Şenol ŞANKAYA

Uzun vadeli düşünüp umudu kaybetmemekte fayda var
 
Amerika’dan başlayıp tüm dünyaya dalga dalga yayılan ekonomik krizin etkilerini Türkiye 2008’in sonlarında ciddi anlamda hissetmeye başlamıştı. Şu an kriz Türkiye’nin gündemine oturmuş durumda. Krizin en iyimser tahminle 2010 yılına kadar devam edeceğini düşünüyorum.
 
Tekstil sektöründe son durum nedir? Son ekonomik krizden sektör nasıl etkilendiniz?
İşçilik, elektrik, doğalgaz gibi üretim giderlerinin ve vergilerinin çok yüksek olması sebebiyle maliyetlerin çok yüksek olmasının sektörde global çaptaki rekabetimizi olumsuz etkilediğini hatta zaman zaman rekabet edilemeyecek noktalara getirdiğini söyleyebiliriz. fiu anda dünyanın en pahalı elektriğini kullanıyoruz. Doğalgazda her ne kadar son dönemde indirimlere gidilse de hala sanayici için pahalı olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle maliyetlerden dolayı özellikle basic ürün dediğimiz basit modelli ürünlerde siparişler Uzakdoğu’ya kaydı. Çünkü devlet desteği ve düşük işçilik ücretleriile maliyetlerini aşağıya çekmiş olan Uzakdoğulu firmalara sipariş geçmek uluslararası üretim yaptıran firmalar için çok daha karlı ve tercih sebebi.

Yeşim ev tekstili üretimine ne zaman başladı?
Yeşim Tekstil 1983 yılında üretimine ev tekstili ile başladı. İlk ihracatını da ev tekstili ürünleri ile Matheis firmasına yaptı ve ne mutludur ki onlarla birlikteliğimiz halen devam ediyor. Artık Türkiye’nin de yakından tanıdığı Schlafgut marka çarşafları 20 yılı aşkın süredir Yeşim Tekstil üretiyor. Nevresim, çarşaf, masa örtüsü…

Ev tekstilinde çalıştığınız müşterileri öğrenebilir miyiz?
MüşterilerimizMatheis, Aldi, Rewe,Norma,Lidl, Tchibo ,Edpa, ITAVve KIK.

Ev tekstili üretiminde günlük kapasiteniz nedir?
fiu angünlük 26.000 adet .

2007-2008 yılı ev tekstili ihracat rakamlarınızı öğrenebilir miyiz?2009 yılı için öngörülen ihracat rakamınız nedir?
2007 yılında 40.198.168,33 euro‘luk ev tekstili ihracatımız oldu.2008yılında ise bu rakam sektördeki gerilemeye paralelolarak 34.675.996,84 euro’ya geriledi.2009 yılı için hedefbütçemiz 31.337.861,66 euro.

Ev tekstili alanında koleksiyon hazırlıyor musunuz?
Schlafgut markası içinkoleksiyon hazırlıyoruz. Her yıl üç sezon koleksiyon hazırlıyoruz.

Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyorsunuz. Ar-Ge ürünü kumaşlarınız ev tekstili alanında da size yeni müşteri ya da artı bir sipariş getiriyor mu?
Yeşim olarak yaptığımız Ar-Ge çalışamarının ürünü inovatif kumaşlarımızı ev tekstili müşterilerimize de pazarlama şansımız oluyor. Özellikle Matheis, Aldi ve Horizonte bu tarz inovatif kumaşlarla yakından ilgileniyor. Ama genel olarak her müşterimiz gündemde olan, yeni ve farklılığı olan kumaş kaliteleri ile ilgileniliyor.Tabii kumaş yapısının ve içeriğinin ev tekstili ürünlerine uygun olması ve fiyatlarının cazip olması tercih ediliyor.

Ev tekstili siparişleriniz geçen yıla göre daha mı iyi, umut vadediyor mu?
Bütçe hedefimiz 2008 yılına göre daha düşük olarak belirledik. Ama mevcut müşterilerimizden ekstra sipariş alımları gerçekleşiyor.Ve yeni kalitelere yöneliyoruz. Eğer böyle devam ederse yıl sonuna kadar bu yılı artı ciro ile kapatacağımızı söyleyebiliriz.

