SPORVİZYON Bilgin GÖKBERK
Yazar
Benimkisi de bir milli takım hikayesi
 
Galatasaray-Bordeaux maçını, bizim Ömer`in (Temelli) Dalyan Kulübü`nde seyrediyordum.
Salonda 20-25 kişi vardı, 4`ü pişti onuyordu.
5`te biri gibi yani.
Ya Galatasaraylı değillerdi ya da futbolla ilgili değillerdi.
Olabilir.
Maçı seyredenlerden biri, "maç oynanırken pişti oynanır mı?" dedi.

* * *

Macaristan maçında yine oradaydım, yine 20-25 kişi vardı, yine bir 4`lü, pişti oynuyordu.
Ama 2 kişi de bilardo oynuyordu, 2 kişi de tavla.
"Maç varken pişti oynanır mı?" diyen de 3 arkadaşıyla king oynuyordu.
Yani 12 kişi, yani salondakilerin yarısı gibi.

* * *

Ne milli takımın sistemleri, ne 11`leri, ne şusu, ne busu, o kadar önemli değil şu aşamada, teknik kadro
ve futbolcular bunları aşarlar.
Önemli olan, milli takıma olan ilginin azalması.
Hadi diyelim ki oynanan futbol, teknik açıdan olması gibiydi ama seyretmesi zevkli değildi.
Öyle diyelim.
Moldova maçını da, bir grup arkadaşımla, Levent Tenis Kulübü`nde seyrettim.
İftar yeni bitmişti, masalarda 50-60 kişi vardı, sohbet ediyorlardı.
Sadece 10-15 kişi televizyonun önündeydi.
Kortların yanındaki salona geçtim, orada durum daha da feciydi, 10-15 kişinin yarısı korttaki veteranların maçını seyrediyordu.
Üstelik milli takım iyi de oynuyordu.
Televizyonun sesi bile kısıktı.
Milli maçın saatine, bir veteran double`ı konması bile başlı başına bir yazı konusu olurdu...
Ve de filanı falanı da vardı.
Ve de yazı konusu oldu.

* * *

Milli takıma ilgi azalmış, Ulusoy ve Terim, önce bunu halletmeli.
Mesela Lyon-Real Madrid maçı, 100 program arasında en tepede miymiş, en tepelerde miymiş...
Söyleyenin yalancısıyım.
Ulusal takımdaki polemikler sıkıyor artık, federasyon başkanı da ulusal takımın teknik ekibi de
futbolcuları da daha ulusal davranmalı.

* * *

Terim destek istedi maç sonu kamuoyundan.
Haklı...
Gerçi seyirci, her iki tenis kulübünde de gol olduğu anlarda, kendine göre gerekli desteği verdi.
-Gol mü oldu!!!
-Kim attı!!!
-Hakan mı attı!!!
Evet destek veriyorlardı, bu kadar veriyorlardı ve destek vermeyende değildi, alamayandaydı sorun.
Ve...
Tabi bence.

* * *

Sıkılmışız, milli takımdaki kısır polemiklerden, o kısır "o ne dedi, bu ne dedi?"lerden.
İç hesaplaşmaya dönen gol sevinçlerinden, mesaj üstüne mesaj verilen basın toplantılarından sıkılmışız .
"Bizi destekleyenler" dendiğinde, onları desteklemeyenlerin de bulunduğu iması, en hafifinden ikiye bölüyor bizi.
Zaten Dört Büyükler dörde bölüyor ulusu, ulusal maçlarda, "Oradan niye şu yok, buradan niye bu var?"
diye diye de paramparça oluyoruz.
Ve...
Belki ayıp etmişiz ama.
Sıkılmışız.

* Bilgin Gökberk’in 13.10.2006 tarihli Milliyet Gazetesi, ‘Köyün Delisi’ başlıklı yazısından alınmıştır.