KUTUP YILDIZI Sosyolog Şule KILIÇARSLAN
Avrasya Kültürel ve Toplumsal Gelişim Derneği Onursal Kurucu Başkanı
İsteyenin bir yüzü karaysa…
 
Yeni yıla girerken baktım ki komşularımızdan bazıları coşmuş, orası da benim, burası da benim, Sevr uygulansın falan diyor.. Bence daha da eskiye gidelim… Madem geriye gidiyoruz, tam dibine vuralım, öyle yakın tarihlere geri gitmeyelim... Tamamçokta gerilere gitmeyelim, ama mesela Kanuni Sultan Süleyman zamanımıza geri dönelim.

O zaman imparatorluk topraklarımız 14.893.000 km2 imiş. Ben de şahsım ve Türk gençliği adına tüm bu toprakları geri istiyorum. Mesela Belgrad, Rodos, Budapeşte, Macaristan, Viyana, Kuzey Afrika, Sudan, biraz doğudan, biraz batıdan, biraz kuzeyden, biraz da güneyden bizim olsun….fiimdi diyeceksiniz ki , ‘İyi de üzerinden yıllar geçti, sen oraları kaybettin, bir dolu anlaşma yapıldı, bir dolu padişah ve başbakan geldi geçti, deli misin?…’ .

Peki başkaları nasıl istiyor? Onlar istiyorsa, ben de isterim. Bana önce benim istediğim yerleri geri verin, Viyana kapılarına kadar benim olsun, ondan sonra topraklarım 14.893.000km2 olunca, bende biraz dağıtırım tabii… Ama almadan vermek Allah’a mahsustur!
Elimde değil, genlerimde, imparatorluk kodları var. Kanuni Sultan Süleyman’ın torunu olarak, dedemin mirasını istiyorum.
Sınırlarımız içindeki AB ülkeleri mecburen o birlikten ayrılırlar. Akdeniz, Kafkaslar, Balkanlar, kontrolümüz altında olur. Başkentimiz yine Ankara olur. Cumhuriyet olmakla imparatorluk kurmak arasında bir çelişki yoktur. İmparatorluk bir stratejidir. Mecburen iktisadi, askeri ve siyasi olarak her yerde oluruz. Dünya üzerinde birçok bölgeye insan hakları ve demokrasi götürürüz. Sadece hakimiyetimiz altında olan halklara değil, başka milletlerin hakimiyeti altında olan halklara da yardım elimizi uzatırız. Unutmayalım ki, Osmanlı İmparatorluğu zamanında İspanya’da zulüm gören Yahudi halkı bir elçi göndererek Padişahtan yardım istemiş ve Osmanlı Sultanı bu yardım talebini donanmasını göndererek karşılıksız bırakmamıştır. İşkence gördükleri topraklardan alınan Yahudiler Osmanlı topraklarına yerleştirilmiş ve kendilerini toparlayana kadar da 5 yıl süreyle vergiden muaf tutulmuşlardır. Böylece yüzyıllar boyunca bu topraklarda huzur içinde yaşamış önemli mevkilere gelmiş, yaptıkları ticaretle de servetlerine servet katmışlardır.
Bugün de 14.893.000km2topraklarımızda, değişik kıtalarımızda yaşayan halk asla zulüm görmez, din değiştirmeye, Müslüman olmaya zorlanmaz, herkes kendi ibadethanesinde, kendi inancına göre ibadet yapar. İmparatorluğumuzu yaşadığımız çağın ötesine taşıyıp tarih içinde yıldızlaştıracak şey, “öteki”ne (öteki dinlere, öteki dillere, öteki ırklara, öteki kıyafetlere ve tüm farklılıklara) karşı göstereceğimiz bu anlayıştır. Bu anlayış ve hoşgörü sayesinde, oldukça uzun sayılabilecek bir süre zirvede kalabilir, dünyanın cazibe merkezi haline gelebiliriz. Evet, bende Kanuni Sultan Süleyman’ın torunu olarak, şahsım ve Türk gençliği adına, dedemin topraklarını, mirasını geri istiyorum.

Neden olmasın? Unutmayalım; ‘Ne kadar geriye bakarsanız, o kadar ileriyi görürsünüz.’