Mustafa BAYRAKTAR

OTOMOTİV VE YAN SANAYİ ÖZEL SAYISI
 



2010’da beklentilerimizi aştık


Bayraktar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve ODD Başkanı Mustafa BAYRAKTAR, otomotiv sektörünün geleceğini Elegans için kaleme aldı.
 
Türk otomotiv sektörünün 2010 yılını, beklentilerinin üzerinde bir satış performansıyla tamamlayacağını söylemek, şimdiden mümkün. Dünya genelinde birçok ülkeyi sarsan global krizi, hükümetin sektörümüze sağladığı destek sayesinde en az etkiyle atlatmıştık. Hükümetin 2009 yılında verdiği teşvik desteği, 2009 yılının ilk 6 ayındaki satış rakamlarını beklenenin aksine pozitif anlamda etkilemişti. Üreticiler ve distribütörler, teşvik ve indirim avantajlarının sona ermesi nedeniyle, 2010 satış tahminlerini daha düşük seviyede tutmuştu. Bu öngörüye rağmen, yıl içinde üreticiler ve distribütörlerin, teşvik ve indirimleri kendilerinin üstlenmesi, Euro ve faiz kurlarındaki düşüşler, otomobil sahipliğini nispeten ucuzlattı.2010 yılının ilk 6 ayını dikkate aldığımızda, yılın başında yaptığımız tahminlerin üzerine çıktığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu olumlu grafiğe dayanarak, yıl sonunda toplam araç satışının 715 bini aşarak, tahminlerin üzerine çıkacağını düşünüyoruz. Bu olumlu artış, markaların teşvik ve indirim kampanyalarına destek vermesiyle sürecektir. Vergi kolaylıkları gerçekleşirse 1 milyon araç satışı hayal değil.
Kişi başına gelire oranla en ağır vergi Türkiye’de
Türkiye’deki otomobil talebini etkileyen faktörlerin başında, tüketici gelirlerindeki artış ve otomobil fiyatları geliyor. Otomotiv sektörü olarak, araç satışındaki artışı yükseltmek için fazlasıyla çaba sarf ediyoruz. Ancak, tatminkâr bir artış için, uygulanan vergilerde ciddi indirimler yapılması gerekiyor. Türkiye, otomotiv sektöründe, dünyanın en yüksek vergi uygulayan ülkelerinden birisi. Otomobil satışına uyguladığımız toplam vergi yükü,Danimarka’dan sonra Avrupa’nın en yüksek oranını oluşturuyor. Kişi başına gelire oranla kıyasladığımızda ise, Avrupa’nın en yüksek vergi oranına sahibiz. Ülkemizde otomobil fiyatlarının yüksek olmasının temelinde, bu yüksek vergi oranları yatıyor.AB ülkelerinde kişi başına düşen milli gelir, Türkiye’den 2-3 kat fazla olmasına rağmen, otomobil satışı üzerinden alınan vergiler, ülkemize oranla çok daha düşük. Bu olumsuz tablo, ortalama araç sayısı istatistiklerine de yansıyor. Fransa’da 1000 kişiye düşen araç sayısı 477, Almanya’da 565, İtalya’da 607 iken, Türkiye’deki sayı 92’de kalıyor.
Vergi indirimi devletin gelirini de artırır Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) olarak, otomotiv sektörünün nasıl büyüyeceğine ışık tutacak çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımız içinde, kalıcı ve geçici teşvikler de önemli yer tutuyor. “Türkiye pazarında yılda 1 milyon araç satmak mümkün mü?” sorusundan yola çıkarak yaptığımız çalışma, bizi yine yüksek vergi oranlarının yarattığı engeller gerçeğiyle yüzleştirdi. Otomotiv sektörünün otorite isimleri ve saygın 14 akademisyenle bir araya gelerek,1 milyon araç satışı için neler yapılması gerektiğini tartıştık. Bu çalışmanın sonucuna göre,Türkiye’de yaşayan insanların gelirleri yüzde 10 artmazsa, otomotiv piyasasının istenen ölçüde büyümesi mümkün değil.Buna karşın, vergiler azalırsa,KDV indirimleri, ÖTV teşvikleri ve hurda araç değerlendirilmesini sağlayacak formüller geliştirilirse, 5 yıl içinde 1 milyon araç satışı hedefine ulaşılabilir. Tüm bunların yanında, yapılan hesaplamalara göre, vergi oranları düşmesine rağmen, satış oranındaki artış nedeniyle, devlet daha yüksek vergi geliri sağlayabilir.

Strateji Belgesi hayata geçmeli
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın öncülüğünde, otomotiv sektörünün geleceğini sağlıklı bir şekilde planlayabilmek için gerçekleştirdiğimiz strateji toplantısı,hepimizi umutlandırdı. Sektörümüzün yol haritasını oluşturacak olan Strateji Belgesi’nin,otomotiv sektörü ve otomotiv sanayinin gelişmesi için gereken tüm unsurları dikkate alan, kapsamlı bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra yapılması gereken, strateji belgesine uygun bir eylem planının gecikmeden hayata geçirilmesi olmalıdır. Bunun için, daha kararlı ve yapıcı bir yaklaşıma ihtiyaç var.Strateji belgesi, çevreden, vergilendirmeye kadar sektör için hayati önem taşıyan pek çok unsurla ilgili hem kurumlara görevler yüklüyor, hem de sorumluluklarını belirliyor.Toplantı ve teşvik belgesi, sektörün ilgili kurumları arasında kaynaştırıcı bir rol oynadı. Bu da, sektöre ilişkin umutlarımızı daha da artırdı. ODD olarak, strateji belgesinin hayata geçirilmesi için üzerimize düşen görevleri hızla yerine getireceğiz.

Bayraktar Grubu da 2010 hedeflerini geçti
Bayraktar Grubu olarak, otomotiv sektörüne, hem sanayici kimliğimizle, hem de güçlü distribütörlüklerimizle katkıda bulunuyoruz. Faaliyette bulunduğumuz tüm alanlarda en üst düzey müşteri memnuniyeti ve hizmet kalitesini yakalamak hedefiyle hareket ediyoruz. 2010 yılını, beklentilerimizin üzerinde satış başarısıyla tamamlayacağımızı düşünüyoruz. Subaru için 2010 araç satışı hedefini, yüzde 20 oranında artırdık. Infiniti için de aynı başarıyı göstermeyi bekliyoruz.Tüm distribütörlük ve üretim faaliyetlerimizde, 2011’de çok daha yüksek hedeflere ulaşacağımıza inanıyoruz.