrasını yaşıyoruz" diyen TULUN, turizm sektöründe yaşanması beklenen canlanma ve büyüme rakamlarının geçen seneye göre olumlu çıkması nedeniyle piyasalarda pozitif bir havanın hakim olduğunu ifade etti.

Yılın ilk çeyreğinin negatif geçtiğini ancak artık olumlu gelişmelerin yaşanacağına inandığının da altını çizdi.

TULUN, Aksigorta'nın ilk üç ayda hedeflerinin yüzde 90'ını tutturduğunu açıkladı. Aksigorta'nın üretim artışının yüzde 40-45 arasında olduğunu belirten TULUN, bu rakamın enflasyona göre iyi bir oran olduğuna dikkat çekti.

TULUN, "DASK poliçelerinde fazla artış olmayışında satın alma ve ekonomik durumun negatif etkisi görülüyor. Ancak mayıstan itibaren bir hareketlenme olacağını düşünüyorum. Ertelenen işler, yatırımlar mayıstan itibaren hareketlenmeye geçebilir" dedi. Halka açık bir şirketin genel müdürü olan TULUN, şirketlerin 2003 yılında teknik karlılıklarını etkileyecek cari rizikolar karşılığının gün esaslı ayrılması konusuna da değindi.

"Hazine, tüm sigorta şirketlerine bir talimat gönderdi. 01.01.2003'ten itibaren tüm sigorta şirketlerinin cari rizikolar karşılığını gün esaslı olarak poliçe bazında ayırmalarını istedi. Bu hesap yönteminin kullanılması doğrudur. Ancak bu yeni yöntem, ilk sene sigorta şirketlerinin teknik ve bilanço karlarını olumsuz etkileyecek.

Cari riskler karşılığı, yüzde 33,5'ken 1/365 gün esasıyla uygulamaya başlanacak. Bu yöntem kanunda vardı. Ancak hiçbir şirket kullanmıyordu. 31 Aralık 2003'te yazılan kasko poliçesinin 33,5'u rezerve ayrılıp yüzde 66,5'i gelir olarak yazılıyordu. Dolayısıyla 100 liralık primin 66,5 lirası o gün hasar olmadığı için gelir yazılıyordu. Acente komisyonu düşülüyor ve yüzde 50'lik bir kar gözüküyordu. Yasa buna engel oldu. Şimdi sadece 1/365'ini gelir yazabiliyoruz. Bu, yöntem 2004'te düzene girecek. Ancak 2003'te de korkulacak kadar olumsuz etkiler olmayabilir.

Bu şirketlerin prim üretim kompozisyonuna bağlı... İlk aylarda yüksek primli kazanımlar azalacak.

Çünkü yeni uygulamaya göre şirketler 1 Ocak vadeli poliçenin üç aylık kısmını kazanmış olacaklar. Önümüzdeki aylarda rezervler çözülecek ve kazanılır hale gelecek. Yüksek primin artışı seneye yayıldığı için sene sonundaki etkisi daha azalacak. Senenin ortasından sonra yazılan primler eğer ilk altı ayından daha az ise o zaman bu etki az olur. Bizim çok dengeli giden bir portföyümüz var."

Şirketlerin bu sene itibariyle CRK'yı yüksek ayırmalarına rağmen vergiyi verirken gider olarak düşeceğimiz rakamın en fazla yüzde 33,5 olduğunu dile getiren ve şirketlerin yüksek gider ayırdıklarından dolayı daha düşük kar elde ettiklerini belirten TULUN, vergiye gelince matrahın daha yüksek olduğunu ifade etti.

Vergi Konseyi'nin bu konuda çalışmalarına devam ettiğini sözlerine ekleyen TULUN, "Maliye Bakanlığı tebliği, 'CRK ne kadar ayrıldıysa o kadar düşülebilir' diyor. Devletin vergiyi alacak olan bakanlığı bu tebliği sunuyor.

Ancak biz tebliğe göre hareket etmekte tereddüt ediyoruz. Çünkü Kanunda çok net olarak sadece 33,5'a kadar ayırabileceğimiz söyleniyor. Tebliğ kanunun önüne geçemediği için biz bu riski alıp almamaya karar vermedik" dedi.

Ayrıca enflasyon muhasebesi konusuna da değinen TULUN, halka açık şirketlerin 2003 yılında enflasyondan arındırılmış bilanço yayınlamak zorunda olduklarını hatırlattı. Aksigorta olarak zaten Uluslararası Muhasebe Standartları bazında bilanço çıkarttıklarını ifade eden TULUN, "Performansımızı böyle takip ediyoruz" dedi. Tüm bu düzenlemelerin, net olarak şirketlerin performanslarını ortaya koymasını sağlayacağını açıklayan TULUN, "Sektöre bir düzen gelecek ve bilançolar daha şeffaf olacak" dedi.

Cari rizikoların gün esaslı ayrılması konusunun tüm sigorta şirketleri için geçerli olduğunu belirten TULUN, enflasyon muhasebesi konusunun ise halka açık şirketler için geçerli olduğunu sözlerine ekledi.











# # # # # # # #