   |
T.C. Beyzbol ve Softbol Federasyonu Başkanı 'Beyzbol 1839 yılında kriketten esinlenerek oluşmuş olup, Uluslararası Beyzbol Federasyonu'nun kuruluşu ise 1938 yılına dayanmakta ve şu anda 38'i Avrupa ülkeleri olmak üzere 110 üyesi bulunmaktadır. Beyzbol, uluslararası alanda ilk defa, 1904 St. Louis U.S.A.'daki olimpiyatlarda gösteri sporu olarak yer almış ve bu 1912 Stockholm olimpiyatlarında tekrarlanmış ve ilk dünya kupası ise 1938'de Londra'da düzenlenmiştir. 1953'te Avrupa ve Asya Beyzbol Federasyonları kurulmuş, ancak Beyzbolun olimpiyatlara resmi olarak girişi 1992 Barselona olimpiyatlarında olmuştur. Softbol ise 1996 Atlanta olimpiyatlarında olimpik spor ünvanını kazanmıştır. Beyzbol ve Softbol 9'ar kişilik iki takımın karşı karşıya oynadığı bir spordur. Maç en az bir, en çok dört hakem ile yönetilir. Oyunun amacı rakip takımdan daha fazla sayı yapıp oyunu kazanmaktır. Oyunda beraberlik olmaz, uzatmada gümüş sayı uygulanır.' Olimpik spor branşları olmaları dolayısıyla Türkiye'de Beyzbol ve Softbol Federasyonları ayrı ayrı 16 Mayıs 2001'de Merkez Danışma Kurulu'nun kararıyla Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde kuruldu. Daha sonra her iki federasyon tek bir federasyon haline getirilerek Beyzbol ve Softbol Federasyonu adı altında 1 Mart 2002 tarihinden itibaren resmen faaliyete geçti. Beyzbol ve softbol arasındaki esas fark olimpik anlamda beyzbolun erkek, softbolun bayanlar arasında oynanmasıdır. Olimpiyat dışında softbolu oynayan erkekler de var. Yani uluslararası Softbol Federasyonu'nun oluşturduğu erkekler arası turnuvalarda var, keza beyzbolunda bayan takımları var. Ancak olimpiyatlarda beyzbolu erkekler, softbolu bayanlar oynayabiliyor. Bunun dışında saha ölçüleri aynı olmakla beraber softbol sahası şekil olarak biraz daha küçüktür, toplar biraz daha büyük ve beyzbolunkine nazaran hafiftir, daha yumuşaktır. Softbol sopalarında da bazı farklılıklar vardır. Biraz daha geniş ve kısadır. Bunun dışında ana bir fark yok. Oyun kuralları aynıdır. Beyzbol 10 devre, softbol 8 devre oynanır ama her ikisinde de 9 oyuncu vardır. Federasyonumuz göreve geldiğinden itibaren günümüze kadar geçen 2,5 yıl içersinde ilk iş olarak her iki sporunda uluslararası federasyonlarıyla temasa geçerek oyun kurallarını aldık, bunları Türkçe'ye çevirerek Genel Müdürlüğün onayıyla beyzbol ve softbolun hem yönetmeliklerini hem de hakem ve oyun yönergelerini hazırladık, bunları kitap haline getirdik, gerek Federasyon'un imkanlarıyla gerekse sponsorların desteğiyle oyun kuralları, antrenörlerle ilgili beyzbol konusunda 3, softbol konusunda 1 kitap yayınlandık. Bunun dışında hakem el kitapçığı yayınlandı. İtalya'daki üniversiteler arası oyunda verilmiş olan el kitapçığı Türkçe'ye çevrilerek yine sponsorlar vasıtasıyla bastırıldı. Tüm bu basımlar, ilgilenen okullara, bütün İl Müdürlüklerine verildi. Daha sonra İtalyan Beyzbol Milli Takımının eski antrenörü Silvano AMBRIOSINI'yi Türkiye'de davet ettik. Kendisi ücret talep etmeksizin geldi ve Eyüboğlu Koleji'nde ilk beyzbol antrenör kursumuzu açtık. Burada da 22 tane beden eğitimi öğretmenimize 1. kademe antrenör belgesi verildi. Daha sonraki dönemde Major League beyzbolla ilgimiz oldu. Major League Beyzbol Dünya Antrenör Program Başkanı Pat DOYLE'u Türkiye'ye davet ettik. Geldi ve çok iyi izlenimlerle ayrıldı. Kendilerinin Türk beyzboluna katkıları ile ilgili çalışmalarımız şu anda sürmekte. Daha sonra Los Angeles'tan eşi Türk olan Steve McBRIAN ile temas kuruldu, Uluslararası Softbol Federasyonu vasıtasıyla 2003'te 3 aylığına, 2004'te 6 aylığına hiçbir karşılık beklemeksizin Türkiye'ye geldi. Kendisiyle değişik okullarda ve değişik üniversitelerde çalışmalar yaptık, kurslar açtık ve bunlar devam ediyor. Bundan başka bir softbol antrenör kursu bir de beyzbol ve softbol hakem kursu açtık. Softbol antrenör kursundan 12, beyzbol ve softbol hakem kursundan da 27 öğrencimize belgelerini verdik. Şu anda da bahsetmiş olduğum ilköğretim, ortaöğretim ve üniversitelerde bu kurs ve klinik çalışmalarımız devam ediyor. İstanbul'da Galatasaray, Bahçeşehir ve Boğaziçi Üniversiteleri