ARKA BAHÇE Bülent AKARCALI
Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı
Siyasetin İnsan Kaynağı
 
Şirketlerin İnsan Kaynakları’na ait bilgileri gazete eklerinden okuyoruz. Ortada bir şirket varsa doğal olarak emek yani insan ihtiyacı vardır. Peki, şu girdiğimiz seçim döneminde siyasi partilerin insan kaynağı ihtiyacını hiç düşündünüz mü?
Demokrat isek bunun olmazsa olmaz şartı siyasi partilerin varlığıdır. Demokrasi ve siyasi partiler ise kendisine sahip çıkan insanların niteliği, özelliği ve sayılarıyla aşama ve gelişme sağlayabilir.
Serbest pazar ekonomisi için şirketlerin varlığı neyse demokrasi içinde partilerin varlığı odur. Her ikisi de insana muhtaçtır.
Şirket müşteri, işçi ve yönetici olarak; partiler seçmen, üye ve yönetici olarak insan kaynağına ihtiyaç duyarlar.
Bu benzetmeyle Türk siyasi hayatının ihtiyaç duyduğu insan kaynağı hakkında temel rakamlar vermek istiyorum.

A) PARTİ YÖNETİCİSİ OLARAK;
• Türkiye`de siyasi partiler 81 il ve 1000’e yakın ilçede örgütlenmiştir.
• İlçe olmayıp belediye olan 2500 beldede siyasi parti bazında örgütlenme vardır.
• Parti teşkilatlarının yarısı yedek üye olmak üzere illerde ortalama 30 kişi, ilçelerde 20 kişi ve beldelerde 10 kişidir.
• Bu çapta örgütlenen parti sayısı ise,Meclis dışında olanlarla birlikte, 10 tanedir diyebiliriz. Her il ve ilçede örgütlenememiş 3-4 partiyi 1 tek parti diye varsayarakbu 10 rakamını kullanabiliriz.
•AKP - CHP - ANAP - DYP - MHP - GENÇ - FAZİLET - BPP - İŞÇİ PARTİ - ÖDP ve diğerleri.
• Partilerin 2500 beldenin 1000 tanesinde ciddi biçimde örgütlendiğini var saymak asgari bir tahmin olarak yeterlidir.

Bunun sonucu olarak yalnız siyasi parti örgütlenmesi için;

İllerde : 10 x 30 x 81 = 24.300 İl Yöneticisi
İlçelerde : 10 x 18 x 1000 = 180.000 İlçe Yöneticisi
Beldelerde : 10 x 10 x 1000 = 100.000 Belde Yöneticisi
+............................................ 304.300

Buradan görülmektedir ki, siyasi partilerimizi iyi yönetmek için yaklaşık 300.000 kişiye ihtiyaç bulunmaktadır. Parti başına düşen insan kaynağı ihtiyacı 30.000’dir.

B) SEÇİLECEK KİŞİ OLARAK;

B-1) YEREL YÖNETİM’DE
• 36.000 Muhtar’a
• 144.000 Muhtar İhtiyar Meclis Üyesi’ne
• 1.000 İlçe Belediye Başkanı’na
• 2.500 Belde Belediye Başkanı’na
• 16 Büyükşehir Belediye Başkanı’na
• 40.000 Belde, İlçe, Büyükşehir Meclis Üyesi’ne
• 3.124 İl Genel Meclis Üyesine, ihtiyaç bulunmaktadır.
+..............
226.630
Akılda daha rahat kalması için yuvarlarsak
180.000 Muhtarlık bazında,
47.000 Belediye ve İl bazında,
+.............
227.000 seçilecek insan kaynağına ihtiyaç vardır.

a) Muhtar ve İhtiyar Meclisi üyeleri seçimlerinde şahsen adaylık söz konusu olup, siyasi partiden adaylık mümkün değildir. Yani her muhtar seçiminde 10 parti 10 ayrı aday göstermez, ama yine de 36.000 muhtarlığın 20.000`inde 1’den fazla aday vardır. İhtiyar Meclisi için de benzer durum olduğu varsayılsa da bu kesim için gerekli aday sayısını bu hesaplarımıza, rakamları çok büyütmemek için, almıyoruz.
b) Yukarda verilen rakamlar seçilmiş insan sayısı olup aday sayısı değildir.
c) Belediye ve il genel meclisi seçimlerinde adaylar siyasi partiler tarafından gösterilir.
d) Bu hesapla 10 partiden gösterilecek aday sayısı bir milyon kişiyi rahatlıkla bulabilmektedir

B-2) MERKEZİYÖNETİM’DEİSE;
Milletvekili sayısı 550’dir.

Burada da yine 10 partiden 5500 aday gerekmektedir.

Bağımsız adayları unutmasak da bunları sayılarımıza eklemiyoruz.
Görüldüğü gibi siyasi sistemin işlemesi için
• Parti yönetim kademesinde300.000 kişiye....
• Seçilmişler kademesinde ise 227.000 kişiye ve bunların belirlenmesi için de neredeyse 1 milyona yakın kişiye ihtiyaç vardır.

