Ali Şakir TATVEREN TÜGİAD Bursa Şubesi 5. dönem Başkanı
Kafkas Pasta Şekerleme San. Tic. A.Ş. Genel Müdürü

BANKACILIK & FİNANS ÖZEL DOSYASI
 


Gençlerin yolunu açmak gerekiyor


TÜGİAD Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şakir Tatveren, dernekle ilgili çalışmalarını Elegans için aktarırken, 2011’e yönelik ekonomik değerlendirmeleriyle genç girişimcilere yönelik çalışmalarını paylaştı.
 
Ali Şakir Tatveren kimdir?
1970 yılında Bursa’ da doğdum. Atatürk İlkokulu’nu bitirdikten sonra orta ve lise eğitimimi Bursa Anadolu Lisesi’nde tamamladım. 1993 yılında Los Angeles’da bulunan, American College for the Applied Arts Business Administration bölümünden mezun oldum. Türkiye’ye döndükten sonra aile şirketimizin çeşitli kademelerinde görev aldım. Kafkas A.Ş. Yönetim Kurulu üyesiyim, bu çatı altında halen şirketin genel müdürlük görevini yürütüyorum. Evliyim, bir oğlum var. BUSİAD, GESİAD, Uluslararası Patent Birliği, TOBB Bursa Genç Girişimciler Kurulu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi, Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, Bursa Filarmoni Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜGİAD Bursa Şubesi Başkanıyım.

TÜGİAD’a yönelik özgeçmişinizden de kısaca söz eder misiniz?
Bilindiği gibi TÜGİAD, Türkiye’nin ilk ulusal ve tek uluslararası nitelikli genç işadamları derneği olarak 1986 yılında, çağın gerçeği olan genç insan, genç girişimci ve genç Türkiye perspektifinden yola çıkılarak kuruldu. TÜGİAD Bursa Şubesi de 13 Kasım 2000 tarihinde Muharrem Yılmaz öncülüğünde Kemal Beysel, Yılmaz Küçükçalık ve Turgut İnal tarafından Faruk Aslanoba başkanlığında yaşama geçirildi. Ben, 14 Mayıs 2002’de üye olduğum derneğimizde Sayın Hakan Örüç döneminde ve bugün Genel Başkanımız olan Sayın Murat Coşkunkan’ın Bursa Şube Başkanlığı döneminde de Yönetim Kurulu Üyeliği, ve ardından Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundum. 18 Mart 2010 tarihinden bu yana da 14 kişiden oluşan Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımla birlikte Başkanlık görevini sürdürüyorum.

TÜGİAD Bursa şubesi olarak kent dinamikleriyle bağlantılarınız nasıl? İş birliklerine açık mısınız?
TÜGİAD Bursa Şubesi olarak, temel hedeflerimizin gerçekleştirilmesinde, hem yerelde, hem de hükümet, kamu kuruluşları, özel sektör kuruluşları, meslek kuruluşları, eğitim kurumları, sendikalar, dernekler ve basından gelecek öneri, teşvik, yardım ve desteğe açığız.
Hedeflerimize erişebilmenin ancak böyle kolektif bir çalışma ile mümkün olabileceğine inanıyoruz. Bu prensipleri pratiğe de yansıtıyoruz. Örneğin son birkaç ay içinde düzenlediğimiz bazı etkinlikler var. Bunlardan biri, TOBB Bursa Genç Girişimciler Kurulu işbirliğiyle düzenlediğimiz “Girişimcilerin Başarı Öyküleri-İş’in Sırrı” başlıklı paneldi. 15 Aralık’ta gerçekleşen panele gösterilen ilgi de sevindiriciydi. Panelin yansımalarını basından da takip ettik. Bir diğer etkinliğimiz de Uludağ Üniversitesi işbirliğiyle düzenlediğimiz Girişimcilik Projesi Ödül Töreni’ydi ki bu organizasyon da iş dünyası ve öğrencileri buluşturdu.

