KEMAL KÖPRÜLÜ
ARI HAREKETİ Genel Koordinatörü
ARI MOVEMENT General Coordinator



AVRUPA'DA HESAP VERME RÜZGARI


Avrupa’da hesap verme dalgası yaşanıyor. Bir yandan kendilerini yeterince başarılı bulmayan siyasi liderler görevlerinden istifa ederken, bir yandan da İtalyan Anayasa Mahkemesi BERLUSCONI’ye dokunulmazlık getiren yasayı iptal ediyor. Türkiye’de hesap verme sorumluluğu başka bahara mı kalıyor?

Önce Yunanistan Başbakanı SIMITIS, partisi PASOK’un oylarının Yeni Demokrasi Partisi karşısında düşmesi üzerine görevinden ayrılacağını ve yerine Dışişleri Bakanı PAPANDREU’yu aday gösterdiğini açıkladı.

Kısa bir süre sonra İspanyol Başbakanı AZNAR, erken seçim kararı aldı, partisinin genel başkalığından ayrılacağını duyurdu ve yerine Başbakan yardımcısı Mariano RAJOY’u aday gösterdi. Aslında AZNAR’ın liderliğindeki Halk Partisi’nin oyları düşmüyordu, ancak anketler RAJOY’un liderliğindeki partinin AZNAR’ın liderliğindeki partiden yüksek oy alacağını gösteriyordu. AZNAR bir yandan partisinin önünü açarken bir yandan da partisinin oylarını yeterince artıramamanın hesabını veriyordu. Ardından İtalya’dan gelen haberler İtalya Anayasa Mahkemesi’nin bir süre önce çıkan ve Başbakan BERLUSCONI’ye dokunulmazlık sağlayan yasayı Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal ettiğini duyurdu. BERLUSCONI de her İtalyan vatandaşı gibi yasalar önünde hesap verecek.

İngiltere’de BBC Hesap Verme Sorumluluğunu Yerine Getirdi

Dünya’da hesap verme sorumluluğu ile ilgili son örnek BBC başkanının istifa etmesiyle İngiltere’de yaşandı. Bilindiği gibi bir süre önce İngiltere Başbakanı Tony BLAIR Irak savaşına gerekçe gösterilen kitle imha silahlarıyla (KİS) ilgili istihbaratı çarpıtmakla suçlanmıştı. Yapılan soruşturma sonucu hükümetin Irak istihbaratı abartmadığını, BBC'nin ise hükümete 'temeli olmayan suçlamalar' yönelttiği ortaya çıkması üzerine BBC özür dilerken, BBC Başkanı Gavyn DAVIES istifa etti. İngiltere’de işleyen süreç bu ülkede hesap sormanın ve hesap vermenin geldiği ileri aşamayı göstermektedir.

İngiltere ve Fransa’da Durum

Günümüzde İngiltere’de dokunulmazlığın sınırları çok kesin bir şekilde belirlenmiştir. Yargılanmaya karşı hiçbir hukuki korunma sağlanmamakta, hukuk davalarında da tutuklama dışındaki her türlü yargı fonksiyonu milletvekili üzerinde uygulanabilmektedir. ABD’de de İngiltere’dekine benzer bir durum söz konusudur: İngiltere’de olduğu gibi yargılanma önünde hiçbir engel yokken kamu düzenini bozma, vatana ihanet ve ağır suçlar dışında tutuklanmama ayrıcalığı bulunmaktadır. Fransa’da ise göreceli olarak Türkiye’dekine benzer bir sistem uygulanmaktadır. Fransa’da 1995 yılına kadar parlamenterlerin hukuk davalarına karşı herhangi bir koruması yokken ve ceza davalarında yargılanmaları bulundukları meclisin (Fransa’da iki kamaralı sistem vardır) onayına bağlı iken 1995 yılında onay yetkisi meclis başkanlık divanına verilmiştir. Yukarıdaki gelişmeler hesap verme sorumluluğu anlayışının Avrupa’da geldiği aşamayı gösteren örneklerdir. Ülkemizde ise durum oldukça farklı. Partilerdeki katılıma kapalı antidemokratik yapı ve “küçük olsun benim olsun” anlayışının bir sonucu olarak siyasal parti başkanlarının görevi bırakmaları ancak çok büyük bir seçim yenilgisinin ardından mümkün olabiliyor. 3 Kasım seçimlerinde halkın bazı parti liderlerinin vermediği hesabı partilerinden sorduğunu ve bir zamanların güçlü siyasi partilerinin tasfiye olduğunu gözlemledik.