Yine de burada bir püf nokta vardır. Siyasi parti teşkilatlarınınçeşitli kademelerinde yer alanların büyük bir kısmı seçilecek yerlere aday olurlar. Yani aday sayısı ile parti teşkilatlarını yönetmeye ihtiyaç duyulacak insan kaynağı arasında sıkı bir bağ vardır. Ülkemiz sorunlarına araştırmaya ve incelemeye dayalı olarak yaklaşılmadığı için Türk siyasetindeki tüm sorunu 550 milletvekili üzerinde yoğunlaştırır.
Buna karşılık, demokratik yapıyı oluşturması gereken ana hücre olan vatandaşı,
• Köy ve mahalle muhtarlığının,
•Belde - İlçe - İl Belediyelerinin
• İl Genel Meclislerinin, çalışmalarını izleme, ilgilenme ve denetlemeye ise kimse davet etmez.
Siyasi partilere üye olmaya, onlara sahip çıkılmaya kimse heves ettirilmez. Siyaset yalnız TBMM`ye odaklatılır. Sistemdeki esas tıkanıklığın bu anlayıştan kaynaklandığını da bu kolaycı zihniyet görmek, anlamak, kabul etmek istemez.

Bu sistemin işlemesi seçmen sayesinde mümkündür.

Siyasi partiler ihtiyacı olan insan kaynağını bu seçmenler arasından bulmak zorundadır. Bunun için de seçmenin önce bir siyasi partiye üye olup, partiye fikir ve çalışmasıyla katkıda bulunup, partiyi yönlendirmesi gerekir.

İşte insan kaynağında en büyük zorluk bu noktadadır. Toplam seçmen kitlesinin % 5’i dahi siyasi partilerin aktif üyesi değildir. Olmaları için toplumun hiçbir kesimi harekete geçmez. Bundan söz etmez.
Öte yandan hiçbir partide üye aidat vermez. Bu da sürekli siyasetin finansmanı konusunu gündeme getirir.
Partiler yeni insan kaynağına erişmek için Kadın ve Gençlik Kolları’nı geliştirmeye, Sivil Toplum Örgütleri ve Meslek Kuruluşlarıyla yakın temas içinde olmaya çalışmaktadırlar. Ancak bu girişimler yeterli olmamaktadır. Yerel yönetimlerde seçilme yaşı 25’e inmiştir. Gençlerin çoğu her şeyi tenkit ederler, önlerinde ki fırsatları dahi değerlendirmemektedir. Konuşup-eleştirip hizmete talip olmamanın en üzücü örneğini akademisyenlerimiz vermektedir. Belediye yönetimlerinin ihtiyacı olan yetişmiş insan kaynağını, özellikle buna ihtiyaç duyan Anadolu il ve ilçelerinde gidermek amacıyla Devlet Üniversiteleri’nde görevli akademisyenlerimize, işlerinden istifa etmeden yerel yönetimlerde görev alma yoluuzun yıllar önce açıldı. Aradan geçen yıllara rağmen bu yönde herhangi bir gelişme sağlanamadı.
Bugün tüm siyasi partilerin yaşadığı kriz, yani hiçbir partinin belirgin bir şekilde öne çıkamayışı, geçmişte küçümsenen % 25-% 30 gibi seçim sonuçlarının şimdi başarı haline gelmiş olması; özetle siyasetten kaçış ve soğuma siyasetin zaten yetersiz olan “İnsan Kaynağı” sorununu daha da arttırmaktadır.
Ama eğer demokratik bir rejimde yaşayıp çocuklarımıza da benzer imkanı sağlayacak isek; her demokrat aynı zamanda gönlünde bir siyasi parti bulundurmalı ve ona inançları doğrultusunda sürekli sahip çıkmak zorundadır.

C- MAAŞLA İSTİHDAM EDİLEN PERSONEL SAYISI
Bütün bunlar yanında siyasi partiler ciddi miktarda personel istihdam etmektedirler. Gine 10 parti, 81 il 1000 ilçe hesabından giderek ve beldelerde personel istihdam edilmediğini var sayarak, partilerin İl/İlçe teşkilatlarında idari eleman, sekreter, şoför, odacı sayısını tahmin etmeye çalışabiliriz
• Ankara Parti Genel Merkezleri’nde, bir iktidar parti Genel Merkezi’nde asgari 100 kişi çalıştığından hareketle toplam 500 kişi diyebiliriz
• İl Başkanlıkları’nda asgari 3 kişi desek 3x81x10 = 2430 Hakkari de hiç maaşlı çalışan olmasa da büyük şehirlerde sayının 15-20 yi aşan partilerle ortalama 2500 kişi varsaymak yeterli olur.
• İlçe Başkanlıkları’nda 1 kişi desek 1x1000x10 = 10.000 ve bunun 5000 tanesi gerçek maaşlı kabul etsek
• Bu rakamlara siyasi partilerin Meclis’de kendi bütçelerinden çalıştırdıkları, Siyasi Parti Grup idari ve sekreterya elemanları ile şoförleri eklenebilir.Ama toplam sayıları 30’u geçmez
• Buna mukabil Meclis’de çalışan ve sayıları toplam 7000 i aşan personelinden, 2000’nini siyaset nedenli insan kaynağı olarak tanımlayabiliriz. Böylece siyasetin maaş ödeyerek istihdam ettiği insan kaynağı s