YALÇIN KOÇAK

Nano Teknoloji Nedir?
 
Bulgaristan’da farklı bir sektöre yatırım yapan, Üniversite kuran mühendis müteahhit Yalçın KOÇAK, Türkiye’nin Batıdan alması gereken ilim ve fenni almayarak, modanın, karmaşık durulmamış fikri zehirlerini aldığını, inovasyonu geç tanıdığını belirterek, şimdi Batıdan ilim, bilim, teknik ve teknolojik ne varsa getirmeye çalıştıklarını söylüyor.
 
Led ampullerin sürekli ışık kaynağına dönüşmesi, hidrojen enerjisinin günlük yaşantımızda ucuz, temiz ve güvenli enerji olarak kullanılabilmesi ve en önemlisi Nanoteknoloji: Türk sanayicisi Çin rekabetinden bu ilim sayesinde kurtulabilir. Türkiye yüzlerce nano bilim adamı yetiştirmeli, AR-GE laboratuarları kurdurmalı. Bu konuda özel sektörü desteklemeli. Üniversitelerimizde maalesef ilim ve bilim üretilmiyor. Behçet hastalığının mucitlerinden beri icadı olmayan Cumhuriyet üniversiteleri ve yüksek öğrenim sistemimizin acil rehabilitasyona ihtiyacı vardır. Üniversitelerimizdeki meziyetsiz, kifayetsiz akademisyenlerce işgal edilen kadrolar, ilim ehline kıskançlık duymakta fikir sahibi akıllarımızı dış ülkelere kaçırtmaktadırlar. Akademik kıskançlık neticesinde yüzlerce bilim adamımız batıya göçmüştür.

YÖK’ü ya yok sayacağız ya da bilimin üretildiği kurum haline getireceğiz. 11. Asırda Anadolu’da Gevher Nesibe Medreselerini kuranların torunları olarak, cebirden trigonometriye, astronomiden tıbba yüzlerce icadı olan; uydusuz, çanak antensiz dünya haritasını yapan Piri Reis’ten, matematiğin sıfır rakamının bulunmasına, verem mikrobunun aslan kafasına benzediğinin tarifi yapıldığı yıllarda mikroskop mu icat edilmiştir?

Gülhane Park’ında yapımı bitme aşamasında bulunan Türk – İslam İcadları sergisiFrankfurt’taydı ve Prof. Fuat SEZGİN tarafından Türkiye’ye bağış edildi – İstanbul Belediye Başkanı Kadir TOPBAŞ’ın özel ilgisiyle de Gülhane’ye getirtildi. İlim ve fende ne kadar ilerideyken, ne kadar geriye düştüğümüzü gösteriyor.

Şimdi, üçüncü binin eşiğinde Dünyadevleri nanoteknolojiye milyar dolar, euro bütçeler ayırıyor. Önümüzdeki 50 yılın sanayi, ticaret ve borsalarını yerinden oynatacak teknik: NANO teknolojidir. Türkiye uluslararasında kendine uygun rolünü bellemeli ve repliğini ezberlemelidir.

Nano teknoloji nedir, ABD, AB ve komşumuz Ruslar bu konuda neler yapmaktadırlar?
Nanoteknoloji özet anlamıyla metrenin milyarda biri ölçüsünde yapılan, araç-gerece sahip mekanik, kimyasal, biyolojik eylemlerin toplamıdır. Örnek vermek gerekirse, saç teli yaklaşık 2000 nanoya eşittir. Diğer bir ifadeyle nanoteknolojiyle yapılan aletlerle saç telinin 2000 de birine etki etmek mümkündür.

Nanoteknolojinin önemi, atomlar ve moleküller seviyesinde 1 ila 100 nanometre (nm) skalasında çalışarak, gelişmiş veya tamamen yeni fiziksel, kimyasal, biyolojik özelliklere sahip yapılar elde edilmesine imkan sağlanmasından kaynaklanmaktadır.

Nanoteknoloji sayesinde üretilen öncü ürünlerde bazı örneklerimiz şöyle:

• Nanotüplerin kullanıldığı Babolat tenis raketleri

• İnmat tarafından geliştirilen nano malzemeleri kullanan Wilson Double Core tenis topları

• Olimpik kayak takımlarının kullandıkları ve nanogate tarafından geliştirilen nanowax kayak cilası;

• Donanma gemilerinin omurgalarında kullanılan inframat tarafından geliştirilen nanox seramik nano kaplamalar

• Kozmetikte kullanılan L’oreal nano kapsüller

• Nano-tex tarafından geliştirilen Gap Old Navy ve Clairborne gömlek olarak 100 nm’den büyük boyutları temel alarak yapılan varsayımların sonucunda ortaya çıkarılmış geleneksel modelleme ve teorilere dayanmaktadır. Nanoteknoloji sayesinde sanayide, bilişim teknolojilerinde, sağlık sektöründe ve daha birçok alanda yeni ürünler geliştirilecek, günümüzün üretim süreçleri ve yöntemleri değişecektir. Bu teknolojiye yatırım yapılan ülkelerde ekonomik değerler yaratılacak ve toplumların yaşam kalitesi gelişecektir.

