Ali ÇINAR
TÜGİAD New York Temsilcisi
AMERİKA’DAKİ BAŞKANLIK SEÇİMLERİNİN HEYECANI DEVAM EDİYOR....
 
Amerika Birleşik Devletleri’nde daha 1.5 yıl önceden Başkan Aday Adayları kendi partilerinde rekabete başlarlar. Başkan OBAMA gelecek yıl artık koltuğu devretmeye hazırlanırken, ABD’de 2016 Başkan Aday Adayları arasındaki diyalog ve demeçleri ile gündeme renk getirmiş durumdalar.

İlk defa bu seçimde, kendi partisine eskiden üyeliği bile olmayan ve kendi rakip partisinin rakip Başkan Adayına daha önceden destek vermiş birini de görmüş oldu. Peki kim bu Başkan Adayı? ABD’nin en zenginlerden olan Donald TRUMP’dan bahsediyoruz. Ne Cumhuriyetçi Partiye bağlı-lığını, nede Hillary CLİNTON ile olan yakın dostluğunu ve desteğini kimse çok bahsetmiyor.

Demokrat Partide 3 Başkan Adayı yarışırken, Cumhuriyetçi Partide 14 Başkan Adayı yarışıyor. Adaylar zaman zaman TV programlarında kendi partilerindeki rakipleri ile mücadele ediyorlar. Bunun dışında Iowa, Michigan ve New Hampshire gibi kritik eyaletlerden önceden önseçim yapılıyor. Burada seçmenlerin niyeti de öne çıkıyor.

Cumhuriyetçi Partide tüm anketlerde Donald TRUMP, Demokratlarda Hillary CLİNTON önde gidiyor. Ama birçok kesim TRUMP’ın finale kalamayacağı ve elenmesi durumunda bağımsız aday olarak yoluna devam edeceği söyleniyor. Zira Cumhuriyetçi Parti Genel Merkezi kesinlikle TRUMP’ın final aday olmasını istemiyor. İstememelerinin en büyük nedeni de “partiye verdiği zarar” olarak tanımlanıyor.

Peki bu zararlar nelerdir? TRUMP, daha adaylığını açıklar açıklamaz, Meksikalılara karşı yaptığı hakaret sonrası, Müslümanlara karşı da ağır ithamları tepki çekmeye devam ediyor. Bilhassa geçen hafta söylediği; “Müslüman olanları ABD’ye girmelerine izin vermeyeceğim” demesi, kendi Partisinden bile tepkiye yol açmış durumda. ABD’nin, dini özgürlük ve serbest yaşama hakkını gösteren anayasa hükümlerinin, TRUMP’ın söyledikleri ile çeliştiği belirtilirken, Beyaz Saray’da TRUMP’ın Başkan olma hakkını bu söylemlerinden dolayı kaybettiğini dile getiriyor.

Demokrat Partide, Hillary CLİNTON ise her nekadar “e-mail” skandalı ile biraz zarar görmüş olsa da çok doğru bir kampanya politikası ile Başkan OBAMA ve Demokrat Partinin tam desteğini almış durumda. Yapılan son anketlerde Hillary CLİNTON ile Donald TRUMP finale kalırsa, Hillary %45 , Trump herşeye rağmen %41 alacağı belirtiliyor.

Peki,Türk-Amerikan ilişkileri açısından sonuç nasıl etkiler?

Hangi Başkan Adayı kazanırsa kazansın, Türkiye’nin stratejik önemi dolayısı ile ciddi bir değişiklik olmaz. Ancak bazı politik sapmalar görebiliriz.

Hillary CLİNTON’ın gelmesi Türkiye açısından olumlu olur, zira CLİNTON Ailesine olan sempati dışında, Hillary CLİNTON’ın Senatör ve Dışişleri Bakanlığı yaptığı dönemde Türkiye ile olan ilişkileri ve çalışmaları hep olumlu yönde olmuş.

Eğer TRUMP’ın gelmesi halinde, bilhassa Müslümanlara yönelik söylemlerinin ırkçı şekilde artması başta Türkiye olmak üzere tüm Müslüman ülkelerle ilişkileri bozacağından emin olabilirsiniz. Dış Politika tecrübesinin olmaması da tabi ayrı bir dezavantaj.

Türk-Amerikan ilişkileri açısından; terörle mücadele, Türkiye’nin TTİP (Transatlantic Trade and Investment Partnership) içinde olup olmaması, mülteciler konusundaki ortak çalışmalar gibi konular 2016’da yoğun bir şekilde masada olacak. Bu anlamda gelecek Başkan’ın gündeminde Türkiye herzaman olumlu şekilde olması gerekiyor.

Herkese 2016 yılının sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum.