HANS TIMBREMONT

Türkiye’nin Katılımıyla, Avrupa Birliği’nin Başarısı Önümüzdeki Yıllarda da Devam Edecektir
 
1926 yılında kurulan ve iki ülke arasında karşılıklı saygı ve dostluk bağının kefili olan Türkiye-Belçika Ticaret Derneği bilindiği üzere bu sene 80. yaşını kutluyor. Genç Türkiye Cumhuriyetinin doğuşundan sadece birkaç yıl sonra kurulmuş olan ve böylece en erken tesis edilen ikili ticaret odalarından biri olan bu dernek, Belçika’nın genç Türkiye Cumhuriyetine verdiği önemin şeklen ispatıdır.
 
1838 yılında, ülkemin bağımsızlığına kavuşmasının daha ilk on yılı içerisinde, Belçika Krallığı ve Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalanan bir Dostluk ve Ticaret Antlaşması, Belçika’nın daha o zamandan beri süregelen ticari varlığının, ve derneğin kökeninin bir ilk göstergesidir.

Belçikalı tüccarlar, daha 19. yüzyılın sonuna gelmeden, İmparatorluğun modernleşmesi ve sanayileşmesi için elektrik, gaz dağıtımı, dokuma, toplu taşımacılık ve mali destek gibi konularda çok önemli roller oynamışlardır.

Bu sene, 80. yıldönümü kutlamaları sırasında geleceğe doğru da bakmalıyız. Bu çerçevede iyimser olmamızı gerektiren bir sürü nedenimiz var. Bu yıl ikili ticaret hacmimizdeki çarpıcı büyümenin gösterdiği gibi ticari ilişkilerimiz mükemmel biçimde gidiyor.

Belçikalı ihracatçılar açısından, Türkiye pazarı Çin pazarına rakip olabilecek büyüklüktedir. Sayısı 50’den fazla Belçika firması, Türkiye’ye yerleşmiş olup geniş çapta ekonomik faaliyetlerini sürdürmektedirler. Gelecekteki büyüme fırsatlarından istifade etmek açısından da çok avantajlı durumdadırlar.

Ticari ilişkilerimizin bugün yeni bir olgunluk seviyesine ulaşmış olduğunu söylemekten mutluluk duyuyorum. Karşılıklı ticaret artışının elde edilmesi, iki tarafın da kazanan - kazanan durumda olduğu eski ve - çok basit - bir mantıksal yaklaşımı ortaya çıkarıyor.

Bugün mallarımızı büyüyen bir başarıyla Türk pazarlarına gönderirken, Türk firmalarının da kendi ürünlerini tüm Avrupa’daki müşterilerine ihraç edebilmeleri için, limanlarımızı ve dağıtım imkanlarımızı kullanabilmeleri noktasında, kendilerine destek oluyoruz.

Türkiye pazarında yerlerini sağlamlaştırmak isteyip yerel yatırımlarda bulunan ve sayıları gittikçe artan Belçikalı firmaları memnuniyetle karşılıyoruz. Aynı zamanda, Belçika’da yatırım yapan ve gittikçe sayısı çoğalan Türk firmalarını görmekten de son derece hoşnutuz.

Bu bağlamda, ikili ekonomik ilişkilerimiz gerçekten iki şeritli bir yol haline gelmiştir. İşte 80 yıl önce, Türkiye Belçika Ticaret Derneği, adının da o manaya geleceği gibi, böyle bir evrimi öngörmüştü.

Hem geçmişte hem de bugün bizi biribirimize bağlayan unsurlardan söz ettim; Türkiye Belçika Ticaret Odası buna mükemmel bir örnektir.

Elbette yakın bir süre sonra, Türkiye’nin Avrupa Birliğine katılmasıyla, daha çok ortak şeyimiz olacak.

Belçika bugün dünya ticaret sıralamasında 10. sıradadır. Ticari anlamda, kendi ağırlığımızdan daha kuvvetli ve etkiniz. Bu başarı, ancak Avrupa Birliği’nin sağlamış olduğu barış ve refah ortamı sayesinde mümkün olabilmiştir.

Hiç şüphem yok ki şevk ile beklenen Türkiye’nin katılımıyla, Avrupa Birliği’nin başarısı önümüzdeki yıllarda da devam edecektir.