aktif olarak başladılar. Koç Üniversitesi çok kısa bir süre sonra başlayacağını belirtti. Ankara'da da Eylül ve Ekim aylarında Bilkent ve Başkent üniversitelerinde başlıyoruz. Adana'da Çukurova Üniversitesi'nde başladık, ayrıca Ekim ayında Çağ Üniversitesi'nde de başlayacağız. Yine Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde başladık, İzmir'de de Eylül-Ekim'de Ege Üniversitesi'nde başlıyoruz. İlk ve orta derecede okullara ise Eyüboğlu Koleji, Atacan Koleji ve Sezin Koleji'nde başlandı. Bunu Bahçeşehir Koleji takip etti. Adana'da Gündoğdu Koleji'nde başlandı. Eylül-Ekim aylarında Çağ Koleji de Adana'da bu çalışmalara katılacak. Eskişehir'de Ali Fuat Cebesoy İlköğretim Okulu'nda başlandı. Temmuz ayı boyunca Steve McBRIAN Ôin ve İstanbul İl Müdürlüğü'nün katkılarıyla Pendik ve Kartal'da yaz okulu açtık. 100'ün üzerinde gencimiz bu okula katıldı, kendilerinin belgelerini verdik. Bu çocukların devam etmekte olduğu Pendik Kurtköy Lisesi ile Özel Ortadoğu Koleji'nde de bu spor branşlarını açtırarak önümüzdeki sezon başlatılıyor, çünkü bu çocukların büyük çoğunluğu bu okullarda okuyor. Sigarayla Savaşanlar Vakfı'nın 7-17 yaş arası gençlere yönelik yaz kampına, bir dönem bir antrenörümüzü gönderdik ve orada da 40 kadar çocukla bu çalışmayı yaptık. Neticesinde de Beşiktaş Koleji Eylül ayında başlayacağını belirtti. Steve McBRIAN, Ağustos ayında aynı vakıfla ortak çalışma yaptı ve 100 tane daha öğrenci eğitildi. Yapılmış olan anketler sonucunda çocukların %90'ı en ilginç ve en sevdikleri aktivitelerin başında beyzbol ve softbol olduğunu belirtmiş. Bu, hem bize hem kampı düzenleyenlere moral verdi. Bundan sonra branşlarını açmış olan üniversite ve okullarda kulüpleştirerek veya açık olan kulüplere bu branşları dahil ettirerek kulüpleri oluşturacağız, daha sonra hemen bölgesel ve Türkiye şampiyonalarını düzenleyeceğiz. Bu çalışmalarımızı duyup Amerika'da okumuş, yaşamış olan ve Türkiye'ye dönen pek çok genç bize müracaat ediyor. Biz kendilerinden kurulacak diğer takımlar da yararlanmayı ve böylelikle milli takımların iskeletini oluşturmayı hedefliyoruz. Beyzbol ile ilgili karşılaştığımız en büyük sorun insanlara yeni bir şeyi anlatmak. Çünkü varolan bir şeye yeni bir şey eklemek çok zor. Bu konuda çok yol katettik. Bir kere başladıktan sonra ilgi artarak devam ediyor. Bizim bu başlamış olduğumuz faaliyetler, yani ortaokul ve üniversitelerdeki faaliyetlerin sayıları artarak devam ediyor. İlgi duyanlar bizi aramaya başladılar. Bu, sporun geleceği için çok ümit verici. Diğer bir sorunumuz saha. Türkiye'de şu anda nizami bir beyzbol veya softbol sahası yok. 2 yıldan beri Gençlik ve Spor Bakanlığı ile temaslarımız devam ediyor. Doğrusunu söylemek gerekirse çok fazla bir yol alamadık. Arsa tahsis edilirse sponsorlar vasıtasıyla buraları saha haline dönüştürmeye çalışacağız. İstanbul Amerika Konsolosluğu, özellikle Başkonsolos David ARNETT'in çok büyük katkıları var. Kendisi ile fikir alışverişimiz devam ediyor. Hedeflerimizin başında, Türkiye adına milli takımı oluşturup olimpik alanda bu spor branşlarını, Avrupa'da ve dünyada, Türkiye'nin de adını duyuracak şekilde temsil etmek gelmektedir. Bütçe olarak şu an için fazla bir sıkıntımız yok, ancak liglerin başlaması ile bütçemizde de artış gerekecektir sanıyorum. Şu anda özerklik için herhangi bir girişimimiz bulunmamakta, çünkü özerklik ancak sponsor bulunmasıyla olur, bu spor Türkiye'de yayılıp basının ve medyanın ilgisini yeterince çekmediği sürece Türkiye'de sponsor bulmamız zor, ancak küçük aktiviteler için küçük sponsorlar bulunabiliyor. Stad yapabilmek için yurtdışından özellikle Major League sponsorlarından bulmayı ümit ediyoruz. Arsa tahsis edildiği takdirde bu projeler bilinecek ve bir sponsorluk dosyası hazırlanarak sunulacak. Genel Müdürlükle uyumlu bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ekipman ve alet ithal ederek bunları belli bir ölçüde kullanıma sunduk ki bu sporun başlangıçta sevdirilmesi, tanıtılması için çocuklar bunları kullansın. Daha sonra da bu ekipman ve aletleri ithal eden firmalardan takımları için bizzat gidip elde edebiliyorlar. |