YAZDIK DA NE OLDU! Hadi Neşet TÜRKMEN
Ekonomik ve Siyasi Danışman
Bacasız Sanayi; Futbol
 
Çağımızın sembolü haline gelen ticari hareketlilik dünyanın her noktasında para olarak ifade edilmektedir. Ortak ifade birimi olarak da Amerikan Dolar’ı kabul edilmektedir. Altı milyar insanın yaşadığı yaşlı dünyamızda ortak hareketliliklerden bir diğeri de spordur. Bedeni etkilerinin yanında, zekanın ve ahlakın da gelişmesine katkı sağlayan spor, günümüzde ticari hayatı etkilemekte, ticari yaşamdan da büyük miktarda etkilenmektedir.
Dünya ticaret hacminde binde 4.5 pay sahibi olan ülkemizde de aynı tesirler geçerlidir. Sporun kollarından biri olan ve en çok sevilen futbol branşı, yapılan istatistiklere göre 250 milyar Dolar’lık bir ciroya sahiptir. (Profesyonel futbol cirosu) Bu rakamların Türkiye toplam bütçesini bir kaç kat katladığını düşünürsek, pratik olarak futbolun gücünü hemen yakalayabiliriz. Dünya ticaretinde pazar payı olan önemli markalar, sporun ve spor ticaretinin direkt veya endirekt içindedirler.
Mesleki ihtisas fuarları bu sektörün gelişmesine ışık tutmaktadır. Pazardaki payı artırmak, pastayı büyütmek, rekabet için mücadele etmek bazı ülkelerde rezalet noktalarına varırken, bazı ülkelerde de rekabet halindedir. Özellikle tekstil, inşaat, turizm, sağlık, eğitim, gıda ve medya olmak üzere bütün sektörleri etkileyen spor ve futbol, çağımızın bacasız sanayilerinin en önünde gelmektedir.
Sınır tanımaz ilişkileriyle ülkelerin ekonomileri, dostluk ve düşmanlıklarını bir anda oluşturan, genci, ihtiyarı, kadını, erkeği, dini, dili, ırkı ayırmayan renk cümbüşünün her çeşidini içinde bulunduran futbol, musikinin ritmin, modanın, ahengin yaşadığı tribünlerde milyonların hem stresi hem de deşarj noktasıdır.
Her geçen gün teknolojinin, bilgisayarların daha rahat izleme imkanlarının ve hizmetinin istendiği bu sektörde, kaliteye, standarda, güvenliğe çevre korumaya ihtiyaç artmaktadır. Ticari payın artırılması, hizmet rekabetinin çoğalması ve ortak sevginin pazarlanmasında halen, eğitim eksikliği ve sektörün ticari boyutlarının iş dünyası tarafından yeterince keşfedilmemiş olması yatmaktadır. Ülkemizde henüz bu konuda dizaynırlar, tasarımcılar, ekonomistler, pazarlamacılar yerlerini almamışlardır. Amatör gayretler ve hobi amaçlı yapılan çalışmalar başlangıçolarak kabul edilse de.. 30 milyon nüfusu 18 yaş altında olan, 65 milyon nüfusuyla ve 27 yaş ortalamasıyla Avrupa’nın en dinamik ülkesi Türkiye’nin işadamları, tüccarları yakın bir gelecekte profesyonelce bu pazarı keşfedeceklerdir. İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nde en geç 2000 yılında bu sektörel fuarların açılacağını şimdiden görür gibiyim, TIR şoförü yetiştirmenin bile yüksek okulunun olduğu bir ülkede spor ve futbol profesyonel idarecileri beklemektedir.