Girişimcilik Projesi’ni biraz daha açabilir misiniz?
Tabii, TÜGİAD Bursa Şubesi olarak bu yıl 3. kez düzenledik bu organizasyonu. Derneğimizin adında da bulunduğu gibi, gençler için, genç girişimciler için, yeni fikirler sunan genç beyinler için yararlı olmaya çalışıyoruz. Gençlerin önünü açmak gerekiyor. Çünkü Türkiye genç işsiz nüfusu oldukça yüksek bir ülke. Bu durum bir krize yol açmadan, iş işten geçmeden önlemlerin alınması gerekiyor. Biz de 3 yıldır Uludağ Üniversitesi işbirliğiyle gençlere yönelik düzenlediğimiz yarışmayla onlara güvendiğimizde nasıl sonuçlar ortaya konulabileceğine yakından tanıklık ediyoruz. Örneğin bu yıl yarışan 7 projenin hepsi birbirinden özenli hazırlanmış, yepyeni bakış açıları ortaya koymuştu. Ancak adı üzerinde yarışma olduğundan ilk üç belirlenmek durumundaydı.

Hangi projeler dereceye girdi?
Yarışan yedi gruptan AKKA birinci olurken, kara salyangozu üretimi ve satılması projesiyle “Lamonsa” ikinci, kalori hesabının yer aldığı mönüsüyle sağlıklı yaşamı destekleyen restoran projesiyle de “Hafif Şeyler” üçüncü oldu. Burada altını çizmek istediğim nokta şu: Globalleşen dünyadaki artan rekabet koşullarında, gerçek sermayesini yönetecek olan genç girişimcilere yön vermek amacı ile başlattığımız Girişimcilik Konferansları projesinin her yıl daha da geliştiğini görmek bizim için gurur kaynağı. Gençlerimizin iş yaşamına hazırlanmasında TÜGİAD Bursa Şubesi olarak önemli bir destek sunduğumuzu düşünüyoruz. Hedefimiz gençlere yeni ufuklar açarak iş yaşamına daha da uyarlanabilir gelişmeleri oluşturabilmek. Önceliklerimiz arasında bu projeye kamu ayağını da dahil ederek, önümüzdeki yıllarda teşvik ve hibeler aracılığıyla sermaye desteğini de sağlayabilmek bulunuyor…

2011 yılında nasıl bir ekonomik tablo beklediğinizle ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?
Bildiğiniz gibi 2010 yılını küresel krizin henüz bitmediğini hissettiren gelişmeleri takip ederek geçirdik. Uluslararası piyasalardaki gelişmeleri yakından takip ederek, rotamızı da bu doğrultuda bulmaya çalıştık. Bu dönemde Türk Lirası’nın değerlenmesi özellikle ihracatçı ve turizmcinin rekabet gücünü azalttı. Ancak olumlu gelişmeler de yaşandı. Bizim için 2010 yılında Türkiye ekonomisinin büyüme rakamları da dikkat çekici oldu. Her ne kadar üçüncü çeyrekte büyüme biraz hız kesse de, bir önceki yıla göre kaydedilen yüzde 5.5 düzeyindeki büyüme oranı sevindiricidir. Kısacası 2010’da ekonomik verilerdeki sistematik tablo bizi gerek yurtiçi gerek yurt dışı azarlarda ciddi derecede rahatlattı. 2011 yılına bugünden baktığımızda ise pek çok sektör için, özellikle dış talep açısından Avrupa Birliği kaynaklı sorunlar yaşanacağını tahmin ediyoruz. TÜGİAD olarak 2011 yılında da uluslararası ilişkileri güçlendirmek ve üyelerimize yeni pazarlar yaratmak adına çalışmalarımızı sürdürürken, kentteki diğer kuruluşlarla birlikte çeşitli organizasyonlar gerçekleştirmeye devam edeceğiz ve yeni iş ve yatırım fırsatları oluşturmaya çalışacağız.

