KEMAL YOLBULAN

40 Yıldır Demir Çelik Sektöründeyiz Ve 40’a Yakın Ülkeye İhracat Gerçekleştirmekteyiz...
 
Dedemiz Mustafa YOLBULAN, 1946 yılında, Kayseri’den genç Türkiye Cumhuriyeti’nin sanayileşmesinin en temel unsurlarından biri olan Demir-Çelik Fabrikasının kurulduğu Karabük’e taşınmış ve bir bakkal dükkanı açarak ticarete başlamış. Ancak içindeki o girişimci ruhu onu, ülkenin sadece bir yerinde üretilen çeliğin ülkenin başka şehirlerine ulaştırılması gerektiğinden nakliye yapmaya yönlendirmiş.

Karabük küçük bir ilçeden büyük bir şehir olma yolunda ilerlerken, YOLBULAN’da tek bir kamyonla başladığı nakliye işini çok ünlü bir nakliye şirketine dönüştürmüş. Bunda 3 oğlunun etkisi çok büyüktür. Çünkü tüm aile, çeliğin kalbinin attığı bir şehirde yaşamaktadır, bu da kaçınılmaz olarak YOLBULAN’ın haddehane kurarakKarabük ‘te Çelik Sanayiine girmesine neden olmuştur.

1980’ liyıllarda Türkiye küresel ticarete kapılarını açarken, YOLBULAN ailesihaddecilik sektörüneyatırım yapmış veüçü Payas’ta, birisi Mersin’de, diğeri de Karabük’te olmak üzere 5 tanefabrika kurmuştur. 2005 yılında tüm aile şirketleri kardeşler arasında yeniden yapılanmış ve demir çelik, nakliyat, depoculuk şirketleri ayrılarakmünferit yapılara dönüştürülmüştür.

YOLBULAN METAL 2006 yılı itibarıyla yılda 500.000 tonluk kapasiteye ulaşmış olup, fabrikalarımızda Kare, Yuvarlak, Lama, Köşebent, U Profil, I Profil olmak üzere demir üretilmektedir.Özellikle U/ I profil fabrikası şu an Türkiye’nin en modern ve kapasitesiyüksek fabrikası olup, 40’a yakın ülkeye ihracat gerçekleştirilmektedir.

2005 yılı İstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye çapındakianketine göre ilk 500 büyükşirketler içindeyiz ve yılda 50 milyon Dolara yakın ihracatla Türkiye’de 169. sıradayız. Fabrikalarımızda 350’nin üstünde işçi çalışmaktadır.

Ayrıca YOLBULAN METAL Türkiye’nin cevherden üretim yapan 3tesisten biri olan Kardemir Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın da söz sahibi büyük ortaklarındandır.

Sektörün, hem İskenderun hem de Türkiye olarak 2 grupta toparlayabileceğim problemleri vardır. İskenderun’daki sanayicilerin sıkıntısı, yeteri kadar hammaddeyi (kütüğü) bulamamaktan kaynaklanıyor. Dolayısı ile yetmeyen hammadde ihrac kayıtlı olarak teşvik kapsamında ithalat yapılıyor. Bu şekilde devam edildiği müddetçe ileriki yıllarda bölgede çok büyük hammadde açığı çıkabileceğini söyleyebilirim.

Türkiye’deki tüm haddelerin ortak sorunu hammaddelerini yeteri kadar temin edememekten kaynaklanmaktadır. Türkiye’de hammade yani kütük üreten tesislerin kendihadde kapasitelerine ürettikleri kütük yetmemektedir. Söz konusu buentegre tesisler nihai mamüllerikendileriürettiklerinden, bir ara mamul olan kütüğühaddecilere satacak fazlaları yoktur.

Türk demir çelik sektörü, ülkemizde, 21 milyon ton ham çelik üretimi ve 12 milyon ton ihracatı ile, Gayri Safi Milli Hasılanın %3’üne, istihdamın %0.2’sine, toplam ihracatın %8’ine sahip bulunmaktadır. Bu yönü ile sektörümüz en çok ihracat yapan sektörler arasında 3. sırada yer almaktadır.

2005 yılının ilk yarısında, Çin’in ekonomiyi soğutmaya yönelik olarak almış olduğu tedbirler sonrasında, Çin’in çelik tüketiminde yavaşlama yaşanırken, üretimdeki artış hızının yavaşlamak bir yana, daha büyük ivme kazanarak yükselmeye devam etmesi, Çin’in net ihracatçı pozisyonuna geçmesine sebebiyet vermiştir.

Çin’in ihtiyacından fazla üretim gerçekleştirerek ihracat piyasalarına yönelmesi, uluslararası piyasalarda bir taraftan nihai ürün fiyatlarının düşmesine, diğer taraftan da hammadde fiyatlarının yükselmesine sebep olmuştur. Çin’in net ihracatçı pozisyonuna geçerek, uluslararası piyasalardaki etkinliğini arttırması, ihracata dayalı bir büyüme gösteren sektörümüzü de olumsuz yönde etkilemiş, temel pazarlarımıza yönelik ihracatımız gerileme göstermiştir.

Payas ve Çevresi Haddeciler Sanayicileri Derneğimizin asli görevi sanayinin ve sektörün gelişmesi ve istihdama katkı sağlama adına, ortak menfaatleri korumak ve kollamaktır. Körfez diye tabir ettiğimiz İskenderun bölgesinde, şu anda yeni yatırımlar yapmak isteyen Derneğimiz üyesi arkadaşlarımız mevcuttur.

YOLBULAN METAL olarak biz de yeni bir Çelikhane yatırımı düşümekteyiz. Fakat, bölgede limanı ile birlikte düşünüldüğünde böyle bir tesis için en az 200 dönümlük bir araziye ihtiyaç vardır. Şu anda bölgemizde tek bir organize sanayi vardır ve yeni organize sanayi bölgesi olabilecek çok fazla arazi yoktur. Yeni organize sanayi bölgeleri kurulduğu takdirde yeni yatırım yapmak isteyenlerin önü de açılacaktır. Bu, şu andaki en büyük beklentimizdir.