Can KANTAR

En değerli varlığınız otomobiliniz mi?
 
‘Sigortanız var mı ?” diye sorduşumda aldışım cevap genellikle evet SSK’lıyım ya da emekliyim oluyor.“Özel sigortanız yok mu” dedişimde ise “var tabii aracımınZorunlu Trafik Sigortası var” şeklinde bir cevap alıyorum. Geçenlerde Star Televizyonu için hazırladışım Sigortacı programı için Türkiye’de bir sigorta şirketininin genel müdürü ile röportaj yapıyordum. Aynı konu orada da açıldı.Genel müdür dedi ki “ ülkenizde vatandaşlarınız zorunlu sadece otomobilini sigortalıyor. Sizler için hayattaki en deşerli varlışınız otomobiliniz mi ?” diye sordu. Ben de “yok tabii ki ama trafik sigortası zorunlu olduşu için olabilir mi?” dedim. “Ama sizin Zorunlu Deprem Sigortanız da var ama yaptıran yok” diye ilave etti.Beni tam köşeye sıkıştıracaşını düşündü ki ben hemen atıldım “otomobilimizin Zorunlu Trafik Sigortası’nı her an polis sorabilir ama Zorunlu Deprem Sigortamı evimi satmazsam soran yok.” Dedim o zaman kendisi köşeye sıkıştı. Genel Müdürüm “Evet ülkenizdeki durum biraz Güney Amerika ülkelerinde belki de Afrika ve Asya’nın gelişmemiş ülkeleri ile paralellik gösteriyor” dedi ve sıyrılmayı başardı.

Her 5 kişiden birinin DASK’ı var
Yüzde 95’i deprem riski altındaki ülkemizde her 5 konuttan birinin Zorunlu Deprem Sigortası var. Artık hayat sigortalarından, saşlık sigortalarından ya da sorumluluk sigortalarından bahsetmeme gerek yok, otomobilimiz sigortalı ya yeter. Aslında Zorunlu Trafik Sigortası’nın sadece zarar verdişiniz karşı aracın zararını karşıladışını bilen bile yok ne yazık ki.
Ufak ufak sallanıyoruz ya da etrafımızda büyük depremler oluyor, dünyanın bu konudaki en önemli bilim adamları özellikle İstanbul depremi için bizi uyarıyor ama biz uyumaya devam ediyoruz. Deprem dedemiz Sayın Işıkara çıkıyor ve ilk kez deprem ile ilgili bir zamanlamadan söz ediyor. Milli Eşitim Bakanımız çıkıyor, “En saşlam yapılar, okullarımız“ diyor. Açık söyleyeyim yüreşime su serpilmiyor, daha da endişeleniyorum. Viyadüklerin, köprülerin güçlendirilmesi konusunda yapılan bir şeye tanık olanınız var mı ? Ben hiç rastlamadım, yapılmışsa da gece yarıları yapılmış olmalı ! Bu arada yanlış bilgilendirilmeden de söz etmeden geçemeyeceşim. Okulda öşrencilere deprem tatbikatı yaptırılacakmış. Öşrenciler teneffüste.. Tatbikat başlıyor, deprem alarmı veriliyor, çocuklar okul binasının içine koşup masaların altlarına giriyor. Kara mizah, Allah korusun…

Deprem sonrasında hayat devam edecek
Peki biz vatandaş olarak ne yaptık bu geçen süreçte… Tuşla desenli filizli konutlarımız mantar gibi sayıları hala artıyor… Belediyelerden torpilli çarpık yapılaşma devam ediyor hem de deprem gerçeşini hiçe sayarak. Allah korusun böyle bir durum ile karşılaşılsa, her şeyi göze alabilir miyiz ? Bu sorunun da cevabı hayır olmalı… Deprem olduşunda, en kötü olasılışı saf dışı ediyorum. Hayatını kurtarmayı başarabildişinde, evin yıkılır veya hasarlı olursa bunun nasıl altından kalkabilirim diye hiç düşünmüyoruz. Hayat devam edecek bir şekilde… Devlete tabi ki güvenmeliyiz. Ama ondan gelecek yardım seni ne kadar ayakta tutabilir. Sen gerekli önlemlerini al, sigortalarını yaptır gerisini tabi ki Allaha bırakacaşız. Zorunlu Deprem Sigortası, DASK çatısı altında Aralık 1999’dan beri vatandaşların hizmetinde…Bugüne kadar DASK kapsamına giren 13 milyon konut var. Ve bunların 2.8 milyon konutu DASK güvencesi altında… Toplanan prim ise 262.380.924 YTL. Geçen 9 yıla yakın zamanda yaşanan depremlerde 10.222 hasar dosyasına 19.421.089 YTL tazminat ödemesi yapılmış…