Siz aynı zamanda çok bilinen bir markayı, Kafkas AŞ.’yi de yönetiyorsunuz. Biraz şirketinizden de söz eder misiniz?
1930 yılında Ali Şakir Tatveren tarafından Bursa’ da kurulan Kafkas, zamanla markalaşma ve teknoloji anlamında çok büyük gelişme gösterdi. 2004 yılında AC Nielsen’ in yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’ deki firmaların marka değeri sıralamasında 84. sırada yer aldı. 1960’ lı yıllarda tescil ettirdiği ismini aynı şekilde muhafaza ederek bugünlere gelen Kafkas, Türkiye’ deki 309 tanınmış marka arasında bulunuyor. Kafkas markası Türkiye’ de olduğu gibi yurtdışında birçok ülkede de tescilli. Kafkas, ürünlerini ve ambalajlarını çok uzun yıllardan beri marka tescil ve patent çalışmalarıyla koruyor.

Ağırlıklı olarak çalıştığınız piyasa hangisi?
Ağırlıklı olarak iç piyasaya çalışıyoruz. Bursa’ da 13 mağazamız bulunuyor. Mağazalarımızın bir kısmı cafe-pastane, bir kısmı da cafe-pastane-restaurant olarak hizmet veriyor. Yurt içi pazarlama faaliyetlerimizi, Türkiye’ nin çeşitli illerinde shop, corner ya da kiosk adını verdiğimiz satış noktalarıyla sürdürüyoruz. Türkiye çapında 100’ ün üzerinde satış noktamız var. 1980’ li yıllarda başladığımız bayilik sistemini revize ederek önümüzdeki dönemde yeni bir franchising modeliyle atağa geçmeyi hedefliyoruz. Son dönemde Türkiye genelinde büyük market zincirleri için yeni ürünler üretmeye başladık. Ayrıca A grubu satış noktaları ve benzin istasyonları ile ilgili çalışmalarımız bulunuyor.

İhracata yönelik çalışmalarınız var mı?
Kafkas, özellikle son birkaç yıl içerisinde ihracattaki hamlesini güçlendiren bir firma. Yılda 3000 ton ve üzeri çiğ kestane işleme kapasitesine sahip olan şirketimiz, toplam üretiminin % 20’ ye yakınını ihraç ediyor. Başta Fransa olmak üzere ABD, Yunanistan, Suudi Arabistan, BAE, Ürdün, Tayvan, İtalya ve Japonya’ ya ihracat yapıyoruz. Bu ülkelerden gelen talep doğrultusunda Kafkas markasıyla ya da kendi markalarıyla üretim yapılıyor. Kafkas’ ın ihraç ürünleri arasında Marrons Glacés (üzeri kristalize şeker kaplı kestane şekeri) ile birlikte kestane püresi (Creme de Marron) ve kestane ezmesi ( Pate de Marron ) bulunuyor. Kafkas reçelleri 20 yıldır Amerika’ daki etnik marketlerde pazarlanıyor. Son yıllarda Kafkas ürünleri dünyanın en büyük süpermarket zincirlerinden E.Leclerc, Erteco, Ecomax, Netto, Norma, Sequrel ve İsviçre’ deki Migros Marketler’de yer almaya başladı. Kafkas, uluslararası platformda özellikle büyük market zincirleriyle çalışmaya başladığından bu yana, gerek dünyadaki en iyi şekerleme hattına sahip entegre tesisi, gerekse 80 yıllık başarılı geçmişiyle Avrupa’ da kestane şekeri üretimi yapan diğer üreticileri zorlayan bir rakip durumunda. Özellikle İtalya, Fransa ve İspanya gibi ülkelerde çoğu kestane şekeri yapan firma, soyulmuş kestaneyi aracı firmalara işletiyor. Kafkas, tüm bu işlemleri kendi bünyesinde gerçekleştiriyor. Ayrıca yurtdışında düzenlenen Uluslararası gıda ve şekerleme fuarlarına katılarak ülkemizi başarıyla temsil ettiğimizi düşünüyoruz.