SUAT LEMİ ŞİŞİK
TÜGİAD Brüksel Temsilcisi
TUGIAD Brussel Representative



TÜRKİYE'NİN COĞRAFİ KONUMU


Türkiye'nin coğrafi konumu, Avrupa'da özellikle sokaktaki vatandaşların kafasında birçok soru işareti ile dolu ve çeşitlilik gösteriyor. Bu da genellikle Türkiye'nin batıdaki imajı ile paralellik sergiliyor.

Bu imaj tahmin edilebileceği gibi Müslüman eşittir Arap fikriyle oluşan doğulu ve Arap imajı. Bu imaj maalesef bizim kendimizi ifade etmede yıllardan beri gelen ihmalimiz ve yanlışlıklarımız ile özellikle Avrupa basın ve yayın organlarının yanlı tutumlarının bileşkesi.

Örneğin, Paris'te bir çizgi film izliyorsunuz. Çizgi filmde konu Paris'te başlayan ve İstanbul'da sona eren bir rally. Rally İstanbul'da biteceği için merakla izlemeye devam ediyorsunuz. Rallynin bittiği yer çöl, etrafta develer ve beyaz entarileri içinde Türkler! Onyıllarca kapitülasyonlardan faydalanarak İstanbul'da yaşayan Fransızlar, İstanbul'un nasıl bir yer olduğunu elbette çok iyi biliyorlar. Ancak daha küçük yaşta çizgi film izlerken kafalara kazınan Türk imajı maalesef böyle. Daha ileriki yaşlarda ise Midnight Express gibi bir iki ünlü film ile negatif imaj pekiştiriliyor. Bu tür yayınlar saymakla bitmeyecek kadar çok.

Öte yandan, birçok uluslararası kuruluşun internet sayfasında Türkiye'yi Asya kıtasında görmek mümkün. Ortadoğu ülkeleri arasında gösterildiği yerler de az değil. Türkiye'nin iki kıta üzerinde kurulu olması ve nüfusunun çoğunluğunun Müslüman olması, Türkiye'nin coğrafi kimliğini karmaşıklaştırıyor.

En çarpıcı örneği Avrupa Birliği'nin İstatistik Ofisi EUROSTAT'ın internet sayfalarından verebiliriz. Siteye kayıt olmak için adres vermeniz gerekiyor ve ülkenizi seçmeden kıtanızı seçmeniz gerekiyor.

Türkiye'nin aday olduğu uluslarüstü bir kurumun istatistik ofisinde Türkiye'yi bulabileceğiniz kıta Asya. 2001 yılında başvurumuz üzerine düzeltilen bu yanlışlık ne ilk ne de son olacak maalesef. Harita savaşları aynı hızıyla devam ediyor. Türkiye'nin AB a-daylığı sürecinde bu tür detaylara hassas olmak gerekiyor. Türkiye bir Asya ülkesi mi, yoksa bir Avrupa ülkesi mi? Elbette her ikisi de ancak bizim yaşadığımız veya yaşamak istediğimiz değerler bütünü bizi Avrupa ülkesi yapıyor.

Batı'da bu soruya verilen yanıtlar arasında "Türkiye'nin topraklarının çoğu Asya'da o nedenle Asya ülkesi", "Türkiye'nin başkenti Ankara Asya'da bulunuyor o nedenle Asya ülkesi" gibi tuhaf yorumlar yer alıyor.

Bir başka ilginç örnek: 27 Haziran 2001 tarihinde Ioannis Marinos adlı şahıs AB Komisyonu'na yazılı olarak sorduğu soruda "Türkiye'nin topraklarının %97'sinin Asya'da ve sadece %3'ünün Avrupa'da olduğunu, buna rağmen 1999 yılında Helsinki zirvesinde Türkiye'ye adaylık statüsü verildiğini ve bu durumun topraklarının %3'ten çok daha fazlası Avrupa'da bulunan Rusya'nın AB'ne adaylığı durumunda sorun yaratacağını belirtiyor.

