AKIL NOKTASI
DOÇ. DR. BENGİ SEMERCİ

Psikiyatr, Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Psychiatrist, Yeditepe University Medicine Faculty


Sevgi, Aşk ve Politika


Sevgi, aşk_Son yerel seçimler öncesinde hemen hemen tüm partilerin ve adayların kullandığı yeni sloganlar olarak karşımıza çıktı. Oysa seçim zamanları daha politik çağrılara alışıktık biz. "güçlü ve deneyimli geliyoruz" ların yerini "Aşkla geliyoruz", "Tecrübe kazanacak" ların yerini "sevgi kazanacak" söylemleri almıştı. Hatta oy yerine "kalbimizi" isteyen adaylar bile vardı. Ne olmuştu da bu kadar değişmişti söylemler? Oysa biz Kerem’le Aslı’nın, Ferhat’la Şirin’nin aşklarının masal olduğuna inanmış ya da inandırılmış, onlardan umudu kesmiştik. Artık sevgi ve aşkı bize sunulduğu şekliyle öğrenmeye ve yaşamaya başlamıştık. Hani şu gazete haberlerinde; magazin sayfalarında ve üçüncü sayfalarda sık sık okuduğumuz sevgi ve aşk haberlerinden, sunumları farklı olsada aşk ve sevgiyle ilintili olduğu söylenen haberlerden... "Ünlü şarkıcı büyük aşkını anlattı" ya da "mankenin yeni aşkı" magazin sayfalarını süslüyor ve iki gün sonra aşkın bitiği haberini okuyorsunuz, bir gün sonra da aynı kişinin yeni "büyük aşkını".

Aşk ve sevgi kelimeleri mi doğru kullanılmıyor yoksa sevgi ve aşk da yiyecekler gibi çabuk mu tüketilmeye başladı? Yani "fast-food aşklar" zamanı mı başladı? "Sevgisine karşılık vermeyen kızı öldürüp, kendini vurdu" ya da "sevgilisine kavuşamayan genç intihar etti" Üçüncü sayfaların değişmez haberleri arasına giren haber örnekleri.

Kendini ve karşısındakini tüketen, yok eden duyguya sevgi ya da aşk diyebilirmiyiz? Yoksa ölümüne aşklar zamanı mı?

Sevgi Nedir?

Başkaları tarafından sevilmek, beğenilmek, değer verilmek her insanın istediği normal bir duygudur. Sevgi duyduğumuz kişiye, zaman zaman öfke, kızgınlık gibi olumsuz duyguları da hissedebiliyor, yapıcı eleştireler yapabiliyorsak, bazen yalnız kalmak isteyebiliyor ve onun isteğine saygı duyabiliyorsak sevgiden bahsedilebilir. Sevdiğimiz insandan bazı şeyler istemek doğaldır.Sevgi, bağlılık, yardım ve gerektiğinde özveri istemek, bunları dile getirmek, onların olması için çaba harcamak akıl sağlığını gösterir. Ancak sevilen kişinin belirli amaçlarla kullanılması kadar yalnızca karşısındaki insanı düşünmek ve kendini ona adamak da sevgiyle bağdaşmaz. Başkalarının kişiliğini, özelliklerini, gereksinimlerini, eksikliklerini, zayıflıklarını, isteklerini, başarılarını dikkate almamak sevmeyi becerememektir. Sevgi güven ve mutluluk duygusu sağlar, başkalarını gerçekten seven kişilerin başkalarının da kendisini sevdiğinden kuşkusu olmaz.

Hastalıklı Sevgiler

Kişiliğin sorunlarından oluşan durum hastalıklı sevgilerdir. Çoğu kez günümüzde büyük aşklar, sevgiler diye belirtilen durumlarda bunlardır. En temel sorunlardan birisi sevilmek isteyip, bundan haz duymakla, ne pahasına olursa olsun sevilmem gerek arasındaki farktır. Çünkü aslında bizim değer verdiğimiz, sevdiğimiz kişiler dışındaki kişilerin bizi sevmelerinin o kadar da önemi yoktur. Bazı kişiler çevrelerinde erkek ya da kadın olmadığında mutsuz olurlar. Bu durumda bir ilişkiye girer, kısa sürede ayrılır, yine mutsuz olur, tekrar bir ilişkiye girer ve bu durum sürer gider.Tek istekleri yanlarında biri olmasıdır, onlara bir bağlılıkları yoktur, çoğu kez bedensel doyum bile sağlamazlar. Bir başka grup, sadece kendi gereksinimlerini karşılayan, arzularını yerine getiren ilişkideki duyguya sevgi adını verir. Bunun gerçek sevgi duygusu olmadığı istekleriyle bağdaşmayan bir durum olduğunda ortaya çıkan şiddettir. Sonuç çoğu kez nefret, düşmanlık ve kıskançlık olarak görülür. Sevilmeyen bir kişi olduğu inancı, kendine güvensizlik sevgiye güvensizlik ve kendisine gösterilen sevginin ardında gizli amaçlar arama şeklinde yansır.

