Nihat ZEYBEKCİ T.C. Ekonomi Bakanı

2016 Yılı Ekonomik Değerlendirmesi ve 2017 Yılı Hedefleri
 
2016 yılında Dünya konjonktürü, gerek ekonomik gerekse de siyasi anlamda oldukça zorlu bir süreçten geçti. Türkiye ekonomisi ise bu dönemde yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen ekonomik temellerinin sağlamlığını muhafaza etti.
 
2008 yılında yaşanan ve büyük-küçük tüm ekonomileri etkileyen krizden sonra en sağlam ekonomiler arasında olduğunu ispatlayan ve 2009’un son çeyreğinden 2016’nın üçüncü çeyreğine kadarki dönemde kesintisiz büyüyen Türkiye; küresel ekonomideki durgunluk, çevre ülkelerde yaşanan siyasi gelişmeler ve 15 Temmuz başarısız darbe girişimi gibi unsurlara rağmen reformcu politikalarını sürdürmüştür.
Dış ticaret gelişmelerine baktığımızda, Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız tarafından açıklanan geçici dış ticaret verilerine göre, 2016 yılında ihracatımızın 2015 yılına göre çok küçük bir miktarda (%0,8) azalarak 142,6 milyar dolar, ithalatımızın ise %4,2 azalarak 198,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiğini görüyoruz.
Böylece dış ticaret açığımız da %11,7 azalarak 56 milyar dolara gerilemiş oldu. Söz konusu ihracat değeriyle birlikte 143,1 milyar dolar olan 2016 ihracat beklentilerine büyük ölçüde yaklaşıldı.
Dünya Ticaret Örgütü’nün yayımladığı küresel ticaret verilerine göre 2016 yılının ilk 10 aylık döneminde küresel ticaretin %4 daraldığını görüyoruz. Diğer taraftan, Güney Kore’nin, Rusya’nın ve Çin’in ihracatında sırasıyla %8, %21,9 ve %8,2’lik bir daralma gözlenmekteyken; İngiltere ve ABD’nin ihracatında sırasıyla %12,4 ve %4,6’lık bir düşüş söz konusudur. Bu veriler ışığında, yıllık ihracatımızda yaşanan %0,8’lik düşüşle ülkemizin ihracat değerinin hem yükselen ekonomilere hem de gelişmiş ülkelere kıyasla olumlu bir performans ortaya koyduğu görülmektedir.
Enflasyon gelişmelerine bakıldığında ise, 2016 yılı sonu itibarıyla tüketici enflasyonumuz %8,53 oldu. 2016 yılı boyunca genel sepet içerisindeki %23,68’lik payı ile enflasyonun yönünü belirleyen temel harcama grubu “gıda ve alkolsüz içecekler” oldu.
Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitemiz vasıtasıyla, bu ana harcama grubunun enflasyon üzerindeki etkisini azaltabilmek için gerekli çalışmaları yürütüyoruz. 2017’de, yürüttüğümüz bu çalışmalar neticesinde olumlu sonuçlar alınacağına inanıyorum.
İşgücü piyasamızda ise, Eylül ayı itibariyle %11,3 oranında bir işsizlik oranı söz konusu. Dünyanın 16’ncı Avrupa’nın ise 6’ncı büyük ekonomisi olan Türkiye 30 milyon seviyesinin üzerindeki işgücü ile potansiyeli yüksek, dinamik bir ekonomi. Yeni yatırım ve teşvik politikalarımız eşliğinde, ekonomik büyümeyle beraber işgücü potansiyelimizden daha fazla faydalanacağımız bir dönem bizi bekliyor.
2017 yılına gelecek olursam, küresel piyasalarda yaşanan ciddi dalgalanmaların ardından bu yılın 2016 yılına göre çok daha dengeli bir yıl olacağını düşünüyorum. 2017 yılında büyüme ivmesinin kuvvetlenmesi için Hükümetimiz reformlara ve desteklere hız verdi. Dolayısıyla, 2017 ve sonrasında büyüme konusunda iyi bir performans yakalanacağına inanıyorum.
2017 yılında dış ticaret performansımızda da 2016 yılına göre daha güçlü rakamlar hedefliyoruz.
Özellikle, önümüzdeki dönemde Hükümetimiz ihracat teşviklerini ve yatırıma yönelik desteklerini daha da artırarak bu tabloyu desteklemeye devam edecek.
Rusya ile ilişkilerimizin normalleşmesinin de ihracatımızı önümüzdeki dönemde destekleyeceğini düşünüyorum. İstihdam tarafında ise, ezber bozan teşvik unsurlarımızın da etkisiyle 2017 yılında yatırımların artacağı ve büyümemizin güçleneceği bir tabloda olumlu bir performans hedefliyoruz.
Teşvik konusunun altını önemle çizmek istiyorum. Ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayacak doğru ve cazip yatırım teşvik politikalarını oluşturmaya ve uygulamaya devam ediyoruz. Proaktif bir anlayış çerçevesinde hareket ederek 2016 yılı içerisinde yatırım teşvik sistemimizde önemli değişiklikler gerçekleştirdik.
Söz konusu değişikliklerin sonuçlarını 2017 yılında yoğun bir şekilde göreceğiz. Yatırım-üretim-istihdam-ihracat değer zincirinin tüm halkalarına yönelik politikaları içeren yeni teşvik politikalarımız ve düzenlemelerimizle 2017 yılında hedeflerin üzerinde daha güçlü bir performansın yakalanmasının zor olmayacağına inanıyorum.
Ayrıca, Dünyada etkisini gösteren yeni ticari gelişmelere ayak uydurulması adına Gümrük Birliği’nin gözden geçirilerek günümüz koşullarına uygun bir şekilde güncellenmesi için resmi müzakerelere, 2017 yılının ilk çeyreğinde başlanmasını hedefliyoruz.
2017 yılında Ekonomi Bakanlığı olarak çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz.
2017’de ihracat ve yatırımlar konusundaki faaliyetlerimiz arasında önceliklendirdiğimiz hususlar şunlardır:

• Mevcut desteklerin etkinliklerini artırmaya dönük çalışmalarımızı hızlandıracağız.

• Sektörel nitelikli yurt içi fuarlarda, katılımcı şirketlerimize aynen yurt dışı fuarlarda sağladığımız destekleri sunacağız.

• Yüksek teknolojili ihracatın toplam ihracatımız içindeki payını yükseltmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

• Bu çerçevede ihracat birim fiyatının yükseltilmesine yönelik destek mekanizmalarını güçlendireceğiz.

• İhracatçılarımızın finansmanı kapsamında ihracat kredileri ve sigortacılık anlamında yeni enstrümanlar sağlanmasına yönelik çalışmalarımızı devam ettireceğiz.

• Önemli pazarlarımıza yönelik kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları hazırlayarak bu ülkelere ihracatımızı artıracağız.

• İhracatçı sayısının ve ihracatçıların kapasitesinin artırılması yönünde çalışmalarımıza devam edeceğiz.

• Türk sektör, ürün ve markalarının yurt dışındaki algısının geliştirilmesi ve Türk markalarının bilinirliğinin artırılması yönünde pazara giriş ve tanıtım faaliyetlerimize devam edeceğiz.

• 2017 yılında yürürlüğe konulacak “2023 Hizmet İhracatı Stratejisi” ile hizmet sektörlerimizin uluslararası rekabet gücünde artış sağlayacak tüm tedbirleri uygulamaya koyacağız.

• Özellikle ithalata bağımlılığı azaltacak, teknolojik dönüşümü sağlayacak, yüksek katma değerli ve yenilikçi yatırımların desteklenmesine yönelik yeni düzenlemeler yapmaya devam edeceğiz.

• Gelişmişlik seviyesi daha düşük olan illerimizde yatırımların ve istihdamın artırılmasına yönelik mevcut uygulamalarımızı geliştireceğiz.

• Müteahhitlik firmalarımızın zorluk yaşadıkları alanların başında gelen teminat tedariki ve proje finansmanı konusunda, özel finansman paketlerinin oluşturulması önceliklerimiz arasında olacaktır.

• Firmaların olası nakit sıkıntısını rahatlatmak, işlerini genişletmek ve istihdam kapasitelerini artırmak için; hazine kefaleti sureti ve kredi garanti fonunun kefaleti ile 250 milyar liraya kadar kredi hacmi oluşturacağız.

• Türk Eximbank’ın sermayesini artırarak ihracat desteklerini artıracağız.

2017 yılı, her anlamda ülkemiz için bir üretim ve ihracat seferberliği olacak. Bu noktada da geleceğin Türkiye’sinin inşasına bir tuğla koyacak değerli gençlerimizin cesaretle ve emin adımlarla çalışmalarına devam etmesini bekliyorum.
Ticari ve sosyal hayatta sorumluluk üstlenen, bu ülkenin geleceğinde biz de varız diyen genç girişimcilerimiz sayesinde bu millet kendisine yakışanın en iyisini bulmaya, en iyisini imar etmeye azimlidir. Geleceğimiz, umudumuz, istikbalimiz gençlerimizdir.
Genç girişimcilerimiz, kendilerinden sonraki nesillere örnek olacak ve onların yol göstericileri olacaktır. Gençlerin yaptığı çalışmalarla eminim ki iş dünyasının içerisinde girişimci ruhu ile var olmaya çalışan genç insanlar yönlerini tayin edecek, üretecek, pazarlayacak ve ülkemizi dünyaya tanıtacaktır.
Ülkemizin daha müreffeh yarınlara ulaşmasında azami faydayı sağlayan değerli genç girişimcilerimizi bugüne kadar sergiledikleri özveri ve gayretlerden ötürü kutluyor, başarılarının devamını temenni ediyorum.