Cihan ALUÇ
ALB Menkul Değerler, Hazine Risk Yönetimi
İŞ DÜNYASI, RİSK VE RİSKTEN KORUNMA (HEDGİNG)
 
Hayatta her an varolan risk, iş dünyasında da önem arz eder. Bireysel girişimci veya yatırımcı ya da kurum, sahip olduğu riskden kaçınmak için bir finansal üründe pozisyon alıyorsa, bu işlem finansal risk yönetimi veya riskten kaçınma (hedging) olarak adlandırılmaktadır.

Sözcük anlamı “korunma” olan “hedging”, kişilerin ya da kurumların, ticari ya da finansal yatırımlarından doğan risklerinin ortadan kaldırılması (ya da azaltılması) için yapılan vadeli ya da spot işlemlere denir.

Hedging veya bir diğer ifade ile “risk yönetimi”, küçük bir maliyete razı olarak büyük bir zarardan kaçınabilme esprisine dayanır. “Hedging” olarak adlandırılan ve özellikle gelişmiş ülkelerde çok kullanılan finans enstrümanları, artık ülkemizde de özellikle vadeli döviz işlemleri son zamanlarda kullanılmaya başlansa da, firmalarımızın bu tür işlemlere girme eğilimlerinin fazla olmadığı istatistiklere yansımaktadır.

Riski tanımlamak gerekirse, gerçekleşmesi muhtemel ve de gerçekleştiğinde maruz kalanı zor duruma düşürecek olay veya olaylardır. Özellikle uluslararası ticaretin konusu olan faaliyetlerde bulunan şirketler üç önemli risk türüyle karşı karşıyadır: mala ilişkin riskler, ödemeye ilişkin riskler ve piyasa riski.

Piyasa riskini, bir firmanın mali yapısının, piyasa fiyatlarındaki oynaklıklar veya piyasalardaki ters yöndeki fiyat hareketlerinden dolayı karşılaşabileceği olumsuz durumlar olarak ifade edebiliriz. Vadeli ve spot işlemlerden dolayı ortaya çıkabilecek başlıca piyasa riskleri ise fiyat riski, döviz riski ve faiz riskidir. Döviz riski, farklı nedenlerle (siyasal olaylar, ödemeler dengesi açığı, vb.) ulusal para birimlerinin yabancı paralar karşısında değerinde meydana gelebilecek yukarı ya da aşağı yönlü değişimlerdir. Döviz riski, kurlarda meydana gelen değişimlerden dolayı firmaların bilançoları veya yatırım portföyleri üzerinde kâr veya zararla ortaya çıkmaktadır. Özellikle 2011 başından beri artan volatilite döviz riskini önemli ölçüde arttırmıştır.

Döviz riski yönetimi çeşitli piyasalarda yapılabilir: forward, futures, opsiyon. Bu piyasalar vadelidir. Herbirinin diğerine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Bu piyasalara alternatif olarak ise dünya çapında günlük işlem hacmi beş trilyon doları aşmış forex piyasasını örnek verebiliriz.

Spot ve tezgah üstü bir piyasa olan forex piyasasında döviz riskini yönetmek için iki örnek aşağıda ele alınmıştır :

1- Bir Döviz Alacağının Kur Riski Yönetimi
İhracat yapan bir firmanın 3 ay sonra tahsil edeceği
1 milyon euro’luk bir alacağı vardır. Spot döviz kuru:
2.85; TL karşılığı alacağı 2,850,000 TL. Döviz kuru düşüş riskinden FOREX satış işlemiyle 1:100 kaldıraçla
28,500 TL (teminat tutarı) karşılığında şimdiden korunmak mümkün. Böylece euro/tl kuru 2.85’e sabitlenmiş olur.

2 - Bir Döviz Borcu İçin Kur Riski Yönetimi
Bir firmanın 6 ay sonra ödenmek üzere 1 milyon dolar borcu vardır. Spot döviz kuru : 2.15; TL karşılığı borç 2,150,000 TL. Döviz kuru düşüş riskinden FOREX alış işlemiyle 1:100 kaldıraçla 21,500 TL (teminat tutarı) karşılığında şimdiden korunmak mümkün. Böylece dolar/tl kuru 2.15’e sabitlenmiş olur.

Forex piyasalarında yapılan hedge işleminin en büyük iki avantajı, teminat tutarının oldukça düşük (1/100) , bunun yanında çok likit bir piyasa olduğu için alış satış makasının dar olmasıdır. Bu iki özellik işlem maliyetlerini önemli ölçüde azaltır.