Elegans Logo

FATİH ALTAYLI
HÜRRİYET Gazetesi Yazarı

Gazeteci bir Meta,
Yazı Bir Mal


Fatih ALTAYLI ile yaptığımız sohbet toplantısında, köşe yazarlığı sorumluluğuna ve gelecekteki olası iş dünyası ve medya ilişkilerine değindik.

Türkiye kötü yönetiliyor diye ciddi yakınmalar içindeyiz. ABD'ye, Avrupa'ya gidiyorum, orada da insanlar yönetimden memnun değil. Ülkelerin kötü yönetilmesi, hiç bir işte dikiş tutturamayanların siyasete girmesi, uluslararası ticareti etkiliyor.
Gerçek kapitalistler, şirketleri yönetir gibi ülkeleri de yönetecek adamları bulacaklar. Başarılı cumhurbaşkanlarını, bürokratları dışarıdan getirebileceğiz. Para bir süre sonra kendini ortaya koyacak ve sermaye sahipleri, işadamları politikaya karışacak.
Basın, önümüzdeki dönemde işadamlarıyla işbirliği yapar hale gelecek. Trend, bizim pazarlama mecrası olmamıza doğru gidiyor. Bundan şikayetçi olduğumuzu düşünmeyin, bu kötü bir şey değil. Toplumun refah düzeyinin artması üretimin tüketimin artmasıyla paralel.
Türk basınının bir siyasi gücü yok, olsaydı eğer bir Refah Partisi olmazdı. 1995'te hepimiz Refah Partisi'ne yüklendik ve Refah Partisi birinci parti oldu. Bütün herşeyi, üretim tüketim ilişkisinde görüyorum. Medyada giderek daha kişiye özel haberler, beklentiler oluşuyor. Dijital teknoloji hızla gelişiyor. Teknolojiye baktığımızda öyle hale geliyor ki, insanlar sadece falancayı okumak istiyorum, bunun için de gazete parasını vermeme gerek yok, bana okumak istediğim kişinin yazısı yeter diyecek hale geldi. İnternette okumak istediğiniz yazarı okuyabileceksiniz, ilanlar olacak, gazeteye para ödemek zorunda kalmayacaksınız. Bunun sonucunda; ben bana verilen ilanın güvenilirliğini sağlamak için ahlaki bir yükümlülükle çalışacak, yazacağım, ben yani medya mensubu güvenilir olduğundan, reklamlar, ilanlar onun web sayfasında olacak. Para, pazarlama, üretim ilişkisinin girmediği herhangi bir yer yok artık. Biz de pazarlamanın bir parçasıyız. Bana, seviyesiz yazar diyorlar! Ne yazarsam seviyeli olurumş diye düşünüyorum. Gazeteci bir meta, yazı da bir mal olarak görülüyor.
Gazetede işe başladığımda genel yayın yönetmenim bana şu tarzda, şu konularda yaz dedi, ben de onun söylediği gibi yazdım. Baktık ki ne arayan ne soran var. Sonra bana istediğin gibi yaz dedi. şimdi gazetenin en çok okunan yazarıyım. İnternette öyle, anketlere pek güvenmiyorum. Ben gideceğim yere herkesin gittiğinden farklı bir yoldan gidiyorum. Köşemde farklı bir tarzım var diye farklı bakıyorlar, "Ruhunu şeytana satmış" diyorlar. Yazarların da pazarı var, herkes kendi pazarını biliyor.
Yarın öbür gün sizinle olan ilişkimiz, pazar talebiyle yazı içeriğini değil de üslubumu belirleyecek. Biz yazarların, inançlarımızı hayata geçirmeye çalıştığımız doğrudur. Bunu yapıyoruz ama hiçbirimizin temel amacı Türkiye'yi tek başımıza acayip bir noktaya götürmek değil. Biz de yazı yazarken, önce para kazanmayı, ailemizi, şirketimizi düşünüyoruz, hayatın gerçeği bu.
Hürriyet'te yazarken Show Tv'de program yapıyordum, bir başka radyoda da çalışıyordum. Sonra bir sürü patron olamayacak diye Aydın DO/AN aldı beni tekrar Kanal D'ye soktu. Ben global açıdan bakmaya çalışıyorum, daha büyüyeyim, reklam pazarım büyüsün istiyorum. Hayattan keyif alan, kavga eden, yazmaya çalışan insanlarız biz. Benim dünyaya geliş amacım, saçı bitmemiş yetimin hakkını koruyup malı götürmek değil. Ben kavga ediyorum. Trafikte, işte, işini iyi yapmayan insanla, bozuk mal satan insanla kavga ediyorum.