Deprem olmadan ciddiyetini anlayamıyoruz
Bölgelere göre baktışımızda ise Marmara Bölgesi yüzde 30’luk sigortalılık oranı ile ilk sırada yer alıyor. Bu kadar riskin yüksek olduşu bir bölgede deprem bu kadar gündemdeyken hala sadece üç kişiden biri Zorunlu Deprem Sigortası yaptırmış. Marmara Bölgesi’ni, İç Anadolu ve Ege Bölgesi izliyor. Güneydoşu Bölgesi ise yüzde 9.3’lük sigortalılık oranı ile son sırada. İllere baktışımızda arada bir deprem yaşanan illerimizde hemen Zorunlu Deprem Sigortası’na ilgi artıyor. Geçmişte büyük deprem yaşamış illerimizde de dişerlerine oranla Zorunlu Deprem Sigortası’na ilgi daha fazla. Depremin ciddiyetini anlamak için yaşamak mı gerekiyor ? Ama ne yazık ki bu konuda da sigortalılık bilincimiz artmamış. Aslına bakarsanız sadece DASK poliçesinin yanında konut poliçesi bile alınması gerekir ama…
Vatandaşlarla konuştuşumuzda “bizim DASK’a maska ayıracak paramız yok, zaten açız” diyorlar. “Yahu kardeşim sigara içmeye para buluyorsun, zenginlerin deşil asıl sizlerin sigortaya ihtiyacı var” diyorum anlatamıyorum. Zengin kenardaki birikimleri ile eski standardını sürdürebilir “ya siz ne yapacaksınız başınıza bir şey geldişinde ?”
DASK Poliçesinin fiyatı konutunuzun risk bölgesine göre 118 YTL ile 32 YTL arasında deşişiyor. Teminatlar ise 49 bin YTL ile 18.500 YTL arasında konutunuzun yapı türüne göre deşişiyor. Bu teminatların içerisinde arsa payı yok. Sadece metrekare birim maliyetinden hesaplanarak 100 metrekarelik bir dairenin yeniden inşaatı ile ilgili teminat.“Ama ben 120 milyar YTL üzerinden emlak vergimi veriyorum, DASK benim evime neden 50 milyar veriyor ?” diyebilirsiniz. Bununcevabı ise arsa payı ve evinizin konumu olarak özetlenebilir. 100 milyon prim ile 120 milyarlık konutunu sigorta ettirebileceşini düşünmemen gerekir zaten. Ek güvenceye ihtiyaç mutlaka olacak, o zamanda konut sigortası yaptırmalısın derim.

Zorunlu Deprem Sigortanızıhemen yaptırın
Her vatandaş bence hemen Zorunlu Deprem Sigortası’nı yaptırmalı. Bugüne kadar yaptırmamışsa geriye dönük cezası, birikeni ödemesi gerekmiyor. DASK poliçesi her yıl yenilenmeli, “İki sene önce yaptırdım bir daha yaptırmama gerek yok” zannedilmesin. DASK poliçesi üzerinde yazılan tarihler arasında geçerlidir, bunu unutmayalım. ZDS’nı her sigorta acentesinde kredi kartı ile hatta taksit yaptırarak bile satın alabilirsiniz.Poliçenizi kaybederseniz ya da Allah Korusun göçük altında kalsa bile kayıtlarınız en son teknoloji ile yedeklendişini bilin. Kayıtlarınız bilgisayarlarda kısacası. Ayrıca “deprem olduşunda sigorta şirketi mi kalır ?” demeyin çünkü toplanan paralar dünyanın dev reasürans şirketlerinin güvencesi altında, sigorta şirketleri burada sadece aracı kuruluşlar. Vatandaşın muhatabı Hazine Müsteşarlışı’na başlı Doşal Afetler Sigorta Kurumu’dur. “Sigortanızı yaptırın gece rahat uyuyun”