Alper SERTEPE

Nissan’ın Bursa’daki kalesi: Sertepe Otomotiv
 
Farkındalık yaratan tasarımlarıyla Nissan’ı Bursalılarla buluşturan Sertepe Otomotiv’in sahibi Alper Sertepe, ailesinden aldığı çalışma disiplini, girişimci ruhu ile inşaat ve tekstil sektörlerinde de başarılı projelere imza atıyor.
 
Bize kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Aslen Rize Derepazarlı’yım. 1972 yılında ‹stanbul’da dünyaya geldim. Evli ve iki çocuk babasıyım. TÜG‹AD Bursa fiubesi üyesi olup, son dönemde yönetim kurulunda yer alıyorum.

‹ş yaşamınız nasıl başladı?
‹ş hayatına çok erken yaşlarda başladım diyebilirim. Babamın 1983 yılında kurduğu şirket, devlet müteahhitliği ile ilgili çalışmalar yapıyordu. Ailenin büyük çocuğu olarak okuldan kalan zamanımı şirketin ofisinde veya şantiyede geçiriyordum.

Otomotiv sektörüne ne zaman geçtiniz?
1993 yılında otomotiv perakende ve servis hizmetleri işine girmeye karar verdik. O yıllarda en çok satan ithal araba ünvanını kazanmış Lada’nın bayiliğini aldık. Fakat 5 Nisan 1994 krizinden etkilendik. Kriz Lada markasına çok kan kaybettirdi, döviz kurlarında yaşanan aşırı artış nedeni ile işimizi yapamaz hale geldik. Ancak bu noktada ilginç bir formül geliştirdik. Elimizde kalan Lada araçlarını tekrar Rusya’ya sattık.

Nissan bayiliğini kaç yılında aldınız?
1994 yılında Nissan ile anlaşma yaptık. Böylelikle yeni bir marka ile yeni bir döneme başlamış olduk. O günden bugüne yaşadığımız tüm krizleri de aşmayı başardık. 2002yılında Citroen satış ve satış sonrası hizmetleri de bünyemize dahil oldu.

Pazar payınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ülkemizde toplam otomobil pazarında Nissan %2,2 pazar payına sahip. Biz Sertepe Otomotiv olarak Nissan‘ın satış hacmi içinde %4 pazar payına sahibiz. Yani bu yıl 12 bin adet araç satışı gerçekleştirmeyi planlayan Nissan için bize düşen pay,500 / 550 adet arasında. Satış hacmimizin bu adetler civarında gerçekleşeceğini öngörmekteyiz.

Otomotiv sektöründe sizin tüketicilerle buluştuğunuz son trendler neler?
Son yılların sektörümüzdeki en büyük trendi tabii ki Croossover, tam açılımıyla 4x4 görünümüne sahip bir araçla spor bir otomobilin birleşimi olan Nissan Qashqaı. Pazara ilk çıktığı yıldan itibaren gündemden hiç inmedi. Diğer markaların da Qashqaı‘den sonra pazara sunduğu modellerine öncülük yapan aracımız büyük bir ilgi görüyor. Bir binek otomobil fiyatına ve vergi avantajına sahip olan araç, kullanıcılarına SUV bir araç sürüş keyfi ve düşük maliyetler sunuyor. Bu yıl satışına başladığımız Qashqaı+2 ile kalabalık aileleri de Nissan`ın çekim merkezine aldık.

Ekim ayı sonu itibariyle satışa sunulacak Nissan JUKE ise ``Qashqai`nin kardeşi`` olarak nitelendirilen, Crossover yolculuğumuzda yeni bir araç. Qashqaı kadar başarı ve ilgi göreceğini şimdiden hissediyoruz.

Ayrıca satışına başladığımız Yeni Nissan X-trail, yine bu Ekim sonu ülkemizde olacak. Tamamen yenilenenMicra ve önümüzdeki aylarda pazara sunulacak olan Dizel Nissan Murano ise markanın yeni yüzleri olacak.