Endişesi o kadar artarki sevgiye karşı düşmanca bir tutum alır, onu önemsemez ve kötü olarak algılayıp, kaçınır. Her türlü sevgi gösterisini göz ardı ederek kendini korumaya çalışır. Bu durum Karen Horney’in söylediği gibi "açlıktan ölmek üzere olan birinin, yemeklerin zehirli olduğunu düşünerek onlara dokunmamasına" benzer. Her türlü sevgiye ulaşmak için çırpınanlar, sevgiye ulaşmak için çabalayıp başarısızlığa uğrayan, her başarısızlıktan sonra insanlardan kaçıp, aşırı yemek yeme, alışveriş yapma, çalışma gibi başka doyumlara yönelenler, daha önce çektikleri başka acılar ve yitimler nedeniyle sevgiye inanmayıp, zarar görecekleri düşüncesiyle sadece cinsel ve maddi istekleri yeğleyenler...

Ve Sevebilmek...

Sevgi insanların gereksinim duyduğu duygulardan biridir. Yaşamsal bir önem taşımaya, haz yerine sadece güvence ve yalnızlık korkusunu giderici bir duygu olmaya başladığında, aslında sevemediğimizi anlama zamanı gelmiştir. Sevgi bir duygusal bağımlılık gerektirir. Sadece birinin diğerine bağımlı hal aldığı durumlarda yaşamı yok edebilir. Hastalıklı örnekler, deneyimler duygusal bağımlılığa karşı korku yaratmaktadır. Bu korku birine bağımlı olmak ve sonunda onun tarafından sevilmemek korkusudur. Bu korku aşırı olduğunda hiç kimseye bağlanmayarak kendilerini korumaya çalışırlar. Böylece sevme ve sevilebilme şanslarını kaçırırlar. Peki sloganlardaki aşk ve sevgiler bunların hangisiydi? Ölümüne mi? Fast-food mu? Hastalıklı sevgiler grubuna sokulabilirmiydiler ya da? Bir kısmı ne olursa olsun kazanmak ve yalnız kalmamak için olan sevgilerden miydi, hani kısa sürede bitip yenisinin aranacağı, bağlılığın olmadığı? Ya da sadece kendi isteklerinin önemli olduğu ve gerçekleşmediğinde şiddetin ortaya çıktığı hastalıklı sevgilerden? Yoksa toplum psikolojisini araştırıp, sevgisizliğin umutsuzluğu, umutsuzluğun hoşgörü kaybını, hoşgörünün kaybının gerilemeyi ve hepsinin birden kargaşayı, başarısızlığı getirdiğini görüp, sadece o masallarda kaldığını sandığımız saf ve karşılıksız sevgileri mi anımsatmaya çalışıyordu partiler ve adaylar? Yaşamaktan ve dile getirmekten korkar olduğumuz gerçek sevgileri bizlere anımsatarak, sevebilmenin ve sevilebilmenin akıl gerektirdiğini, akılın da sorunların çözümünü sağlayacağını doğru bir şekilde ortaya mı koymaya çalışmışlardı. Gelin, gereksinimlerimizi sağlıklı bir şekilde görelim. Sevgi ve aşka gerçek yerlerini verelim. "Aşığım, seviyorum" kullanılması en güzel cümlelerden biri. Onu her dakika herkese söyleyerek tüketmek kadar gerektiğinde kullanmaktan korkmak ve kaçınmakta, hakettiği halde söylemediklerimizden daha çok kendimize yapacağımız en büyük haksızlık olacaktır. Akılla, aşkla ve sevgiyle kalın.....



# # # # # # # #