Nanoteknolojinin kullanım alanları:

Endüstriyel alanda:
Mikrosensörlerin, mikromakinaların, optoelektronik elemanların imalatı ve uygun şekilde bir araya getirilmesi,

Medikal alanda:
Mikro cerrahide (göz, beyin vb.) diagnostik kitlerde, bilimsel araştırmalarda, yüzey karakterizasyonu ve modifikasyonu, mikroorganizmaların taşınması, DNA modifikasyonu vb. alanlarda.

Nanoteknoloji ile otomobillerde meydana gelebilecek değişiklikler:

Araba boyaları – Mikroskobik seramik partikülleri sayesinde araç kir tutmuyor, araba boyası daha dayanıklı oluyor ve lolay kolay çizilmiyor. Gelecekte ise araba boyalarının çizildikten sonra kendi kendilerini onaracağı tahmin ediliyor.

Motor Parçaları – Motorda kullanılan metaller nanoteknoloji sayesinde daha hafif ve daha dayanıklı hale getiriliyor. Sürtünmeyi azaltan ve aşınmayı önleyen, gelişmiş metallerle üretilen pistonlar, motor yağından da tasarrufu sağlıyor.

Egzost Filtresi – Daha önce platinyumda üretilen egzos filtrelerinin fiyatlarının nanoteknoloji ile yüzde 90 oranında düşeceği tahmin ediliyor. Yüksek ısılara dayanan ve atık gazları temizleyen yeni filtreler, aracın performansını da arttırıyor.

Araba camları – Nanoteknolojiyle birlikte camlar çok daha ince ve dayanıklı hale getiriliyor. Kendi kendilerini de temizle-yebilen camlar, yapışan kirin kısa sürede içerisinde okside olmasını ve yağmurla birlikte kolayca akıp gitmesini sağlıyor

Yakıt katkı maddeleri – Nanoteknolojiyle yeniden üretilmiş olan katkı maddeleri sayesinde şuanda benzinli araçların yakıt tüketiminde yüzde 5’lik bir tasarruf sağlanıyor.

Dikiz aynaları – Sürücünün rahatlığını sağlayacak şekilde geliştirilen dikiz aynalar, gelen ışığın gücüne göre kendisini ayarlayarak, ışığı ya daha az ya da daha fazla yansıtıyor.

Havacılık ve Uzay Araştırmaları: Havacılık ve uzay araçları çok maliyetli teknolojilerdir. Bu araçların imalatı sırasında kullanılan malzemelerin ağırlığı maliyetlerin yüksekliğinde çok önemli bir yer tutar. Nanoteknoloji bu malzemelerin ağırlığının önemli ölçüde azaltılması ile maliyetlerin düşürülmesini sağlayabilir. Ayrıca çekme direnci çelikten kat kat yüksek nano tüpler sayesinde dünya yüzeyinden atmosfere kadar yükselebilecek yapılar inşa edilmesi potansiyel uygulama alanları içinde yer alabilir. Böylece uzay araştırma maliyetlerinin büyük bir kısmını meydana getiren fırlatma maliyetleri düşürülebilir.

Nanoteknolojiyle birlikte daha az yakıt tüketen otomobiller, ayrıca daha dayanıklı parça ve kaplamalarla üretiliyor. Bu gelişmeler, nanoteknolojinin gelecekte otomotiv sektörünün vazgeçilmez bir parçası olacağının sinyalleri. Dünya nanoteknoloji pazarının 2010 - 2015 yıllarında yıllık yaklaşık 1 trilyon doları bulması beklenmektedir. Bu alanda 2020 yılına kadar 4 evrenin olacağı varsayılmaktadır.

Asya ülkeleri içinde nanoteknolojiye yatırım yapan ülkelerin başında Japonya gelmektedir. Japonya dünyada ABD’den sonra nanoteknoloji alanında en fazla AR-GE harcaması yapan ikinci ülke konumundadır. Japonya’yı takip eden ülkeler arasında Çin ve Kore öne çıkmaktadır. Tayvan, Singapur, Tayland, Hindistan ve Vietnam nanoteknolojiyi öncelikli alan olarak tespit ederek uygun çerçeveyi belirtmek için adımlar atılmaktadır.