MAVİ YOL Dr. Can Fuat GÜRLESEL
Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı
YAKIN TARİHİN ÖNEMLİ TANIĞI OLARAK TÜGİAD
 
1986 yılında kurulan Türkiye Genç İşadamları Derneği yakın tarihimizin hem önemli bir sivil toplum örgütü hem de önemli bir tanığıdır. Dünya ve Türkiye 1980 yılından itibaren tarihi bir sürecin içine girmiştir. Her alanda çok hızlı bir gelişme ve değişim ile birlikte endişe yaratan sorunlar da birlikte yaşanmaktadır.
Yirminci yüzyıldan yirmibirinci yüzyıla geçerken sanki Dünya vites artırmış gibi görünmektedir. Küreselleşme ve ekonomide liberal politikaların benimsenmesi ile girişimcilik yeni bir ivme kazanmıştır. Küreselleşmeyi hızlandıran iletişim ve bilişim teknolojileri ile girişimciler piyasalardaki serbestleşmenin de izin vermesiyle küresel oyuncular haline gelmeye başlamıştır. Türkiye 1980’li yılların başında dünyada başlayan bu değişim rüzgarını iyi yakalamış, ortaya çıkan küreselleşme eğilimine dışa açılma politikası ile eşlik etmiştir.
Türkiye Genç İşadamları Derneği 1986 yılında Türkiye’nin genç iş insanları ve girişimcileri tarafından bu koşullar içinde kurulmuştur. Misyonu; Türkiye’nin genç iş dünyası ile girişimcilerini temsil etmek ve onları küresel rekabet oyununa hazırlamak olmuştur. TÜGİAD bu misyonunu son 30 yıldır başarılı şekilde hayata geçirirken aynı zamanda önemli bir okula dönüşmüştür.
1986 yılındaki kuruluşundan itibaren izlediğim, 1990 yılında üyesi olduğum, bir dönem yönetim kurulu üyeliği yaptığım ve sonrasında uzun yıllardır danışmanlığını sürdürdüğüm TÜGİAD okulunun mezunu ve ailesinin bir parçası olmaktan gurur duymaktayım.
TÜGİAD bu 30 yıl içinde misyonu gereği genç iş dünyasının talep ve önerilerini taşımak için Hükümetler ve bürokrasi ile sürekli ilişki içinde olmuştur. Ancak hiçbir zaman politize olmamış, kendinden sonra kurulan ve varlığını politik yakınlıklara dayandıran iş örgütlerine benzememiş ve gerçek bir sivil toplum örgütü olmanın örneğini sergilemiştir.
Türkiye Genç İşadamları Derneği’nin 30 yılda hayata geçirdiği işler, misyonu ve varlığı gereği yapması gerekenlerdir ve bu TÜGİAD Elegans dergisinin özel sayısının tamamına dahi sığamayacak kadar çoktur. Ancak bence en önemli işlevi son 30 yılda bağımsız ve gerçek bir sivil toplum örgütü olmanın az sayıdaki örneklerinden birini göstermesi olmuştur.
TÜGİAD’ın yaptıkları ayrı yazıların konusudur, ama TÜGİAD geçen 30 yılda yaşanan gelişmelerin de yakın tanığı olmuş ve önemli bir kurumsal hafıza biriktirmiştir.
30 yıllık sivil toplum tecrübesi ve yakın tarihe tanıklığın birikimi Türkiye’nin demokratikleşmesi ve sivilleşmesi açısında da büyük bir kazanımdır. TÜGİAD, bu tecrübe ve birikimini iş dünyasının yeni nesillerine aktararak önemli ve ayrı bir katkıyı daha sağlamaktadır.
Son 30 yıl içinde dünyada ve Türkiye’de çok önemli gelişmeler ve olaylar yaşanmıştır. Dünya ekonomisi birkaç kez küresel krize girmiş, önemli bölgesel savaşlar ile küresel ölçekte terör olayları gerçekleşmiştir. Demokratikleşme, sivilleşme ve bireyin hakimiyeti ağırlık kazanmıştır.
Türkiye’de de birkaç kez ekonomik ve siyasi krizler, post modern darbeler, terör olayları ve hızlı bir kentleşme ortaya çıkmıştır.
Dünya’da ve Türkiye’de böylesine hızlı yaşanan gelişmelerin ve değişimin olduğu bir ortamda kurumsal olarak başlangıç misyonu ile yaşamını sürdürebilmek pek de kolay değildir. 1980’li yılların büyük şirketleri ve önemli markalarının bir bölümü bugün hayatta değildir. Hatta Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Çekoslovakya ve sayısı artırılabilecek ülkeler bugün yoktur.

Böylesine bir ortamda TÜGİAD, 30 yıl boyunca varlığını sürdürme başarısını göstermiştir. Bu başarıda en önemli unsur değişimi yakalamak ve ona ayak uydurmak olmuştur. Genç iş dünyasının yenilikçi ve dinamik yapısı bu başarıyı sağlamıştır. TÜGİAD dünyalı olmanın bilinci ile hareket etmiştir.
Bir başka övgüyü hak eden ise 30 yıldır yayın hayatında olan TÜGİAD Elegans dergisidir. Okur sayısının düşük olduğu Türkiye’de, medyanın hızla değiştiği ve dijital ortama taşındığı bir küresel rekabet ortamında TÜGİAD Elegans dergisi, yayın çizgisini ve güncel içeriğini koruyarak önemli bir başarı göstermiştir. TÜGİAD Elegans dergisinin 30 yıllık birikimi Türkiye’nin yakın tarihi için de adeta bir ansiklopedi zenginliğine ulaşmıştır.
TÜGİAD bugünden sonra nice 30 yıllara yelken açmaktadır. Yeni yaşlarında TÜGİAD’a naçizane önerilerimiz olacaktır. TÜGİAD öncelikle dünyalı olmayı sürdürmelidir. İçine kapanmanın ve herkesi düşman görmenin kimseye faydası olmayacaktır. Dünyanın ve Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretmeye devam etmelidir. Genç iş dünyası ile hızlı değişimi yakından izlemeli ve Türkiye’nin dönüşümüne katkı sağlamayı sürdürmelidir.