Barış AYDIN TÜGİAD Ankara Şube Başkanı

TÜGİAD ANKARA ÖZEL DOSYASI
 


TÜGİAD’lı olmak büyük ayrıcalıktır. TÜGİAD yıla damgasını vuracak...

Ankara’da kısa zamanda hızla büyüyen Barışkent Gayrimenkul’den sonra kurduğu BA Grup şirketiyle Ankara iş dünyasında yıldızı parlayan, sosyal sorumluluk projeleriyle 7’den 70’e tüm Ankaralıların sevgisini kazanan, son olarak TÜGİAD Ankara Şube Başkanlığı koltuğuna oturarak Ankara ekonomisinin dümenini tutan Barış AYDIN’la geçmişinden bugününe, iş hayatından TÜGİAD’ın önümüzdeki dönem projelerine kadar çok keyifli bir söyleşi yaptık. Bilişim Vadisi ve Expo gibi uluslararası dev organizasyonları Ankara’ya taşımaya kararlı genç işadamı, liderlik sırlarını ve ankara için yapmak istediklerini tüm samimiyetiyle bizimle paylaştı.
 
Son 16 yılda istikrarlı bir büyüme sergileyerek başkentin en önemli gayrımenkul firmaları arasına girdikten sonra geçen yıl kurduğunuz BA Grup şirketiyle de inşaat sektörüne adım attınız. Son olarak da TÜGİAD Ankara Şube Başkanı oldunuz. Sizi cemiyet davetlerinde de, sosyal sorumluluk projelerinde de sıkça görüyoruz. Yüksek tempolu ve hareketli bir hayatınız var. Enerjinizin sırrını paylaşır mısınız?
İş hayatım artık eskisinden de yoğun. TÜGİAD Ankara Şube Başkanı olduktan sonra sorumluluklarım da çoğaldı. Sadece kendi işlerimi değil, Ankara iş dünyasını da yakından takip ediyorum. Ankara için yapılacak çok iş var ve ben de kendimi bu geminin kaptanı tayin ettim. Gerçekleştirmek istediğim projelerimden besleniyorum. Ticaretin yanı sıra, bu yıl farklı olarak TÜGİAD için yenilikçi projeler, sosyal sorumluluk kampanyaları, organizasyonlarla da ilgileniyorum. Gelecekte iş dünyasının kalbi Ankara’da atacak diyorsak buranın nabzını iyi tutmak gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden Ankara’ya dikkat çekecek hangi proje varsa orada ben de olacağım. TÜGİAD’lı olmak büyük bir ayrıcalık. Bu yıla TÜGİAD damgasını vuracak.

Gayrimenkul sektörüne kattığınız yeniliklerin yanı sıra ticari zekânız, yardımseverliği, alçakgönüllülüğünüz ve imza attığınız başarılı projeleriniz Ankara’da sıkça konuşulur hale geldi. İsminiz de firmanız gibi artık bir marka. Bunu nasıl başardınız?
Ticaret hayatı zor ve keskin dönemeçlerle dolu. Bu kadar tehlikeli ve riskli bir yolda kazanılan başarıları pek çok faktörle açıklamak mümkün. Dürüst olmak, planlı bir iş yaşamı, öngörü sahibi olmak ve hepsinden önemlisi ailenin size verdiği değerleri muhafaza edebilmek… Babamın bana verdiği dürüstlük şiarıyla büyüdüm. Aynı zamanda rol modelim de olan babam; ailesine bağlı, çalışkan, dürüst ve savaşçı ruhlu bir insandır. Ben de yaşantım boyunca babamın gururla taşıdığı tüm bu değerli ilkeleri korumaya çalıştım. Bu kadar kısa sürede yükselmek ve mevki sahibi olmanın kendine göre mutlaka sıkıntıları var. Tevazunuzu kaybetmezseniz ve kazandığınızı paylaşırsanız tüm makam ve mevkiler kendiliğinden size kucak açar. Ben de hayatımın sonuna kadar babamın izinden gideceğim. Barış AYDIN isminin ön plana çıktığı bir ticari yaşamı değil; çalışanlarımla oluşturduğumuz sinerjiyle biçimlenen ve takım ruhuyla varlığını sürdüren bir kurum olma misyonuyla hareket etmeyi tercih ediyorum. Biz Barışkent Gayrimenkul Projeleri Yatırım Yönetimi firmasını; ülkenin en ücra kentlerine dahi yüksek kalitede hizmet veren ve gayrimenkul yatırımlarının sürekliliğini sağlayan bir forma dönüştürmek için var gücümüzle çalışıyoruz. BA grup markasıyla inşaat sektörüne de adım attık, önümüzdeki süreçte kurumsallaşma yolculuğumuzun hız kesmeden devam edeceğini düşünüyoruz.

