LUZIUS WILDHABER
21. Yüzyıl Avrupas'ında Uluslarası Korunma Mekanizması
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bir kurum olmasının yanı sıra diğer kurumların aksine Avrupa’nın yasal mirasının büyük bir sembolü ve Avrupa Konseyi’nin en büyük başarısının temsilcisidir. Bu, üye ülke hükümetlerinin de başarısıdır ve etkinliği korumak onların sorumluluğudur. Elli yılı aşkın zamandır mahkeme ve bütün yasa mekanizması bir dizi kapsamlı insan hakları standardı oluşturmuş ve konseye üye ülkelere rehberlik etmiş; böylece demokratik yönetime geçiş ve demokratik idare usulünün birleştirilmesi sürecinde temel hakların nihai koruyucusu olarak yaşamsal bir rol oynamıştır. Günümüzde Avrupa İnsan Hakları mahkemesi çok geniş bir bölgeye ve nüfusa ulaşmaktadır. Bu, mahkemenin öneminin ve yararlı işlevinin göstergesidir. Mahkeme, bütün uluslararası mahkemeler içinde en üretken olanıdır. Araştırmalar mahkemenin dava yükünün önemli ölçüde artacağını ve bununla ilgili adımlar atılması gerektiğini göstermektedir. Buna dayanarak, devlet ve hükümet başkanları bu zirveyi fırsat bilerek Avrupalılara sistemi koruma kararlığınızı göstermelisiniz. Buna göre 14 no’lu protokol kısa zamanda imzalanmalıdır; ama bu tek başına yeterli olmayacaktır. O halde sistemin uzun vadeli geleceğini düşünmeye başlamamız gereklidir. 21. Yüzyılda Avrupa’da nasıl bir uluslararası korunma mekanizmasına ihtiyaç vardır? Mevcut prosedürler hala başından beri sahip olunan Avrupa’yı birleştirici prosedürler midir? AB’nin Yasa’ya planlanan girişinin etkisi ne olacaktır? Hızla değişen bir dünyada yetkililer ve vatandaşların beklediği rehberliği nasıl sağlayacaktır? Bunlar zorluklarla başa çıkmak için yanıtlanması gereken sorulardır. İnsan Hakları Mahkemesi’nin kuruluş amacına hizmet etmesi için vizyon oluşturma zamanı gelmiştir. Uzun soluklu bir vizyon ve strateji geliştirmek zaman alır. Bu zirvede Yasa kontrol mekanizmasının etkilerinin uzun süreli olması için çalışmalar yapılması için bir kurul oluşturulmalıdır. Amaç, daha çok hükümetlere sonradan politik bir sürecin konusu haline gelecek işe yarar seçenekler sağlamaktır. O halde en iyi uzun soluklu çözümü sağlayacak deneyimli insanlara ihtiyacımız vardır. Zirve kararları insan haklarına Avrupa’da üst düzeyde önem verildiğini ve etkili bir Avrupa insan hakları mahkemesinin varlığının Avrupa için yaşamsal önem taşıdığını göstermelidir.