Otomotiv tutkunlarına hangi ayrıcalıkları sunuyorsunuz?
Nissan markasının otomobil tutkunlarına sunduğu en önemli unsurun yüksek teknoloji, kullanım keyfi olduğunu düşünüyorum. Nissan, tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamanın ötesine geçerek, beklentiler üzerinde çalışmaya başladı. Tasarım konusunda cesur, yaratıcı ve farkındalık yaratan bir anlayış tercih edildi. Nissan`ın tasarımları, alışılagelmiş otomobil anlayışının çok daha dışına çıkarak tüketiciyle bire bir ilişki kurabilen araçlar yaratmaya yöneldi. Burada ulaşılmak istenen nokta, sürücüye "Benim otomobilim" dedirtecek güçlü ve karakteristik tasarımlar yaratmak ve bu alanda kendi standartlarını belirlemek... Modellere yansıyan bu tasarım felsefesi elbette ki kendine has hayran kitleleri oluşturuyor. Nissan`ın farklı müşteri profillerine seslenen Micra, Note, Qashqai, Juke, X-Trail ve Navara gibi araçları; yeni, cesur ve akıl dolu tasarımlarıyla ne istediğini bilen kişiler tarafından çok geçmeden hak ettikleri ilgiyi gördüler.

2010 yılı sektörünüz ve sizin için nasıl geçiyor?
Tüm tahmin ve beklentilerin aksine olumlu ve büyüyen bir pazar sözkonusu. Henüz yılın bitimine 3 ay varken, 2009 yılı toplam satışına ulaşan adetler ve cirolar herkes için memnuniyet verici. Ülkemizde ekonomik anlamda piyasaların ve kişisel güven eğiliminin düzeldiğini hissetmek hepimizin arzuladığı bir durum.
Rakamlara baktığımızda, 2009 yılı toplam yerli ve ithal otomobil satışı 557.126 adet iken bu yıl ilk 9 ay satışlarının 465.178 adet olduğunu görüyoruz. Yani Ağustos 2010 itibariyle pazardayaklaşık %19 `luk bir artış sözkonusu. Nissan markası olarak bizler de yükselen bu ivme doğrultusunda satış hacmimizi arttırmış bulunmaktayız. Yeni modellerimizle birlikte yılın son aylarında rekabetin iyice kızışacağını ve satış hacminin yükseleceğini öngörüyoruz.

Hedef kitleye ulaşmak için hangi argümanları kullanıyorsunuz. Pazarlama araçlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ağırlıklı olarak yazılı, görsel basın ve doğrudanmesaj yöntemlerini kullanıyoruz. Bunun yanı sıra tanıtıcı broşürler tüm bölgemize düzenli olarak dağıtılıyor. Ayrıca yıl içerisinde AVM`lerde araç tanıtımı yapmak, test sürüşü günleri gerçekleştirmek, kokteyl ve brunchlarla da planlı bir çerçevede müşterilerimizle direk temasa geçtiğimiz organizasyonlar gerçekleştirmek diğer pazarlama aktivitelerimiz arasında yer alıyor.

Kullanım kolaylığı, üstün teknoloji ve benzersiz sürüş keyfisağlayan tüm modellerimizi hedef kitlemize ulaştırmak için, tanıtım araçlarının tümünden maksimum düzeyde yararlanmaya çalışıyoruz.

Diğer faaliyet alanlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
2003 yılından bu yana ev tekstili alanında üretim yapıyor, “AdanZ” ve “Tavalli” markaları ile gerek yurt dışında, gerekse iç pazarda varlık gösteriyoruz. Son olarak, Bursa’nın Nilüfer ‹lçesi Ata Bulvarı mevkiinde çağımıza yakışan, bünyesinde son teknolojileri ve farklı tasarım unsurlarını barındıran 140 daireli inşaat projemize başlamış bulunmaktayız.