Bu kadar parlak bir iş yaşamının arkasında kat edilmesi gereken mesafeler mutlaka vardır. Geçmişinizden biraz bahseder misiniz?
Tabi ki buralara kolay gelmedim. İş yaptığım yaşıtlarım gibi gelir düzeyi yüksek bir ailede büyümedim. Kolejlerde ya da o dönemde yurtdışında okuma imkanım olmadı. İş kurarken büyük bir sermayem de yoktu. Orta halli, çok çocuklu bir ailede büyüdüm. Çocukluğumdan beri farklı sektörlerde çalıştım, ticaretin içinde yetiştim. Satış personeli olarak gayrimenkul sektörüne adım atmam benim için büyük bir dönüm noktası oldu. Başarılı bir iş hayatından sonra kendi firmamı, yani Barışkent Gayrimenkul’ü kurdum. Doğru projelerin ve büyüklerimden miras kalan dürüstlük ilkesinin ışığında bugünlere geldim. Bu arada işlerimin yoğunluğuna karşın, üniversite hayalimi de gerçekleştirme fırsatı bulduğum için mutluyum. İşletme mezuniyetinin ardından, şu an aynı bölümde yüksek lisansa başladım. Kişinin, kendini geliştirdiği sürece var olabileceğini, fark yaratabileceğini düşünüyorum. Barışkent Gayrimenkul’ün yanı sıra, geçtiğimiz yıl kurduğum BA Grup’la da inşaat sektörüne adım attık. Ankara’da artık gayrımenkulün yanısıra büyük inşaat projelerini de gerçekleştireceğiz. Bu yıl TÜGİAD Ankara Şube Başkanı oldum. Artık sadece kendi işlerimle değil, Ankara’yı ve Ankara ekonomisini ilgilendiren herşeyle yakından ilgiliyim. Siyaset gibi ekonomi ve finansın kalbinin de Ankara’da atması için yeni dönemde hep birliktye çalışacağız.

Yeni kurduğunuz BA Grup’tan bahsedersek, bu yıl Ankara’da gayrımenkul piyasası ile ilgili neler olacak?
Biz sadece gayrımenkul şirketi değil, gayrımenkul yönetimi yatırım şirketiyiz. Dolayısıyla Ankara’da gayrımenkul piyasasının büyük kısmına yön veriyoruz. Uygun arsayı bulup fizibilite çalışması yapmaktan; planlamaya, mimariye, kiralama hizmetine ve proje yönetimine dek tüm süreçlerde aktif rol alıyoruz. Müşterilerimizin konut, arsa, bina gibi ihtiyaçlarının en kısa sürede ve efektif şekilde karşılanması misyonunu üstlendik. Bunun yanı sıra; müşterilerimize sunduğumuz portföyde yer alan tüm gayrimenkullerin satış-kiralama işlemleri sırasında yaşanabilecek, her tür hukuki sorunun çözümünde de uzman hukuk danışmanları aracılığıyla destek veriyoruz. Gayrimenkulün yatırım amaçlı tercih edilmesi durumunda da yine uzman gayrimenkul danışmanlarının tecrübelerinden yararlanma olanağı sunuyoruz.
Ankara’da gayrımenkulün yönü değişti. Gayrımenkul artık çok önemli bir yatırım aracı ve Ankaralılar’ın hemen hemen hepsinin az ya da çok gelir getirebilecek en az bir gayrımenkulü var. Dolayısıyla danışmanlığa da büyük ihtiyaç var. Önümüzdeki yıllarda Ankara ekonomisini gayrımenkul piyasası döndürecek. Tüm yatırımlar gayrımenkule aktarılacak.

BA Grup olarak Ankara ile ilgili projelerinizden bahsettiniz. Ankara’yı önümüzdeki yıllarda neler bekliyor?
Barışkent ve BA Grup markasını yaratırken belli bir stratejik plan doğrultusunda hareket ettik; çünkü “rotasını bilmeyen bir gemiye hiçbir rüzgârın yardım edemeyeceğini” düşünüyoruz. Sektörde faaliyet gösteren büyük şirketlerin markalaşma sürecini inceledik. Kalite, güven ve koşulsuz müşteri memnuniyeti olarak listelediğimiz marka öz değerlerimizi oluşturduk. “sözleriniz yalansa hiçbir şeyin önemi yoktur, eğer sözleriniz doğruysa da hiçbir şeyin önemi yoktur.” Biz ne olursa olsun dürüst olmayı seçtik. Barışkent de, BA Grup da güven ve dürüstlük üzerine inşa edilmiş markalardır. Tabi, markamızla, kurumsal değerlerimizle, ekibimizle, ciromuzla birlikte hedeflerimiz ve yatırımlarımız da büyüdü. Dünyayı takip ediyor, dünya genelinde kabul görmeyi hedefliyoruz. Bunun için başta kurumsallaşma olmak üzere pek çok alanda çalışmalar yürütüyoruz. Ekibimize kendi alanlarında yetkin kişileri dahil ederek daha da güçlendik. Personelimiz için alternatif eğitim programları planlıyoruz. Gelecekten umutluyuz, özellikle Ankara için uygulamayı düşündüğümüz geniş kapsamlı projelerimiz var. Ankara’nın başkent olma kimliğine yaraşır bir şehir olması yönünde çalışmalar yürütmeyi sürdürüyoruz. Ankara gayrımenkul açısından yabancıların da gözünü diktiği bir pazar. İyi kullanılırsa Ankara’yı marka şehir haline getirmemiz çok yakın. Bir şeyin altını iyice çizmek istiyorum, bu kent beni okuttu, büyüttü beni iş sahibi yaptı. Şimdi ona vefa borcunu ödeme sırası bende. Bu konuda yaptığım ve yapacağım tüm çalışmaların altında bu var.

