DOÇ. DR. SADİ UZUNOĞLU
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi
İstanbul Ticaret Universitesi Member of Faculty


DÖVİZ KURLARI NASIL BELİRLENİYOR?


Kur konusu ekonominin gündemine oturdu, uzunca bir süre de kur tartışılacağa benziyor. Aslında sorunun temelinde bizim bu sistemle daha önce karşılaşmamış olmamız yatıyor. Dalgalı kur sistemi bizim daha önce hiç yaşamadığımız bir sistem.

Bu sistem ciddi bir kur riskinin taşınmasına neden oluyor. Bu nedenle gelişmiş ülkeler kur riskinden korunmak için vadeli piyasalarda varolan forward, futures, options ve swap gibi teknikleri kullanıyorlar. Ayrıca bu ülkelerde döviz piyasası başta olmak üzere tüm finansal piyasaların derin oluşu fiyatların piyasada daha serbestçe oluşmasına neden oluyor.

Türkiye'de ise kurlarda oynaklık oldukça yüksek düzeylerde oluşuyor ve piyasaların sığlığı da fiyatların piyasada serbestçe oluşumu engelleyebiliyor. Bu kaos dolu ortamda da gerek bireysel gerekse kurumsal yatırımcılar kur riski almaya devam ediyor. çünkü Türk halkının geleneksel yapısı "duyumlara" göre hareket etmeyi gerektiriyor. Oysa finansal piyasalarda işlem yapanların risk, likidite ve getiri kavramlarını analiz etmeleri gerekiyor. Biz bunların tamamen dışında "bizde olmaz... işte böyle gider" anlayışı ile hareket ediyoruz. Oysa dalgalı kur sistemlerinde döviz kurlarının tahmini çok kolay bir iş değil. Bu konuda birçok uzman ve akademisyen yıllardır emek harcıyor. Sonuçta da kur riskinden mutlaka korunması gerektiği sonucuna varıyorlar. Gelin bu çalışmalara kısaca bakalım: Dalgalı kur sisteminde kur tahmini o kadar kolay mı? Dalgalı kur sisteminde kurlar nasıl oluşuyor? Merkez Bankası dışındaki faktörler de kur üzerinde etkili mi? Aslında dalgalı kur sistemlerinde kurun tahminini yapmak çok zor. Ancak olması gerekeni hesaplayabilirsiniz. Bu hesaplama Satınalma Gücü Paritesi dediğimiz yaklaşımla yapılıyor. Örneğin, 2002 yılı başında Bir Amerikan Doları bir milyon 430 bin lira civarındaydı. Aynı yıl Türkiye'de enflasyon yüzde 30 gerçekleşirken, Amerikan enflasyonu yüzde 2 oldu. Bu koşullarda 2002 yılı sonunda olması gereken kur nedir dersek, yukarıdaki yönteme göre hesaplandığında bir milyon 822 bin lira civarında olması gerekirdi. Ama yıl sonunda bir milyon 630 bin lira oldu. Bu hesaplamaya çeşitli itirazlar olabilir. Euro, Amerikan Dolarına karşı 2002 yılında yüzde 5.5 değer kazandı diyebilirsiniz. Doğru... O zaman bunun etkisini kaldırın yukarıdaki hesaplama modeline göre bir milyon 700 bin liranın altında olmaması gerekir. Diğer taraftan bir milyon 430 bin liranın da olması gereken kur olup olmadığını da sorgularsınız. Doğrudur... 2002 başındaki kurun daha yukarıda olması gerekirdi... Bizim işimiz burada bunun doğruluğunu tartışmak değil. Sadece dalgalı kur sisteminde kurların oluşumu ile ilgili yaklaşımları analiz etmek. Şimdi gelelim ikincisine... İki para arasındaki nisbi faiz farklılıkları da döviz kurunun belirlenmesinde etkili oluyor. Örneğin Euro'nun faizi yüzde 3.5 ama Amerikan Dolarının faizi yüzde 1.5 ise piyasa oyuncuları burada devreye giriyor. Amerikan dolarını yüzde 1.5'dan borçlanan yatırımcı borçlandığı doları Euro'ya çevirip yüzde 3.5 faiz getiri elde etmek için girişimde bulunuyor. Dolar satıcılı, Euro alıcılı olduğu için de Euro Amerikan dolarına karşı değer kazanabiliyor... Döviz kurlarının oluşumundaki diğer ekonomik faktörler ise ülkelerin ekonomik performansları ile ilgili... Büyüme, İşsizlik Oranı, Vergiler, İhracat ve İthalat dahil Ödemeler Dengesi'ndeki gelişmeler, Kamu Borçları, Kamu açıkları ve bu açıkların sürdürebilirliği gibi birçok ekonomik faktör bir ülke parasının değerinin belirlenmesinde etkili oluyor... Dalgalı kur sisteminde döviz kurunun oluşumu ile ilgili saydığımız üç ekonomik faktörün yanı sıra; politik yapı ve toplumsal davranışlar gibi birçok ekonomi dışı faktör de döviz kurunu etkiliyor. Şimdi oturup doların Türk Lirası karşısında değer yitirmesini (evet yanlış okumadınız..!) değerlendirin. Gerçekten bugün piyasada oluşan bu kurlar ne kadar gerçekçi? Bu kadar kaos dolu bir sistemde kur riskinden korunmadan kur riski alınır mı?



HOW ARE FOREIGN EXCHANGE RATES DETERMINED?


The floating exchange rate regime is a novel system for Turkey. Developed countries use techniques such as forward, futures, options and swap in order to protect themselves from the significant exchange risk this system creates. The fact that all financial markets, especially the foreign exchange market, in these countries are deep facilitates the formation of prices in the market. On the other hand, the exchange rates in Turkey fluctuate quite a lot and the shallowness of the Turkish market prevents the free formation of prices. Therefore, both corporate and individual investors continue to undertake exchange risks in this chaotic environment. It is in fact quite difficult to forecast the exchange rate in a system with a floating exchange rate. You can only calculate what the rate should be by using the Purchasing Power Parity. The relative differences in the interest rates of two currencies have an impact on the exchange rates. Economic factors such a growth rates, unemployment rates, taxes, exports and imports, the balance of payments, public debt, public deficit and its sustainability all affect the exchange rate of a currency. Many non-economic factors such as the political structure and the social behavior in a country also impact the exchange rates.



# # # # # # # #