AB BAŞKENTİNDEN
SUAT LEMİ ŞİŞİK

Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı



AVRUPA BİRLİĞİ'NİN
"AVRUPA KOMŞULUK SİYASASI"


Avrupa Birliği (AB), 1 Mayıs 2004'teki tarihsel genişlemesi sonrasında yeni ülkelerle kapı komşusu oldu. Sınırlar doğuda Beyaz Rusya, Ukrayna ve Moldavya'ya ulaştı, güneyde ise halihazırda yürürlükte olan Avro-Akdeniz Ortaklığı Malta ve Güney Kıbrıs'ın AB'ye katılmasıyla daha da güçlendi.

Daha önce 'Wider Europe' adı altında geliştirilen dış ilişkiler programı, büyük genişlemeyle birlikte isim de değiştirdi ve 'Avrupa Komşuluk Siyasası (AKS)' adını aldı. Belirlenen politikaya göre AB ile komşuları arasında bir ekonomik bütünleşme yaratmak ve son nokta olarak üretim faktörlerinin serbest dolaşımını sağlamak, bu da malların, hizmetlerin, sermayenin ve kişilerin serbest dolaşımı anlamına geliyor. Daha çok Wider Europe adı altında yeralan bu iddialı hedef, AKS'nda daha az iddialı hale geliyor ve kişilerin serbest dolaşımından sözedilmemeye çalışılıyor.

AKS Rusya, Beyaz Rusya, Ukrayna, Moldavya, ve Avro-Akdeniz ülkeleri (Fas, Cezayir, Tunus, Mısır, Ürdün, İsrail, Filistin ve Suriye) ni kapsıyor. AB bölgede daha fazla demokrasi, hukukun üsünlüğü ve insan hakları karşılığında daha fazla ticari işbirliği öneriyor. Böylelikle bölgede huzur ve refah ortamı yaratmak ve kendini göç ve diğer tehlikelerden korumak istiyor.

Bu nedenle her bir ülke ile ayrı ayrı ve değişik derinlikte ve spektrumda anlaşmaların imzalanması planlanıyor. Bu alanda ilk görüşmeler İsrail, Ürdün, Moldavya, Tunus, Fas, Filistin ve Ukrayna ile yapıldı ve ilerleme sağlandı. Sonbaharda ise Mısır, Lübnan ve Cezayir ile görüşmeler yapılması planlanıyor. Öte yandan AB Komisyonu AKS'na Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan'ın da katılmasını öneriyor. Bölge ülkelerinden Libya bu aşamada sistem dışında tutuluyor, zira AB'nin bu ülke ile diplomatik ilişkileri şimdilik asgari seviyede bulunuyor.

Bulgaristan ve Romanya'nın katılım sürecinde olduklarından, Türkiye ise katılım öncesi ortaklık durumunda bulunduğundan ve Batı Balkan ülkelerinin AB üyeliği perspektifleri olduğundan AKS dışında tutuluyorlar. Bu bağlamda Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan'ın AKS'na davet edilmelerinin planlanması Türkiye'nin AB üyeliği gözönünde bulundurularak önerilmiş olması açısından dikkat çekici.

Irak'taki durum ve İran ile AB ilişkilerinin soğukluğu bu iki komşumuzun en azından uzunca bir süre AKS dışında kalacaklarını gösteriyor. AB, İran ile 2002 yılında ticaret ve işbirliği anlaşması imzalamak amacıyla müzakerelere başladı ancak 2003 Haziran ayından bu yana herhangi bir oturum yapılmadı. Irak ile ise hiçbir işbirliği ilişkisi yok.

AKS ülkeleri ile imzalanacak anlaşmalarda tarafların karşılıklı olarak sınırlı sayıda öncelikli konular belirlemeleri ve net bir zaman dilimi (3 ile 5 yıl arasında değişen) tanımlamaları gerekiyor. AB'nin Akdeniz havzası ülkelerinin büyük çoğunluğu ile ortaklık anlaşmaları bulunuyor. Yeni doğu komşuları ile de işbirliği anlaşmaları var. Akdeniz ülkeleri için MEDA, doğu Avrupa komşuları içinse TACIS AB Programları 2004-2006 dönemi için kullanılacak. 2007 ve sonrası için ise yeni bir mali mekanizma geliştirilecek: 'Avrupa Komşuluk Enstrümanı'.

İşbirliği alanları ise siyasi diyalog, ticaret, iç pazar, adalet ve içişleri, uluslarötesi altyapı ağları, iktisadi ve sosyal kalkınma politikaları olarak sıralanıyor. Avro-Akdeniz Ortaklığı çerçevesinde 2010 yılında tamamlanması planlanan Avro-Akdeniz Serbest Ticaret Bölgesi de bu kapsamda değerlendiriliyor ve diğer AKS ülkelerine de yayılması düşünülüyor. Ancak bu aşamada biraz iddialı bir hedef olarak görünüyor. Zira, Rusya ile AKS konusunda anlaşma sağlanamazken, Ukrayna ileride AB üyeliği perspektifi vermediğinden AKS'na temkinli yaklaşıyor.

Ukrayna çekincelerinde haksız da değil, zira AKS'nin çıkış noktası AB komşularını (yani sınırlarını) karadan ve denizden belirlemek ve AB genişlemesine bir sınır koymak. Güney Akdeniz ülkeleri Avrupa kıtasında bulunmadıklarından zaten bir sorun teşkil etmiyorlar. Buna karşın, Rusya dışındaki doğu komşuları ileride AB üyeliği düşünüyorlar, çünkü AB kurucu antlaşmasının 49'ncu maddesi belli şartlara uyum sağlayan her Avrupa ülkesi AB üyeliğine başvurabilir diyor.

AB hedefleri 450 milyon nüfuslu yeni AB ile 400 milyon nüfuslu komşuları içinde bulunduran bir serbest ticaret alanı. Bunlara AB üyesi olacak Bulgaristan, Romanya ve Türkiye'nin de nüfusunu ekleyince ortaya 1 milyar nüfuslu dev bir serbest pazar çıkıyor.

Bu durum Türkiye'nin AB üyeliğinin önemini bir kez daha vurguluyor. Zira ya bu dev bölgenin karar alıcıları arasında olacağız ya da başkalarının aldığı kararları uygulamak durumunda kalacağız. Geriye kalan son 5-6 ayı çok iyi değerlendirmek gerekiyor.






# # # # # # # #