Genel olarak tekstil sektöründe bir daralma sözkonusu. Sektördeki problemlere yönelik çözüm öneriniz nelerdir?
Bugün diğer sektörel sıkıntıları gözardı ettiğimizde temel sorun, daralan tüketim - üretim döngüsünü tekrar canlandırmak olarak gözüküyor. Yaşadığımız bu kriz öncesine kadar dünyanın gelişmekte olan ülkelerini, gelişmiş ülkelerin alım gücü ayakta tutuyordu. Yani biz üretiyorduk onlar da tüketerek ekonomi çarklarını döndürüyorlardı. Ama başta Amerika olmak üzere gelişmiş ülkelerin halkları ürettiklerinden çok fazlasını tüketmek için borçlanmaları onları peşlerinden de tüm dünyayı bir krize sürükledi.fiimdi ekonominin çarklarını döndürecek potansiyel ise gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini büyütebilmek yeteneğinde saklı. İşte krizin Türk tekstili ve diğer sektörleri için taşıdığı fırsatlar da bu noktada ortaya çıkacak. fiimdi pazarlama ağımızı genişletmenin, yeni pazarlama stratejileri belirlemenin, ürün yelpazemizi gözden geçirip revize etmenin tam zamanı. Bu dönemde güçlü yönlerimizi daha da güçlendirecek, zayıf yönlerimizi de kamufle edecek vizyoner politikalarımız olmalı.
Ekonomik kriz sebebiyle şu an genel olarak yatırım düşük, faizler ise yüksek. Ciddi anlamda birlikidite sorunu yaşanıyor. Bu sorunun aşılması için ucuz sermaye tedavisi uygulanmalıdır. Hükümetin ne yapıp edip ihracatçıya ve ekonomiye ucuz sermaye sağlaması ve piyasada para akışını hızlandırması gerekiyor. Ancak bu şekilde, yavaş yavaş bataklığa gömülen ihracatçıyı ve ekonomiyi düzlüğe çıkarabiliriz.
Pazar konusunda ise yeni açılımlar içinagresif ve inovatif pazarlama stratejileri ile yeni atılımlar yapmalıyız. Ayrıca bu dönemde inovasyon odaklanmamız gereken en önemli konu olmalı. fiu an gelişmiş ülkelerin devrinin kapanmaya yüz tuttuğu gelişmekte olan ülkelerin ise ön plana çıktığı bir dönemdeyiz. Bu gibi değişim dönemlerinde bizim de yüzümüzü, gelişmekte olan ülkelere çevirmemiz gerekiyor.

Sizce sektörü nasıl bir gelecek bekliyor?
Sektörümüz ekonomik krizin etkisini yıl sonu siparişleri ve özellikle yeni yıl öncesi Avrupa’da yaşanan alışveriş trafiği ile global krizin etkilerini çok ciddi hissetmedi. Ama Ocak ayından itibaren tüketicilerin gelir seviyesinin düşmesi ile birlikte ciddi bir talep azlığı yaşanmaya başlandı ve bu da siparişlerimize yansıdı. Müşterilerimizin taleplerininazalması üretim adetlerimize de yansıdı. Bu yüzden kısa vadede sektörü çok parlak bir tablo beklemiyor.Ama uzun vadeli düşünüp umudu kaybetmemekte fayda var.
Türkiye entegre ve modern altyapısı, yüksek atıl kapasitesi, hızlı servisi, tasarım ve yaratıcılığı ile, rekabetçi girdilerin sağlanması kaydı ile,pazar payını rahatlıkla arttırabilecek becerivegüce sahip bir ülke.DTÖ’nün yaptığı araştırmaya göre 2010 yılında 500 milyar $/Yıl`ıgeçmesi beklenen dünya tekstil ve hazırgiyim pazarında yeni tedarik modeline en uygun ülkelerden biri Türkiye. Türkiye`nin tekstil ve hazırgiyim ihracatını rekabet içinde olduğumuz ülkeler ile eşit veya benzer şartların sağlanması halinde modern ve entegre altyapısı, tecrübesi, insan kaynakları, tasarım ve yaratıcılığı, hızlı servisi ve atıl kapasitesi ile ihracat rakamlarını yukarıyaçıkartma gücüne ve becerisine de sahiptir.
2008 sonrası kotaların tamamen kalkması ile, tekstil ve hazırgiyim pazarında entegre üretim ve teknolojik alt yapısını tamamlamış ve eğitimli insan kaynaklarını hızla geliştiren ülkelerin dünya tekstil ve hazırgiyim pazarında daha fazla büyümeleri kaçınılmaz olacak. Çin ve Hindistan’ın üretim maliyetlerinin hızla artacağı ve 2.5 milyarlıktoplam nüfusundaki genç nüfusunda önümüzdeki yıllarda hızla daha modern tüketici olacakları göz önüne alındığında, esnek üretim altyapısına ve tecrübeli insan kaynaklarına sahip olan Türkiye, sürekli büyüyen dünya tekstil ve hazırgiyim pazarında daha fazla ön plana çıkacak... Yeterki bu konuda hükümetimiz bu sektöre sahip çıksın ve Türkiye olarak rekabet etmek zorunda olduğumuz ülkelerle benzeri şartları yakalayalım. Bu konuda sektörel bir teşvik yasasının çıkması Türk hazırgiyim ve tekstil sektörüne rekabet şansı verecektir.