GENÇ DÜŞÜNCE Ayşen LAÇİNEL
İnsan Kaynakları Danışmanı
Krizden çıkış köprüsündeyken şirket yönetimi
 
Herhangi bir işyeri hakkında konuşurken; `kurumsal` veya `kurumsal değil ` ya da `kurumsallaşma yolunda` nitelemeleri kullanılmakta.

Ne demek ki kurumsallık?

En yalın anlamda biz hangi şirketlere kurumsal deriz ve neden bu istenir?

Bir işin varoluş amacı vardır. O faaliyet alanında varolmuştur.

Bu faaliyetleri bir hedefe ulaşmak için yapılan hedef vizyonudur.

Bu hedefi nasıl, hangi metodlar ve hangi yollarla yapacağı belirlenir. Bu da misyonudur.

O kurumun hedeflerini gerçekleştirmek üzere görev alanların sahip olması istenen ortak özellikler vardır. Bu da değerlerdir.

Ortak değerlerdeki çalışan ve yöneticilerin biraraya geldikleri takımlar daha hızlı ve etkin iletişim kurar daha çabuk ve yüksek performansta hedefe ulaşırlar. O sebeple ortak değerlerdeki çalışanların birarada olması önemlidir.

Bütün bunlarla birlikte bir şirketin amacına nasıl hangi temel farklılıklar ve bakış açısıyla gideceği de belirlenmeli ve misyon, takım sonra kurulmalıdır. Bu da stratejidir.

Önceden belirlenen amaca ulaşmak için tutulan yol olarak tanımlanabilir strateji.

İşte kurumsal olmuş veya gerçekten kurumsallaşması istenen iş yerleri sıraladığımız temel adımları ciddiye alır.

Patronajın kendisi bu vizyonu belirleyecek, stratejiyi hazırlayacak,vizyona kilitlenerek stratejiyi gerçekleştircecek ve enerji verecek insan kaynağı yaratacaksa ve liderlik edecekse; takım kaptanı `O` dur.

Ama hem patronluk hem CEO`luk yapacak ve ayrıca bir CEO ve İcra Kurulu oluşturacak ve CEO`ya da İcra Kuruluna da neyi nasıl yapacağını söyleyecekse zaten orada sadece patronaj var demektir.

Sözde CEO`lar ve sözde İcra Kurulları ile uzun vadede başarı beklemek ne kadar gerçekçidir?

Patronlara ve onların şirketlerine en büyük zararı; koltuk korkusuyla patronun her dediğine yanlış da olsa eksik de olsa ``evet efendim, çok doğru hemen dediğiniz gibi yapalım`` diyen genel müdürler ve yöneticiler zarar verir.

Oysa ki patronajın yönetim kuruluna gerçekten ihtiyacı yok mudur?

Neden profesyoneller katılır yönetime? Sadece olsun ve benim dediğimi yapsın diye mi?

Maalesef çok başarılı yerlere gelmiş olan markalarda bile patronaj stratejisiz her hafta değişen vizyonlar ve özel kalem gibi çalışan yöneticilerle geleceğini planlamaya çalışıyor.

Ciddi değer yaratan şirketlerin gerçekten vizyonlarını belirlemesi, kısa, orta, uzun vadeli vizyonlarla; strtejisi belirlenmiş ve üzerinde anlaşılmış yol haritası ile çalışması, takımı bu vizyona ve stratejiye göre kurması, patronajdan onay alıp her kademede ve süreç nasıl gittiği ile ilgili patronaja bilgi vermesi, görüş sorması; ancak yola çıkıldıktan sonra patronajın icraatın içine girmemesi sözünü tutması çok çok önemlidir.
Umarım şu an için iyi olan markalar, bilinen iş yerleri bu gerçeklerin farkına varır ve geleceğin parlayan yıldızları olurlar.