Ülkemizde hesap verme konusunda sorunlu bir başka alanda milletvekili dokunulmazlığıdır. Haklarında yolsuzluk iddiaları olan siyasetçilerden hesap sormak ya mümkün olmamakta ya da ancak partilerinin tasfiye olmasından sonra mümkün olmaktadır.

Ülkemizde Hesap Verme Sorumluluğu Yalnızca Adli ve Mali Konularda Değil Performansa Dayalı Olarak da İşlemelidir

Vergi Affı

Ülkemiz gündeminin yoğun olarak Kıbrıs- Başbakan’ın ABD gezisi-AB- ve Irak başta olmak üzere dış politikaya odaklandığı günlerde, kamuoyunun gözünden kaçan çok önemli bir konu 59. Hükümet döneminde 27 Şubat 2003’te çıkarılan ve özünde vergi oranlarındaki düzenlemeler sayesinde toplanan vergi miktarını arttırmayı hedefleyen 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu’nun sonuçları olmuştur.

Dünya üzerinde çeşitli konularda uygulanan aflar konunun ilgililerini teşvik etmek üzere uygulanmaktadır. Kamuoyuna yansıyan haberler de, 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu sonrasındaki dönemde Maliye Bakanlığı tarafından her sene koyulan yıllık tahsilat hedeflerinin dokuz yıldan bu yana ilk defa tutturulamadığı şeklindedir. Vergi barışı kanunu sayesinde toplanan vergi miktarının 3 katrilyon TL’ye yaklaşmasına rağmen toplam vergi hedeflerinin tutturulamadığı görülmektedir.

Ülke yönetiminden sorumlu olan kişi-kurum-kuruluşlar başarının ödülü olduğu gibi başarısızlığın da bir bedeli olduğunu bilmeleri ve hesap verme sorumluluğunu hissetmelidirler. Hesap verme istifa biçiminde olabileceği gibi kamuoyu önünde başarısızlığı kabul etme biçiminde de olabilir. ARI Hareketi olarak ülkemizde hesap verme sorumluluğunun yalnızca mali ve hukuki alanlarda değil performans değerlendirilmesi konusunda da işlerlik kazanmasını istemekteyiz.Hesap verme sorumluluğu anlayışının eksikliği siyasete ve siyasetçiye olan güveni azaltarak demokrasiye zarar vermektedir. Hesap verme sorumluluğunu temel değerlerinden birisi olarak belirlemiş olan ARI Hareketi, 2004 yılının başında çıkardığı Demokratik Hesap Verme Sorumluluğu kitabı ile konuyu bilgiye dayalı olarak kamuoyunun dikkatine getirmeyi hedeflemektedir.


THE WIND OF ACCOUNTABILITY IN EUROPE


There is a wave of accountability raging in Europe. Political leaders, who do not consider themselves successful enough, like Greek Prime Minister SIMITIS and Spanish Prime Minister AZNAR relinquish their posts. Italian Constitutional Court annuls the law granting immunity to BERLUSCONI. What about Turkey?

The latest accountability example in the world is the resignation of the BBC chairman, Gavyn DAVIES. The UK PM Tony BLAIR was accused of distorting the intelligence about weapons of mass destruction, which stood as the justification for the Iraqi War. The inquiry revealed that BBC had leveled “unfounded allegations” against the government. BBC apologized and DAVIES resigned. There is no legal protection against prosecution in the UK. In legal cases, all legal procedures, apart from detention, can be applied on the ministers. The same is true for the USA in terms of legal protection. Except in cases of disrupting the public order, high treason and heavy offenses, ministers enjoy the privilege of non-detention. In France, until 1995, parliamentarians had enjoyed protection against legal cases. Prosecution in criminal cases had to be approved by the House they were attached to. Now this prerogative is wielded by the board of the speaker.

Above examples attest to the high standard of accountability in Europe. The picture is rather different in Turkey. As an outcome of the antidemocratic party structure and the fanaticism of political party leaders in holding on to their post, resignations take place only in the aftermath of a resounding election defeat. Another hot spot is legislative immunity. Politicians who are alleged to be implicated in corruption can be called to account for their actions only after their party is removed from power. Persons, organizations and institutions, endowed with the responsibility of governing the country should be well aware that there is a price to pay for failure. Lack of accountability depletes the credibility of politicians and brings harm to democracy. The ARI Movement affirms that accountability should not only be based on judicial or financial matters but also on performance.



# # # # # # # #