Türkiye’nin en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Ankara Şube Başkanı oldunuz. TÜGİAD’a farklı sektörlerden çok sayıda kuruluş var. Bu dönem TÜGİAD nasıl çalışmalarla karşımıza çıkacak?
TÜGİAD etkin ancak kendi içinde başarılı bir yapıydı. Yeni dönemde tabiri caizse TÜGİAD’ı halka açacağız. TÜGİAD artık sadece işadamlarının birbirlerine destek verdiği bir iş platformunun ötesinde sokağının sorunlarına da çözüm üreten aktif bir STK olacak. Bana göre sivil toplum; insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapabilmesidir. Biz de bu sinerjiyi yaratacak ekonomik güce ve fiziki çevreye sahibiz. Bundan yararlanacağız. Bu yıl başkanlık koltuğuna otururken 100’e yakın projeyi gündeme getirmiştik. Bunları bir bir hayata geçirmek en büyük isteğim. Tüm plan ve programımızı önümüzdeki 10 yıla göre yaptık. İşsizliğe yönelik ‘yerli malına bak, işsize umut ışığı yak” projemizi gerçekleştirdik ve büyük yankı uyandırdı. Sokak çocuklarına yönelik bm destekli ‘eve dönüş’ projemizi de çok yakında paylaşacağız. Seçimler öncesinde Ankara’nın tüm ilçelerinin bölgesel sorunlarını gündeme getireceğimiz ‘ilçemle şehirim’ kampanyasıyla da ilçelerimizde sesini duyurmaya olanak bulamamış vatandaşlarımızın sorunlarına hep birlikte çözüm üreteceğiz. Bunun yanı sıra TÜGİAD yeni dönemde ilerlemeci vizyonunu sürdüren, dünyaya açılan, uluslararası arenada ağırlığı hissedilen ve üyelerinin gelişimiyle yakından ilgilenen çok daha prestijli bir organizasyon olacak. Uluslararası kuruluşlarla yapacağımız işbirlikleri ile TÜGİAD’ı ve Ankara’yı global platforma taşıyacağız. Bilgi teknolojileri ile dünyanın öbür ucunda olan ekonomik, sosyal ve siyasal her değişimi buradan takip edeceğiz ve dünyayı yakalayacağız. TÜGİAD üyesi iş adamlarımızın sektörel sorunlarını masaya yatırarak ortak akılla çözüm yolları üreteceğiz. Başkanlık koltuğuna oturur oturmaz bu konuyla ilgili Ankara’da ekonomik faaliyetleri içeren bir sektör raporu hazırlatmıştık. Bu raporu her 6 ayda bir güncelleyerek üyelerimizin iş durumlarını kontrol altında tutacağız. Bu dönem olası kriz dönemlerine karşı pozisyon alma ve firmalarımızın krizden etkilenmemesi için “TÜGİAD kriz eylem planları” da hazırlayacağız. Ankara ekonomisinin zarara uğramaması için çıktığımız yola ivme kazandırarak devam edeceğiz.

Expo ve Bilişim Vadisi ile ilgili yaptığınız açıklamalarla gündeme geldiniz. Ankara’yı dünya markası haline getirmeye kararlısınız. Bu dev organizasyonlar için bundan sonra neler yapılacak?
Erzurum kış olimpiyatlarında sayın Başbakan ile görüşme ve Ankara ile ilgili yapmak istediklerimizi dile getirme fırsatı buldum. Bilişim Vadisi ve Expo’nun neden Ankara’da gerçekleşmesi gerektiğini kendisine anlattım. O da Ankara’da dev organizasyonların gerçekleşmesi konusuna kendisinin de destek verdiğini söyledi. Daha sonra TÜGİAD olarak kendisini de ziyaret ettiğimizde bu konuları yeniden gündeme getirdik. Ankara’ya büyük gelir getirecek, Ankaralılar’ın refahını yükseltecek her türlü projenin sonuna kadar takipçisiyiz. Ankara’yı dünyada önemli bir marka kent haline getirmeye söz verdik, getireceğiz. Ankara’dan İstanbul’a gerçekleşecek olan finans göçü kaybının böyle dev projelerle takviye edilmesi şart. Bu konuda da Ankara’da gerçekleştirmek istediğimiz dev projelerin sonuna kadar arkasında olacağız.