Gelirlerinin çoğalması, planlanması, ticari kaynaklara ve bunları organize edecek eğitilmiş profesyonele, insanlara bağlıdır. Futbol sektörü bugünkü gelişmeleri, hobi sahiplerinin gayretiyle artık takip edecek durumda değildir. Yabancı teknik adam ve futbolcu getirmek yerine yukarıda saydığımız ticari organizasyonları yapabilecek yabancı uzmanlara şimdilik daha çok ihtiyaç vardır. Uluslararası yarış ve rekabet ancak böyle sağlanabilir. Haydi müteşebbisler, genç yöneticiler; Yeni dünya pazarı sizleri bekliyor.
Değerli okurlarım.. Yukarıda okuduğunuz satırları Haziran 1998 tarihli Futbol Federasyonu Dergisi’nde Federasyon Başkan vekili sıfatımla kaleme almıştım. O günden bugüne değişen pek bir şey olmadı!.. Aradan bunca yıl geçti, futbola ve spora olan sevdamız devam ettiği için kolları sıvadık, yollara koyulduk. Çünkü iş başa düştü!.. Ve aşağıda okuyacağınız satırları sizler için yeniden kaleme aldık.
Kuruluşumuz İstanbul Fuar Merkezi organizosyonu altında Gençlik Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu, Türkiye Amatör Spor Klüpleri Federasyonu, kulüpler birliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Ticaret Odası ve futbola gönül veren birçok kurum, kuruluş ve sponsorlarımızın maddi ve manevi destekleriyle 17-21 Ocak 2006 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Merkezi’nde İstanball-Uluslararası Futbol Festivali isimli bir etkinlik organize edilmektedir.
Günümüzde 250 milyar dolarlık dev bir sanayi halini alan ve birçok ülkede en fazla sayıda izleyici çeken organizasyon olarak, futbol, ülkemizde de genci ve yaşlısı ile milyonlarca taraftarı arkasından sürükleyen dev bir sektör konumundadır. Türkiye’de, ülkemizin en büyük kulüplerine, çok uluslu şirketlerine ev sahipliği yapan "Kentlerin Kraliçesi İstanbul" da ilk kez bir "Futbol Festivali" gerçekleştirecek olmanın gururunu yaşıyoruz.
İstanball süresince İstanbul’da, uluslararası üne sahip futbol adamları, futbol yıldızları, kulüpler, futbola yatırım yapan markalar, firmalar, medya temsilcileri ve tüm taraftarlar biraraya gelecek ve İstanbul, bir kez daha büyük bir organizasyona başarıyla kucak açacaktır. 14 Ocak 2006 tarihinde saat 15.00’de basın kokteyli ile kamuoyuna duyurusu yapılacak olan organizasyonumuz içinde yer alan etkinlikler ve Futbol Fuarı 17 Ocak 2006 tarihinde saat 11.00 de Lütfi Kırdar Sergi Sarayı Anadolu Auditorium’da düzenlenecek açılış seromonisi ve fuar alanının davetliler tarafından ziyaretini müteakip resmen açılmış olacaktır.
Beş gün boyunca interaktif aktiviteler, defile, futbol ödülleri, stant aktiviteler, konserler, partiler ve paneller ile devam edecek İstanball, 22 0cak 2006 tarihinde tertip edilecek gala yemeği ile sona erecektir.
Şampiyonlar Ligi Finali, Universiade, Formula-1 gibi pek çok uluslararası spor etkinliğine ev sahipliği etmeye başladığımız bu dönemde, uluslararası pek çok şöhreti konuk edecek böyle bir organizasyonun, Türkiye’nin ve İstanbul’un uluslararası spor ve futbol kamuoyunda, gerek lobi çalışmaları, gerekse de tanıtım faaliyetleri açısından son derece etkili olacağı ve sayısız katkılar sağlayabileceği aşikardır.
Organizasyonumuz ile ilgili heyecanımızı sizinle paylaşmak, içerik ve etkinliklerimiz ile ilgili görüşlerinizi almak, Türkiye’miz için daha başarılı bir planlama yapabilmek gayesi ile değerli katkılarınızı ve desteklerinizi bekler en derin saygılarımızı sunarız. 17 Ocak 2006’da İstanball’da buluşmak üzere.