Bu ülkelerin Avrupa'da bulunan bölgelerinin daha gelişmiş olmaları nedeniyle AB Komisyonu'nun bu tip ülkeler için yanlız

Avrupa kıtasında yer alan bölgelerinin yer alacağı bölgesel/kısmi AB üyeliği üzerine bir çalışma yapıp yapmayacağını soruyor" Soruya yanıt AB'nin genişlemeden sorumlu Komiseri Günter VERHEUGEN'den geliyor.

"Türkiye'nin bir Avrupa ülkesi olarak AB adaylığının 12 Eylül 1963'te Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ile Türkiye arasında imzalanan Ortaklık Antlaşmasına dayandığını, AB ile Rusya ilişkilerinin ise 1 Aralık 1997'de imzalanan Işbirliği Antlaşması ile düzenlendiğini ve Rusya'nın AB'ne aday olmak gibi bir niyetinin olmadığını ve son olarak AB Komisyonu'nun kısmi/bölgesel üyelik konusunda bir çalışma yapmayacağını" bildiriyor.

Verilen bu yanıtın AB kamuoyu tarafından da bilinmesi Türkiye'nin AB içindeki konumu açısından çok faydalı olabilir. Türkiye için Avrupa ülkesi, Asya ülkesi, Ortadoğu ülkesi, Balkan ülkesi, Karadeniz ülkesi, Akdeniz ülkesi terimini kullananların tamamı doğru cevap veriyor aslında.

Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden bugüne yüzüne Batı'ya döndüğünü ve Batı'da oluşmuş her türlü uluslararası kurum ve kuruluşa üye olduğunu ve tercihinin ve kimliğinin Avrupalı bir devlet olduğunu AB kamuoyuna çok iyi anlatmamız gerekiyor.

Kendimizi anlatırken, AB'ne getireceğimiz dinamizm katkısını ön plana çıkarmamız önemli. Türkiye coğrafi kimlik zenginliğini iyi kullanmalı.

Kafkas ülkeleri ve Orta Asya ülkeleri ile yakın ilişkilerimiz AB'ne enerji kaynaklarına güvenli ulaşımı sağlayacak, Ortadoğu ülkeleri ile bağlantılarımız ve Israil ile olan yakın ilişkilerimiz AB'nin siyasi olarak bu bölgedeki etkisine katkıda bulunacak, Türkiye'nin çoğunluğu Müslüman olan nüfus yapısı AB ile Islam ülkeleri arasında bir köprü işlevi görecektir. Bu arada bu coğrafi karmaşıklık/zenginlik yanında Bernard LEWIS'in belirttiği gibi Türkiye'nin Irak üzerinden yeni komşusu ABD ile ilişkileri de bu kimliklere bir yenisini eklemektedir.

Bu "iyi komşuluk" ilişkilerinin de AB üyeliğimize olumlu veya olumsuz birçok etkileri olacaktır. ABD ile AB arasında dengeli bir yerde durabilmek Türk dış politikasının büyük bir başarısı olacaktır

Sonuç olarak, Türkiye'nin AB üyeliği yolunda çok yönlü kimliğini bir avantaj olarak kullanması ve bu kimliklerinin arasından Avrupalı kimliğini ön plana çıkarmayı başarması gerekmektedir.


TURKEY'S GEOGRAPHIC LOCATION


Turkey's geographic location is an issue that creates question marks and shows great variety in the minds of the average citizen in Europe. Its location is usually in parallel with its image in the West: Muslim equals Arab; therefore, Turkey has an Eastern and Arab image. Unfortunately, this image is the combination of our historical failure to express ourselves properly and the biased attitude of the European media.

The facts that Turkey is built on two continents and a majority of its population are Muslims create confusion about Turkey's geographical identity. We must be sensitive about these confusions in the process of Turkey's EU candidacy. Turkey is both an Asian and European country; however, the values Turkey has or wishes to have make it a European country. Since the foundation of the Republic of Turkey, Turkey has been facing the West; it has been a member of many international institutions and organizations established in the West and its choices and identity make it a European country. These are fact we must inform the EU public about. We must also underline the dynamism Turkey can bring to the European Union. Our close relations with the countries in the Caucuses and Central Asia can give the EU safe access to their energy sources. Our connections with Middle Eastern countries and close relations with Israel can contribute to the EU's political presence in the region. In summary, Turkey must use its multidimensional identity as an advantage in its EU accession process and emphasize its European identity.



# # # # # # # #