SEBASTIÁN BRUGO MARCÓ

Arjantin Ve Türkiye Arasındaki Değiş Tokuş Gerçek Potansiyelinin Çok Gerisinde, Dolayısıyla Burada Geliştirilebilecek Bir Boşluk Var
 
Lütfen kendinizi tanıtır mısınız? Türkiye’ye ne zaman geldiniz?

Ocak 2001’de Arjantin Büyükelçisi olarak Ankara’ya geldim. Diplomatik kariyerime 1973-1979 yılları arasında Ankara’da başlamıştım, böylelikle ülkenin bugünkü durumunu otuz yıl öncesiyle kıyaslayabiliyorum. Bir ülkede bugünün sorularını anlayabilmek için birkaç onyıl geriye bakabilmek çok faydalıdır.

Ankara’daki görevimden sonra, iki sene Buesnos Aires’de Dış İşleri Bakanlığı’nda çalıştım. 1981’de El Salvador’a gittim, iki sene sonra Paris Konsolosluğumuza atandım. 1987’de Buenos Aires’e geri döndüm, beş yıl boyunca burada çalıştım. Daha sonra Başkonsolos olarak Madrid’e gittim, burada beş yıl kaldıktan sonra Ankara’ya atanana kadar Buenos Aires’teki eski görevimdeydim.

Ben üniversitede hukuk eğitimi aldım daha sonra Uluslararası İlişkiler konusunda yüksek lisans yaptım. Uluslararası hukuk konusundaki doktoramı tamamlayamadım. Ancak bu konuda eğitmenlik yaptım ve Diplomatik Hukuk alanında profesör oldum. Aslında, akademik hayattan çok zevk aldım, çünkü sizi güncel ve gerçeğe yakın tutuyor.

Arjantin’in şu andaki ekonomik durumu nedir? Türkiye ile karşılaştırabilir misiniz?

Bilindiği gibi Arjantin dört yıl süren durgunluğun ardından 2001 yılında çok önemli ekonomik ve finansal krizler yaşadı. Bunların sonucunda da çok derin bir sosyal kriz oluştu. Şu an için herşey mükemmel diyemeyiz ancak iyimser olmak için nedenlerimiz var. Son dört yılda Arjantin ekonomisi 8% büyüyerek sadece krizden çıkmadı, aynı zamanda kalıcı sürdürülebilir bir büyüme yolunda ilerliyor. Ayrıca, bu dört yılı güçlü pozitif bir ticari denge ve cari hesap ile kapattık. Çünkü dış ticaretteki gelişme büyümeye yardımcı bir etken oldu. Arjantin’de 2005 yılında ihracat büyüme %16 büyüdü. Bu büyüme verimlilikteki büyümeden kaynaklanıyor. İhracat ekonomik büyümenin yüzde ikisini oluşturuyor. Ancak dış ticaret sadece ihracat demek değil. Ekonomideki büyümeyi sürdürmek istiyorsak ticaret fazlamızı sabit tutarak ithalatımızı da arttırmamız gerekiyor.

Arjantin ve Türkiye ekonomilerini karşılaştırmak uzman olmayan biri için zor. Birkaç sene önce çoğunluğun yorumu paralel oldukları yönündeydi çünkü o zamanlar aynı zorlukları yaşıyorduk. Ancak krizden çıkış yöntemleri farklı oldu. İllaki tarım sektörünün iki ülke için de önemli rol oynadığını söyleyebiliriz. Ayrıca, Türkiye sağlam bir endüstriye sahip ve Avrupa Birliği ile uyumu arttıkça Türkiye’deki endüstriyel ürünler için kapılar açılıyor.

Türkiye ve Arjantin arasındaki ekonomik ilişki nasıl?

Arjantin için herzaman karlı olmuş olan karşılıklı ticaretin biraz dikkate ihtiyacı var. İki ülkedeki krizler süresince karşılıklı ticarette ciddi şekilde etkilendi ve düşüş gösterdi. 2005 yılının ilk dokuz ayında Türkiye’nin Arjantin’e ihracatı artarak 27 milyon dolara ulaştı. Bu rakamın bu sene 35–40 milyon dolara ulaşmasını bekliyoruz.

Bu ticarete konu olan malların çeşitliliği az olduğundan ürün çeşidini ve miktarlarını arttırmamız gerektiğini düşünüyorum. Kesin olan şu ki; Arjantin ve Türkiye arasındaki değiş tokuş gerçek potansiyelinin çok gerisinde, biz burada oluşan boşluğu geliştirmeye çalışıyoruz.

İki ülke arasındaki ilişki ile ilgili söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?

İlk olarak iki ülke arasında yüzyıldır süren, 1910 yılında İstanbul ve Buenos Aires’te açılan Konsolosluklar ile başlayan kusursuz politik ilişkiye değinmek istiyorum. Bu sene için Ortak Turizm ve Ekonomi Komisyonlarını hazırlıyoruz. Ayrıca yine bu sene içinde Türkiye Dışişleri Bakanı ve Türk iş adamlarından bir ziyaret bekleniyor. Bunların yanı sıra kültürel aktiviteler arasından özellikle yıl boyunca İstanbul’da gerçekleşecek Tango gösterilerini ve çeşitli festivallerde gösterilecek Arjantin filmelerini belirtmek istiyorum.

Ayrıca İstanbul’da Aykut EKEN başkanlığında gerçekleşecek Latin Amerika ve Karayip festivalini heyecanla bekliyoruz.