FATİH ALTAYLI: "THE COLUMNIST AND THE NEWSPAPER ARTICLE ARE BOTH COMMODITIES"
Everything depends on the relation between production and consumption. The advances in digital technologies will allow readers to choose their favourite columnists and therefore not to pay the amount to buy the whole paper. So we will all become part of the marketplace. Some call me the poor-quality columnist! Writing what would make me a high quality oneş Journalists and their articles are regarded as commodities.
When I first started working in the daily, the editor in chief asked me to write on this and that topic. I did so. And I saw that no attention was paid at all to what I wrote. Then he told me to write in the way I wanted to; this made me the most popular columnist of the daily. It is the same on the web. My style is different. I have my own market of readers. It is true that we, the columnists, try to put our beliefs to life. This we do, but none of us aims to take the country to a strange venue. The reality is that , we think of earning money for ourselves, our families and our companies when we write. I simultaneously worked in different radio and television channels belonging to different capital owners. I try to adopt a global approach, with the aim of enlarging my market of readers and listeners. I was not born to protect the lives of the unborn and to do all the tricks to gain personal benefits. I fight against those who do their jobs improperly in the traffic, in the workplace or who sell defected goods.

ÇELİK TEKNE ULUSLARARASI DENİZCİLİK FUARLARI'NDA
26-30 Nisan 2000 tarihleri arasında CNR İstanbul'da yapılan EXPOSHIPPING 2000 Uluslararası Denizcilik Fuarı'na ve Konferansı'na katılan ÇELİK TEKNE her türlü gemi inşaatının üstesinden gelebilecek düzeyde. GALATASARAY HOLDİNG bünyesinde yeralan ÇELİK TEKNE, Ekim ayında Hamburg'da yapılacak denizcilik fuarının akabinde Poseidon'daki fuara da katılmaya hazırlanıyor. Dünyanın dört bir yanına gemi ihracatı yapan ÇELİK TEKNE Türk emeği ve alınterinin eseri olan bu gemiler ile, bayrağımızı Türk karasularında olduğu kadar uluslar arası sularda da gururla dalgalandırmakta.

TÜGİAD YAYINLARINDAN "YENİ GLOBAL GERÇEKLER" KİTABI YAYIMLANDI
TÜGİAD'ın Profesör Dr. Can AKTAN'a hazırlattığı "YENİ GLOBAL GERÇEKLER" 21.yüzyıl için post-modern manifesto adlı kitap yayımlandı.
Değişen dünyanın yeni global gerçeklerinin ve yeni global değerlerinin anlatıldığı kitapta; yeni yüzyılda amacın, bu yeni global gerçekler ve değerlerle "Yeni Türkiye" inşa etmek olduğunu vurguluyor. Çağın gereklerini yerine getirmek ve yeni yüzyılın yeni hedeflerine ulaşmanın pekala mümkün olabileceğinin belirtildiği "Yeni Global Gerçekler" kitabının içeriği ise şöyle; Özgürlük-Demokrasi-Piyasa Ekonomisi-Liberal Demokrasi-Anayasacılık-Sınırlı Devlet-Hukuk-Bilgi-Kalite-Ahlak-Din-Barış ve Hoşgörü-Yaşanabilir Çevre-Değişim ve Liderlik.


MEDYATEXT
Elegans'a mail